GERCÜŞ’TEKİ PATLAMADAN NE ANLAMALIYIZ?
Bitmez, bitmez terör bitmez…
Biteceğine inandınız mı yoksa?
Bir sessizlik vardı, şaşırdığımız fakat alışık olduğumuz derin bir sessizlik.
Yaklaşık 1 aydır patlama ya da saldırı haberleri gelmiyordu güneydoğudan.
Belki de çoğunuzun dikkatini çekti bu durum, gazete manşetlerinde “SON DAKİKA BATMAN’DA, HAKKARİ’DE SALDIRI” başlıklarının hiç olmaması.
Ruhları şad olsun 8 Mehmetçik’in…
Duygusala bağlamayıp kaya gibi sert olmaktan başka çaremiz yok, dik durmadıkça vuruyorlar omzumuza…
Omzumuzdaki yükler de onlar vurdukça elimizden kayıp gidiyor adeta.
*
EYP saldırılarının önüne neden geçemiyoruz?
Peki soruyorum sizlere; Karadeniz’de bir teröristin azığını dahi gören vatandaşın ihbarı ile jandarma bölgeye hemen intikal ederken, güneydoğuda EYP’ ler yola döşenirken gören hiç kimse mi olmuyor?
Aynı soru Bedirhan bebeğin ve annesinin şehit edilişinde de gelmişti aklıma. 2 saat boyunca üs bölgesine giden yola döşenen EYP’ den hiç mi haberimiz olmuyor?
Ne yazık ki EYP’ nin önüne geçebilecek teknolojik bir önleme henüz sahip değiliz ancak insan istihbaratını kullanarak bu saldırıların önüne geçebiliriz.
Bilip bilmeden konuşma diyebilirsiniz bana fakat işin içinde olmadığım için bu tarz soruları sormamı doğal karşılayın lütfen…
Eminim ki bu sorular çoğu vatandaşın aklından geçiyordur.
Biz köşe yazarlarının görevi de az da olsa milletimizin sorularına yanıt vermektir…
*
Nedir bu EYP? Nasıl hazırlanır?
El Yapımı Patlayıcı düzeneklerinin basit ve ham maddesi bulunabilir olduğundan son dönemlerde terör örgütleri tarafından sıkça tercih edilmektedir. EYP için gerekli olan malzemeler suni gübre, fitil ve hava almayacak bir kaptır. Tahrip gücünü arttırmak için de düzeneğe çeşitli materyaller eklenmektedir.
EYP; sanayi çıkışlı olmadığı için kontrolü ve izinin sürülmesi mümkün olmayan silah türleri arasındadır. Terör örgütlerinin EYP’yi kullanmasındaki neden de tam olarak bunun içindir. Elde edilmesi kolay, depolaması kolay, sevkiyatı kolay, harekete geçirilmesi kolay. El yapımı patlayıcılar karşısında izlenebilecek tek yol vardır: Alan hakimiyeti meselesi. Özellikle karayollarına ve mahalle aralarındaki sokaklara düzeneklerin kurulduğu düşünüldüğünde alan hakimiyeti devlette olduğu sürece bu saldırıların önüne geçilir.
Peki Batman’daki karayolu müdürlüğünde ya da il özel idaresi fen işleri müdürlüğünde kimler çalışıyor? Asfalt yeni döşenmiş, EYP de altına sıra sıra dizilmiş. Başında hangi inşaat mühendisi, teknikeri, işçisi vardı acaba? Karayollarına girmek için Ankara’dan mülakata tabi tutulmuyor mu çalışanlar? Hele ki şu an belediyeler kayyumda iken, fen işlerinde tek bir vatan haininin olmaması gerekmez mi? Peki İMO’lar yani inşaat mühendisi ve mimarlar odası kimlerin elinde biliyor musunuz? Hemen hemen hepsi PKK’nın elinde.
Yollar, köprüler, barajlar kimlerin elinden geçiyor bir bilseniz…
EYP saldırılarında bölgedeki belediyelere ve karayollarına çok dikkat etmek gerek, bakın meskun mahaller döneminde FETÖ’cü asker polis kaymakamlar cirit atarken bölgede hemen hemen her gün EYP patlamaları meydana gelirdi. HDP’ li belediyeler ile idari makamların işbirliği içinde olması yakın tarihin en büyük ihanetlerinden birisiydi…
Batman Gercüş’teki bu EYP saldırısı ile sızıntıların hala aktif olduğunun siz de farkına vardınız mı? İnsan korkuyor, bu patlama bazı süreçlerin başlangıcı olabilir mi diye tıpkı 22 Temmuz 2015’te 2 polisimizin evinde ensesinden vurularak şehit edilmesi ile başlayan, her gün acı haberlerin geldiği o kara günler gibi…
*
MİT, TSK ve emniyet koordinesi çerçevesinde “EYP ile Mücadele” masası oluşturulmalı kanımca. Bu çerçevede verilecek kararlar ile ciddi önlemler alınmalı.
Mesela zırhlı araçların dirençlerinin arttırılması, Jammer sayısının çoğaltılması, eğitimsiz ve deneyimsiz personellerin bölgeye gönderilmemesi, bir nebzede olsa personel disiplinsizliğinin önüne geçilmesi ile EYP’ ye karşı bazı önlemler alınabilir…
Baskınların ve silahlı saldırıların önüne geçildikçe geriye EYP, suikast ve canlı bomba saldırılarını denemeye çalışabilirler. Şu an terörle mücadelede kış dönemine geçildi. Örgütün kış dönemindeki tavrına dikkat edilmeli. Sığınak ve barınaklarda kışı geçirmeyi düşünüyorsa bahara hareketli girecek demektir, kışın eylem girişimlerinde bulunursa baharda dinlenip yazı hareketli geçirecek demektir.
Özellikle Karadeniz’de yaylalarda yiyecek bırakmayın, örgütü aç bırakın. Güneydoğu her zaman ki güneydoğu, ona ne tembihlerde bulunursak bulunalım mutlaka sözümüzden çıkıyor…
Umarım bu EYP patlamalarının ardı gelmez, yoksa bu kış biraz üzücü geçebilir güvenlik personellerimiz için.
Bu arada Batman’daki şehit sayımız 8’e yükseldi, ruhları şad olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.