Sen Önce Kiminlesin Ona Bak!
Basın özgürlüğü çerçevesinde yan yana geldikleri halde "MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan ve MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş, Nazlı Ilıcak ile yanyana poz verdiler." diye eleştiriyorlar. Oysa cemaatin süsü olan "HDP'ye oy verdim, pişman değilim" diyen Nazlı Ilıcak "MHP'de değişim tohumu yeşerdi. Meral Akşener başkan, MHP iktidar" diyerek Devlet Bahçeli'yi eleştirenlerle aynı safta… Bunu neden görmüyorsun?
"Devlet Bahçeli, Hasip Kaplan'la el sıkıştı" diyerek sanki Kandil'de, sanki HDP Genel Merkezi'nde el sıkışmış gibi algı yaratarak eleştirenler, PKK'lı Hasip Kaplan'da "MHP'ye artık Fatih-a okuyun. Bitti. Kurultay yok. AKP'ye eklenme süreci başladı, Ülkücüler kusura bakmayın doğru söz acı, size stepne yakışmadı" diyerek sizin safınızdan sesleniyor. Bunu neden görmüyorsun?
"Ahmet Hakan MHP Genel Merkezi'nde sohbete katıldı. Devlet Bahçeli onunla röportaj yaptı" diye eleştirenler, Ahmet Hakan'a Ülkücüler soru sordu, o da Ülkücülerin sorularını cevapladı. Ahmet Hakan, MHP Genel Başkanına sorular sordu. MHP Lideri Devlet Bahçeli ise MHP'nin politikalarını anlattı. MHP'yi eleştirmek için Ahmet Hakan'a röportaj verenlerle, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin MHP'yi savunmasını nasıl bir tutabiliyorsun? Ahmet Hakan'da seninle birlikte MHP'de değişim istiyor. Ahmet Hakan seninle birlikte iken, sen nasıl onun üzerinden MHP'yi eleştirebiliyorsun? Onun HDP'den sonra sizin için kalemini ve programlarını seferber etmesi seni utandırmıyor da, cambaza bak oynuyorsun? Ahmet Hakan'ın size desteğini niye görmüyorsun?
Yine "Devlet Bahçeli'de Can Dündar'la röportaj yaptı" diye eleştiriyorsun… MHP Lideri Devlet Bahçeli Can Dündar'la röportaj yaptıysa, MHP'nin çizgisinden, Ülkücü dünya görüşünden o röportaj içinde bir taviz mi verdi? MHP Lideri Devlet Bahçeli ile röportaj yapan, Cumhuriyet gazetesini HDP'nin yayın organına dönüştüren Can Dündar seninle aynı safta niçin MHP'de değişim istiyor? Bunu neden görmüyorsun?
"MHP, HDP'nin gerisinde kaldı" diye MHP yönetimini eleştiriyorsun da, HDP'ye oy veren, HDP'nin barajı aşması için mücadele veren Fidel Okan'la, Aslı Aydıntaşbaş'la, Ece Temelkuran'la, Fatih Portakal'la, Nazlı Ilıcak'la, Hıncal Uluç'la, Ahmet Hakan'la niçin aynı söylemlerle MHP'ye saldırıyorsun?
"MHP, HDP'nin gerisinde kaldı" diye MHP yönetimini eleştiriyorsun da niçin "Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. Bu Türkiye için kazanımdır." diyerek HDP ve Demirtaş'ı Türkiye'de ilk öven Sinan Oğan'ın ve "HDP'nin barajı geçip geçmemesinin kendisi için bir mahsuru olmadığını" söyleyen Meral Akşener'in peşinden gidiyorsun?
Ne ilginç değil mi?
Birisi bir zamanlar Zaman gazetesinde "Turuncu Devrimleri" anlatan yazılar yazıyordu, öbürü ise cemaatin ablası konumunda!
HDP'ye oy verenlerle birlikte aynı cümlelerle, aynı kelimelerle MHP'de değişim istemeye utanmıyor musun? Ümit Özdağ'ı ve Koray Aydın'ı da birçok konuda eleştiriyoruz, onlarla ilgili hiç "HDP'ye şu desteği verdiler" diye bir yazımız oldu mu?
Önce sen MHP'de değişim isterken kiminle yol yürüdüğüne bak, sonra gel MHP'de değişim iste… "MHP, MHP olma özelliğini yitirdikten sonra", öyle gelecek bir iktidarın Allah belasını versin… MHP siyasi bedel ödemek pahasına davasının çizgisini, ülküsünün namusunu korumaktadır. Bir Ülkücü için en büyük gurur bu olmalıdır. Eksiğini, yanlışını tamamlayarak iktidara yürümesi ise onun hedefidir.
Türkiye'de her yaşanan gelişme MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin haklılığını teker teker ortaya çıkarmaktadır.
7 Haziran sonrası ortaya koyduğu 4 ilke çerçevesinde olaylara bakarsanız bunu çok net görürsünüz.
MHP "4 ilkemizi kabul eden AKP ile koalisyon için elimizi taşın altına koyarız" demişti.
MHP "Anayasa'nın ilk dört maddesi değiştirilemez" dedi. TBMM Başkanı İsmail Kahraman "Laiklik Anayasa'da olmamalı" diye ortaya çıktı.
MHP, "PKK Açılımı sonlandırılmalı" demişti. 1 Kasım sonrası PKK açılımlarının sonucunda 500'e yakın şehit verdik…
MHP," Cumhurbaşkanı Anayasal sınırlar içinde kalmalı, siyasete müdahale etmemeli" dedi. Buna en çok karşı çıkan ve bu konuda MHP'ye iftiralar atan Ahmet Davutoğlu bunun bedelini ödeyerek, siyasi mevta oldu.
MHP, "17-25 Aralık'ın yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının suçlusu kimse hesap versin " dedi. Rıza Sarraf Türkiye'de hesap vermedi. Ama ABD'de şuan tutuklu…
Bu durumu siyasi vizyonu olanlar anlayacaktır.
Ama bu mesele "MHP'de milletvekili seçilemedim, aday listesine koyulmadım" diyenlerin hırslarıyla anlaşılacak bir durum değildir.
Ben de MHP'de bazı konularda değişim istiyorum da, Allah beni PKK'lılarla, HDP'lilerle aynı ağzı, aynı dili konuşturacak hale getirmesin…
MHP Lideri Devlet Bahçeli, ömrü boyunca Ülkücü Hareketin namusunu ve şerefini her daim korumuştur. Hiç kimse ona ne dışarıdan ne de içeriden yük olmasın…
Nefislerinizi bir kenara koyun da kendi vicdanınıza sorun. Bugüne kadar Devlet Bahçeli ne dedi de haksız çıktı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.