Duydunuz mu?

ABD; bölgede Yunanistan, Mısır, İsrail ve Kıbrısla beraber bir enerji ortaklığı kurdu.

Biz kendi içimizdeki siyasetle boğuşurken Türkiye’nin etrafı resmen kuşatıldı ama haberimiz yok…

Haberi olan da, milli bir benliğe nasıl sahip olabiliriz diye düşünceler girdabında…

Ekonomik çalkantılara boğulmuş bir millet, yerel seçim çıkmazında bir iktidarla muhalefet, sinsilikten bıkmayan bürokrasi ve her şeyi sessizce izleyip kaydeden devlet…

Devletten başka kimin umurunda olur ki Doğu Akdeniz’in kuşatılması?

Eleştirilmeye tahammül edemeyen bir muhalefet mi düşünecek ülke bekasını ya da Ankara’da ihale peşine düşen çakallarla etrafı sarılmış bir iktidar mı?

*

Her neyse, ABD Türkiye karşısındaki ittifakı güçlendirmeye çalışıyor.

Diyeceksiniz belki de Doğu Akdeniz ne alaka hani ilk hedef güneydoğu üzerinden Kürdistan’ı kurmaktı, ne oldu?

Değişen hiçbir şey yok aslında, yıllardır konuşulan o plan ve harita olduğu yerde durmakta.

Sadece tek bir fark var; bu haritayı çizen hocalar yer altında, localar meydanlarda…

Yani 3. Dünya Savaşı’nın başladı suyu kaynamaya…

*

Aslında bu enerji ortaklığının sebebinin en başında S-400 muhabbeti geliyor.

ABD aklı sıra Türkiye’ye misilleme yapıyor, baktı ki F-35 üzerinden bir kısır döngüye sokamayacak; çok kurnaz bir şekilde Akdeniz Enerji işbirliği yaptı.

Bir de öyle ülkeleri müttefik seçmiş ki; ekonomik kurnazlıkta İngiltere’ye, istihbarat sinsiliğinde ABD’nin İsrail’e çektiği çok belli.

Sadece ekonomik bir ortak harekat değil ha bu, askeri iş birliğini de içermekte. Yani hem Yunanistan hem Kıbrıs Rum Kesimi, ABD’ye silah, askeri gemi ve asker konuşlandırması için yeni imkanlar sağlayacak.

Petrol rezervleri satılırken askeri güçle de gövde gösterisi yapılacak anlaşılan.

Her zaman ki ABD…

Siz hiç Amerika’nın savaş kazandığını gördünüz mü?

Nifak tohumlarını dağıtıp gitmekten başka ne yaptı?

*

Peki bu tehlikenin gelişini hiç mi kestiremedik?

Bilemiyorum...

Kıbrıs meselesi, Yunanistan ile adalar üzerinden gerginlikler, Mısır’ın Sisi’si ve daha nicesi derken Arap Baharı’ nı belki de geleceği istediğimiz gibi yorumlayamadık.

Tövbe haşa geleceği hiçbirimiz göremeyiz, ama bize verilen aklı olması gerektiği gibi kullanırsak düşmanın bir sonraki adımını tahmin edebiliriz.

Fakat birçoğumuz nerede bir enerji yumağı varsa sömürülüp, taşınması için Türkiye’nin transit bir nokta olduğunu unuttu…

İşte bu unutkanlıklar bizi bir çıkmaza soktu.

*

Mısır, Cezayir, Libya ve daha nicesi.

Bu ülkelerin hangi birinde milliliği düşünen bir lider var şimdi?

Ülkelerinin kapısını bütün mandacılara açıp, önünde diz çökmekten başka ne yaptılar?

Akdeniz nasıl oldu da bu kadar başı boş bir hale geldi?

Rahmetli Rauf DENKTAŞ’ ın göz bebeği Kıbrıs için yeterince mücadele edildi mi mesela?

Ya da Akdeniz’e kritik limanlarımızın açıldığı Adana, Mersin ve Antalya’ya hiç bu açıdan bakılıp dikkat edildi mi?

Seçime giderken kendi koltuklarımızı düşüneceğimize hiç bu açılardan baktık mı?

Dünya basını, Türkiye’nin yerel seçimlerini an be an takip ediyorsa burada bir bit yeniği yok mudur sizce de?

Bu soru işaretlerinin cevabı sizlerde, kendi fikrimi sorarsanız sayfalarca döker dururum.

*

Kısacası, Doğu Akdeniz’in idam fermanı verildi.

Daha da konuşmaya gerek var mı sizce?

İcraat gerek, icraat…

Savaşla kazanılan yerler barışla, barışla kazanılan yerler savaşla kazanılmaz.

Bu böyle biline…