Ne desem bilemedim, başlığı bile seçerken kırk kez düşündüm. Ne yazsam da dikkat çeksem dedim…

Sonra karar verdim, Hakkari nerede? Güneydoğu Anadolu’da mı yoksa Mezopotamya’da mı?

Biliyorum siz de diyeceksiniz ki “Sen kafayı mı yedin, sen de mi böyle sorular sorar  oldun?” Korkmayın , içimdeki öfkemi ironi ile vuruyorum dışarıya.

Başlayalım o vakit!

2013 Nevruz.

Diyarbakır Nevruz Parkı’nda Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın mektubunu okuyor: “Dolayısıyla barışımızda hükümetler ya da  devletler için değil, bu toprakların binlerce yıllık kadim değerlerini özümseyen, dünya kültürel mirasının eşsiz hazırlayıcısı olan Anadolu, Kürdistan ve Mezopotamya halkları içindir.”

Mezopotamya halkları…

2021 Haziran.

Güneydoğu Anadolu’da 9 ilimiz kültür turizmi kalkınması projesi kapsamında “Mezopotamya Markası” olarak tanıtıldı.

Mezopotamya markası…

Bildiğiniz üzere uygarlık MÖ 5000’de Mezopotamya’da başlamıştır. Uygarlığın globalleşmeye başladığı MÖ 500-MS 500 arasındaki dönemde medeniyet merkezi Mezopotamya’dan batıya kaymıştır.

Asırlar sonra BOP’un fikir babası Graham Fuller; batıdan Mezopotomya’ya bir hükümranlık kuran bu projeyi hazırlarken, tarihin tozlu sayfalarına şöyle bir göz atmıştır.

Ve karşısına çıkan manzarada Fırat'la Dicle’yi birbirine kavuşturan Türkiye, İran, Suriye ve Irak ile karşılaşmıştır.

Coğrafi konumu itibari ile Türkiye, BOP’un tam ortasındadır. BOP, bölgedeki enerji kaynaklarına sahip olmak için çıkış gerekçesini küresel terörü önleme, insan hakları, demokrasi, kültürel faaliyetler, özgürlükler gibi meşru ideallerden almıştır.

Günümüze gelindiğinde ise; Gaziantep, Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerinin “Mezopotamya” markasıyla anılacağı, tüm bu illerin tarih, kültür, doğa, inanç, dil, folklor, gastronomi öğeleri çeşitli materyallerle dünyaya tanıtılacağı ifade edildi. Mesela uluslararası fuarlarda Mezopotamya’nın tanıtımı yapılacakmış…

Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güneydoğusu Mezopotamya olarak tanıtılacakmış.

İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin GAP yerine Mezopotamya ile anılacağını belirterek, yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekmek için çeşitli çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.

Madem ki Mezopotamya, Güneydoğu Anadolu yerine anılacak o vakit Hakkari neden bu illerin içinde yer almıyor?

Mitolojide ne ilginçtir ki; Fırat Nehri ile Dicle Nehri arasında bir aşktan da bahsedildiği dile getirilir. Ne aşk ama, kanla beslenen…

Devam edelim.

Tevrat/Tekvin’de “ Üçüncü ırmağın adı Dicle’dir. Asur’un doğu yönüne bakıyor. Ve dördüncü nehir ise Fırat’tır.” yazar.  Yani “Arz-ı Mevut”, vaat edilmiş topraklar…

PKK da bu bölgeyi Mezopotamya olarak adlandırır.

Papa’nın Kuzey Irak ziyareti için hazırlanan ve üzerinde Kürdistan haritası olan hatıra pulu, Kürdistan ve Mezopotamya coğrafyasının bir sembolü olarak karşımıza çıkmıştır.

Sonuca gelirsek; iyi bir sicile sahip olmayan Mezopotamya kelimesinden başka bir isim bulunamadı mı gerçekten çok merak ediyorum.

Madem ki maksat Güneydoğu Anadolu’yu markalaştırarak dünyaya tanıtmak, o zaman bu markalaşma Türkiye’nin 7 bölgesine göre neden dikkate alınmıyor?

Bakalım nasıl bir tanıtım olacak zamanla göreceğiz.

Hayırlısı…