Çocukluğu çalınan çocuklar.
1 Haziran Uluslararası Dünya Çocuk Günü’nde açıklanan rapora göre, dünyada 700 milyon çocuk, çocukluğunu yaşayamıyor...
Şiddet ve savaş nedeniyle göç, erken yaşta evlilik ve hamilelik, çocuk işçiliği, kötü sağlık koşulları ve okula gitmekten mahrumiyet, çocukluğu tehdit eden başlıca etkenler.
“Save The Children” İsimli Çocuk Hakları Örgütünün 172 ülkede yaptığı araştırma, bakıp da göremediğimiz veya görmek istemediğimiz acı gerçekleri gün ışığına çıkardı.
İnceleme şu 8 konuda yapılmış:
1. 5 yaş altı ölüm
2. Yetersiz beslenme,
3. Erken evlilik ve genç yaşta hamilelik.
4. Eğitim,
5. Çocuk işçiliği,
6. Kötü sağlık koşulları
7. Şiddet ve savaş nedeniyle göç
8. Ölümcül sonuçlu aşırı şiddet
Araştırma çocukluğun en çok Batı ve Orta Afrika’da tehdit altında olduğunu ortaya koydu. Ülkeler sıralamasında son sırayı Nijer alırken bu ülkeyi sondan başa doğru Angola, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Somali takip ediyor.
Çocukluğun en az tehdit altında olduğu iki ülke Norveç ve Slovenya. Bu ülkeleri Finlandiya, Hollanda ve İsveç takip ediyor. Almanya sıralamada 10, Türkiye ise 59’uncu sırada yer aldı.
Raporun ortaya koyduğu çarpıcı sayılar şöyle: Her iki saniyede bir kız çocuğu dünyaya geliyor. Hamilelik ve doğum sırasında ortaya çıkan komplikasyonlar dünya çapında 15 ila 19 yaş arasındaki genç kadınlarda ikinci en sık görülen ölüm nedeni.
Tüm dünyada yaklaşık 16 bin çocuk beş yaşına gelmeden hayatını kaybediyor. Ölümlerin nedeni çoğu zaman önlenebilir ya da tedavi edilebilir nedenler.
Dünya çapında her gün 200 çocuk cinayete kurban gidiyor. Aşırı şiddet akranlarında depresyona ve kaygı bozukluğuna yol açıyor ve çocukların genellikle okula gitmekten de alıkoyuyor.
Her yıl yaklaşık 15 milyon kız çocuğu 18 yaşına gelmeden evlendiriliyor; bunların 4 milyonu 15 yaşın altında.
Dünyada yaklaşık 28 milyon çocuk yaşadığı yeri terk etmek zorunda kaldı. Bunların büyük çoğunluğunu Suriye, Sudan ya da Irak gibi savaş bölgelerinden kaçan çocuklar oluşturuyor. Çocukların 11 milyonu başka ülkelerde sığınmacı ya da mülteci olarak yaşarken, 17 milyonu kendi ülkelerinde sürgün konumunda.
5 yaşın altında 156 milyon çocuk yetersiz beslenme nedeniyle büyüme bozukluğu yaşıyor. Bu sayı bu yaş grubundaki çocukların dörtte birine denk geliyor.
Dünyada 168 milyon çocuk çalışmak zorunda. Çalışan çocukların yarısı tehlikeli iş şartlarında mesai yapıyor.
Dünyada 263 milyon çocuk okula gitmiyor.
***
Çocuk Hakları Bildirgesi, ‘Bütün Çocuklar Bizimdir’ der. Hepimizin belki de ilk ve en öncelikli görevimiz; her çocuğu kendi çocuğumuz gibi görmek ve çocukların hakları ile ilgili her girişime ‘EVET’ demek olacaktır.
Sözü, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in 1993 Yılında yayınladığı “Ulusların Gelişmesi Raporundan” bir alıntı ile bitirelim:
Birgün gelecek ulusların gelişmesi onların askeri ve ekonomik güçleri, başkentlerinin şaşaası ya da yüksek binaları ile değil, orada yaşayan insanların sağlık, beslenme ve eğitim durumlarıyla, çalışmalarının karşılığında hak ettikleri dengeli gelirleriyle, hayatlarını etkileyen kararlara katılım oranlarıyla, vatandaşlık ve politik haklarına duyulan saygıyla; engellilere, güç durumda olanlara, ve gelişen bedenleri ve beyinleriyle küçücük çocuklarına gösterdikleri koruma ile değerlendirilecektir.’’
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.