BOZKURT EĞİLMEDİ, BÜKÜLMEDİ!
1 Kasım sonrası, MHP'de imza toplama süreci başladığı günden bu yana, imzayı toplayanlar ve dışarıdan onlara destek verenler Ülkücü delegeyi de etkilemek adına sürekli "Devlet Bahçeli Saray'la anlaştı", "Devlet Bahçeli Başkanlık sistemine destek verecek"," Devlet Bahçeli AKP'nin stepnesi, koltuk değneği" propagandası yaptılar. Yargıda her şey AKP'nin elinde iken önce 12.Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığıyla MHP'ye kayyım atattılar. Son olarak AKP ağırlıklı olan 18. Yargıtay Hukuk Dairesine de cemaatçi üye ittifakıyla 12.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararı onattılar. 12.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararı bozacak en az 20 gerekçe varken, 5-0 gibi bir üye sayıyla kararın onanması oldukça manidar olmuştur.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çay toplamaya gidecek kadar ona yakın ve samimi olan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin MHP'ye ilişkin kararını, "Herhangi bir hukuki karmaşa yok. Her şey normal rutin süreci içinde yürümüş ve vicdanlarına göre en doğru kararı vermişlerdir. Karar kesin. Ondan sonraki süreci ben bilemem" şeklinde değerlendirerek taşları yerli yerine oturtmuştur! AKP'nin yargısının onayını gördünüz değil mi?
Günlerdir "Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kongreyi engelliyor, Saray'ın TOMA'ları önümüze barikat oldu" diyenler Yargıtay'ın AKP ve cemaatçi üyeleriyle birlikte kararı onaması karşısında yine pişkince, yüzsüzce "Adalet mülkün temelidir" açıklaması yapmaya başladılar.
Günlerdir "Geçmişte aynı şekilde Olağanüstü Tüzük Kurultayı için 348 imza toplandığı halde, kurultayı yapmayan CHP'ye Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi denkleminde CHP'ye "İHTAR" veren yargı, MHP'ye idam mı verecek?" diye soruyordum ve gerçekten partilere göre hukukun değiştiğini gösteren karar verildi.
AKP milletvekilinin "Yasama bizde, yürütme bizde, yargı bizde, her şey bizde" dediği bir düzende Yargıtay'a da MHP kongresi onaylatılıyorsa, kim AKP'nin, kim Saray'ın koltuk değneği böylece hepsi ortaya çıkmıştır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli MHP'nin grup toplantısından "Biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Kırmızı plaka uğruna kırmızı çizgilerimizi silemeyiz, AKP'den kurtulmak hesabına PKK'ya yanaşamaz, ihaneti temize çıkarmak için kökümüzden kopamayız." Ve "Başkanlık sistemi ve partili cumhurbaşkanlığı konusunda vereceğimiz destek, sunacağımız herhangi bir katkı zamanın ve şartların ruhuna uygun olacak şekilde yoktur." diye haykırdıktan kısa bir süre sonra Yargıtay 18. Hukuk Dairesi üyeleri olağanüstü toplanarak, MHP kongresini onaylayan kararı vermiştir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP'ye 12.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kayyım atanmasından 2 hafta önce de MHP grup toplantısından "Şimdiden söyleyeyim, gün gelecek, devran dönecek 17-25 Aralık'ın hesabı sorulacaktır." diye haykırmıştı. 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet davasının sembol işadamlarından trilyonlar alıp, MHP'de değişim için mitingler, toplantılar düzenleyenler ise önce MHP'ye Kayyım atatmaya, sonra bunu Yargıtay 18. Hukuk Dairesine onaylatmaya bayram ediyorlar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Ülkücü Hareketin fikir namusunu ve şerefini korumak adına hep dik durdu. Kimseye eğilmedi, bükülmedi.
Bugün MHP'de yaşanan süreç bunun ispatı olmuştur.
Aylardır "Devlet Bahçeli Saray'la anlaştı", "Devlet Bahçeli Başkanlık sistemine destek verecek"," Devlet Bahçeli AKP'nin stepnesi, koltuk değneği" propagandası yapan haysiyet yoksunları, AKP'nin elindeki yargı düzeninde verilen kararlar hepinize sanırım bir kapak olmuştur.
Ali Kınık ne diyordu şiirinde:
Eğilmiyor diye, kurdu hor görüp,
İti el üstünde tutan utansın!.."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.