Araplar, tarihlerini bir vicdan süzgecinden geçirmedikçe, Türkiye’nin kıymetini idrak etmezler…

***

Bu dünyanın siyaseti kavgayla yürür. Kavga için ise iki taraf lazımdır. İki tarafın birbirine öfkelenmesi, öfkelendirilmesi lazımdır. En küçük vesileler, gereğince körüklenirse en müzmin nefretlere götürür. Bugün bizimle pek sıkı fıkı olan Arap dünyası, yüz sene boyunca bizden nasıl şiddetle nefret etti! Neden nefret etti? 1914’te Kahire’de yayınlanan, yazarı belirsiz bir bildiriden alıntı yapalım: “Ya Adnanoğulları! Uyuyor musunuz? … Sayıca sizden çok az olan Ermeniler, Türk devletine direnip özerklik hakkını kazandılar ve çok yakında bağımsız olacaklar. Onlar hür olurken, gelişip insanlık cemiyetinin faal üyeleri olurken, sizler Cengiz’in ve Hülagü’nün torunlarına esir mi kalacaksınız? … Sizden alınan para İstanbul saraylarında, içki ve müzikle harcanmıyor mu? … (Türkler) Kuran’a ve Arap peygamberin sünnetine karşı savaşıyorlar. Arapçayı yok etmeye çalıştıkları herkesçe malum değil mi? Arapça terkedilsin diyen; dua Türkçe edilsin, ezan Türkçe okunsun diyen kitaplar yazmadılar mı? Arapça ölürse, Kuran’dan ve sünnetten geriye ne kalır?”

İşte Arapların bizden gördükleri zulüm: Padişah’ın müzik dinlemesi, bir de romantik Jöntürk’lerin, Türk dili daha çok konuşulsun diye başlattığı başarısız kampanya. Nokta. Bu uyduruk bahaneler yüzünden Türk’ten ve Arap’tan ne çok kan aktı! Cihan Harbi sırasında, İngiliz ajanları Araplara Türkler Siyonist’tir, Filistin’i Yahudilere satacaklar diye propaganda yaparken, İngiliz Dışişleri Bakanı BALFOUR, “Türkleri yenersek Filistin’de bir Yahudi devleti kuracağız” cümlesiyle özetlenen meşhur deklarasyonunu yayınlıyordu. Boşuna ‘tarih ironiyi sever’ dememişler.

***

Bugün, İslam dünyasının bir hamisi yok. Yarın da olmayacak. İran, keyfince kah İsrail’e, kah ABD’ye çatabilir. Fakat İran’dan hiç kimseye ağabey olmaz. Zira, İran’ın tarihte böyle bir misyonu üstlenmişliği yoktur. Türkiye’ye gelince… Araplar, tarihlerini bir vicdan süzgecinden geçirmedikçe, Türkiye’nin kıymetini idrak etmezler. Keşke, adı lazım olmayan bir takım İngiliz’in peşine takılmazdan evvel iyi düşünselerdi. “Türkler Filistin’i Yahudilere satacak, Yahudi devleti kuracaklar” diyen ajana uydular; neticesini şimdi onlar düşünsünler.

Sonuç olarak, geçen yüzyılda Müslüman Müslümanı nasıl vurduysa, bugün de Müslüman Müslümanı öyle vuruyor.

Velhasıl, Ortadoğulu olmak zor. Çölde sana bir serap gösterirler. Bir sözle adamın aklını çeler, ruhunu çalar, eline silah tutuştururlar. Bir bakarsın ki yıktığın ülke senin ülkenmiş; bir bakarsın ki kurtardım sandığın toprağa yabancı bir bayrağı sen, kendi elinle çekmişsin.