Etnik terörün tetikçisi denilince aklınıza ne geliyor?

Faşizmin kuklaları, küresel rol modelleri çerçevesinde özgürlük, yerel yönetimlerin bağımsızlığı, militarizm, içi boş gösterişçi milliyetçilik anlayışı, insan olmaya geldik Yaradan’dan ötürü hümanizmi altında terörizm…

Hangisi?

Kanımca hiçbirisi.

Türkiye’de etnik terörün en büyük tetikçisi : ”Türkiye Halkları” ‘dır.

Ne demektir “Türkiye Halkları” , fikir babası kimdir, gündemimize kim yerleştirmiştir, karşılık bulup popüler olabilecek midir, mecliste siyasi temsilcisi kimdir?

Asıl can alıcı sorumuz ise şudur:

Bu tetikçi, Türkiye’ye nasıl bir suikast düzenleyecektir?

*

Öncelikle etnik terörden bahsederek konuya giriş yapmak istiyorum, aslında bu konu tek bir yazıya sığmaz  ama olsun.

Çok kültürlü toplumları; güven bir arada tutar. Dünyanın hemen hemen her yerinde var olan etnik terörün asıl amacı, toplumları kültürler üzerinden bölerek bu güveni sarsmaktır. Hele ki Türkiye gibi mozaik ülkelerde etnik terör, terörizmin olmazsa olmazıdır. Etnik terör, azınlık kavramı ile iç içedir. Azınlık grup, çoğunluk gruba karşı kullanılır, kimi zaman küresel sermayelerin desteğiyle silahlandırılıp kimi zamanda siyaset lobilerinde canlandırılıp…

Etnik terör mensuplarının genellikle belli bir kimlik için mücadele ettiği söylenir, fakat etnik kimliğin tam olarak neyi ifade ettiği çoğu zaman anlaşılamaz. Bu durum ülkeden ülkeye değişmektedir. İrlanda’da, İspanya’da, İtalya’da her birinde farklı farklıdır. Mesela Türkiye’de Türkçe’ den başka bir dil konuşan veyahut farklı bir dine inanan herkes, etnik teröre göre azınlıktır yani potansiyel bir kurbandır.

Hangi ülkede olursa olsun; etnik terör gruplarının klişeleşmiş taktiği, çoğu zaman silahsız ve savunmasız kişilere saldırılar düzenleyerek devletin iç güvenlik güçlerini olaylara dolaylı yoldan müdahil etmektir. Bu yüzden nerede, ne zaman, nasıl saldıracağı çok kestirilemez. Bu saldırılar neticesinde demokratik düzenin, azınlıkla çoğunluğun dengesini sağlayamadığını iddia ederler ve bu sorunun her azınlık grubun kendine ait bir demokratik düzene sahip olması ile çözülebileceğini inanırlar.

*

Türkiye’ye gelirsek…

Etnik terör ne yazık ki en çok Türkiye’nin canını acıttı. Doğuyu ve batıyı birbirinden koparmaya çalıştılar ama bu millet acılarını yine kendisi sardı. Türkiye’nin yedi bölgesi de baskın bir kültüre sahiptir. Doğusu sert, batısı tez canlı, kuzeyi hazır cevap, güneyi sıcak. Her yöresinde birbirinden farklı kültürlerin yaşadığı bir ülke, etnik terör için olmazsa olmaz bir sahadır.

Peki biz bunca zorluğa rağmen nasıl direniyoruz, kopmuyoruz?

Aşk…

Doğuyu batıya, güneyi kuzeye bağlamıştır, sımsıkı tutmuşuz birbirimizin elinden, kenetlenmişiz.

Aşkın yüceliğidir bizi birbirine bağlayan, ama farkında değiliz.

*

Hal böyle olunca, ellerimizi koparmak için elinden geleni ardına koymadılar. Öyle kavramlarla kafamızı karıştırmaya çalışıyorlar ki.

Mesela Türkiye Halkları…

Canan Kaftancıoğlu’nun şu açıklamasını hatırlıyor musunuz: “İster Diyarbakır olsun, ister Van olsun, ister İstanbul olsun hep birlikte nasıl mücadele edeceğimiz kıymetlidir. Mücadeleyi demokrasi şemsiyesi altında büyütebilirsek hiçbir şey yapamazlar. Kazanan tüm Türkiye Halkları olur.” .

Buna benzer bir açıklamayı ise Pervin Buldan şu şekilde yapmıştı: “Bu ülke hem Kürtlerin hem Türkiye Halklarının ülkesi, herkesin bir birine saygı ve sevgiyle yaklaşması gerekiyor. Bu sürecin mutlaka kazananı olacaktır.” .

Pardon ama bu ülkede Türkiye Halkları’ nı kimler temsil ediyor? Kürtler dışında her etnik grup mu? Türkler, Abazalar, Çerkezler, Ermeniler, Gürcüler vs. mi? Yoksa Türkiye’de yaşayan bütün etnik grupların birleşimi mi?

Ve bu tehlikeli söylemin, etnik terörün tetikçisi olduğunun kimse farkında değil mi?

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşı" demek neden bu kadar zorunuza gidiyor? Göze batan birkaç kelimenin fazlalığı mı zorunuza giden?

Tetikçinin parası verilmiş, karnı doymuş, giyinmiş, süslenmiş. Suikast için ideal zamanı bekliyor sadece…

Peki biz hala tehlikenin farkında değil miyiz?

Değiliz, değiliz, değiliz…