MAZLUM KOBANİ, ELLERİNİ Mİ OVÇALIYOR?
Ne desem ne söylesem boş, kurumuş vicdanlara hiçbir söz işlemez.
Sadece şunu söylemek istiyorum; şehitlerimizin ruhu şad olsun, ülkece derin bir yastayız, bu yası kirletmenize izin vermeyeceğiz.
Yasımızı tutarken bir yandan da oturup, düşüneceğiz “Biz bu hallere nasıl geldik?” diye.
Unutmayın ki; kurt, yasını düşünürken bile savaşır…
*
YPG’ nin Suriye’deki sözde generali olan “Mazlum Kobani” ‘ nin bu kod adını kullanmayı hiç sevmiyorum fakat gerçek ismi olan “Ferhat Abdi Şirin” ‘ i ne yazık ki çok fazla bilen yok. Siyasal ve sosyal propaganda sağ olsun…
Bakınız artık hedef; Türkiye bunu görmemek imkansız.
Elim hadiselerden dolayı Suriye’de rejime ve Rusya’ya odaklanmış durumdayız fakat unutmamamız gereken bir şey var ki; YPG de bu ittifakın bir parçası.
Nasıl mı?
Trump'ın, Barış Pınarı Harekatı'yla başlayan dönemde sürekli ismini andığı bir isim vardı: Suriye Demokratik Güçleri sözde komutanı Mazlum Kobani.
Her ne kadar gündemimizde çok yer almasa da ; İdlib gerginliğinin başladığı 19 Şubat’ta, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Ankara ve Erbil ziyaretlerinin ardından Suriye'ye geçerek Suriye Demokratik Güçleri'nin sözde komutanı Mazlum Kobani'yle görüşmüştü.
Görüşmenin içeriği ve yeri hiçbir basında yer almadı…
*
Neyse biraz geçmişe gidelim.
17 Eylül 2018 tarihinde “Suriye, İdlib’le İnşa Olur Mu?” başlıkla yazımda şu cümleyle ahvalimizi belli etmişim: “İdlib; umarım yeni bir “IRAK KÜRDİSTAN BÖLGESEL YÖNETİMİ” projesine gebe değildir…”
Ve biz 1 Mart 2020’deyiz. Yaklaşık bir buçuk yılda, ne yazık ki İdlib meselesine dair hiçbir şey değişmemiş.
Aksine; Barzani ile Mazlum Kobani’nin Suriye konusunda anlaştıklarına dair dedikodular kulağımıza geldikçe, hiçbir şeyin değişmeyeceğine bir kez daha şahit olmuş olduk…
*
Şimdi yazacağım satırlar biraz kafanızı karıştırabilir fakat yazının son paragrafında denklemi çıplak bir şekilde özetleyeceğim…
Barzani’ye yakınlığı ile bilinen Rudaw gazetesinin 22 Aralık 2019 tarihli haberinde, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) üst düzey yöneticisi Fuat Aliko ile YPG’nin sözde komutanı Mazlum Kobani’nin görüştüğü ifade edildi.
Rudaw’ın 2 Şubat 2020 tarihli başka bir haberinde ise; ENKS’nin siyasi çalışmalarını daha önce engelleyen Rojava Özerk Yönetimi Demokratik Suriye Güçleri sözde Komutanı Mazlum Kobani’nin, geçen aylarda yaptığı girişimlerin ardından ENKS’nin Rojava’daki ofislerini açabileceğini ve çalışmalarını serbestçe yürütebileceğini ifade etti.
Peki ne oldu da Mazlum Kobani, ENKS’ nin bu çalışmalarına engel olmayacağını söyledi?
Putin'in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi Mikhail Bogdanov’un 30 Ocak 2020 tarihinde ENKS heyeti ile görüşüp “Kürtler, ortak bir tavra sahip olmalı.” açıklaması ile verilen vaadler miydi Mazlum Kobani’nin tavrını değiştiren?
Yoksaaaaa ABD: “Rusya’yı karşına alma o bizim zaten müttefikimiz,Suriye'de danışıklı dövüşü devam ettiriyoruz sadece.” diye Kobani’nin kulağına mı fısıldamıştı?
Ve bu yoğun trafiğin ardından Bogdanov hızını alamayıp Suriye’den Erbil’ e giderek Mesud- Mesrur- Neçirvan Barzani ile görüşmüştü.
Hem Suriye’de hem Erbil’de neler görüşüldü neler planlandı bilmiyoruz fakat yaşanılan krize bakıldığında plandaki hedefin Türkiye olduğu aşikar bir durum…
*
Denklemi kurarsak; Rusya ve ABD Suriye’de aynı zeminin temelini kazmıyorlar mı?
Zemin; Suriye’de Batı Kürdistan.
Zeminin üstüne çıkılacak kat; Türkiye’de Kuzey Kürdistan.
Kum ve çimento; ABD’ den.
Kepçe ve operatör; Rusya’dan.
İşçiler; YPG/PKK’dan.
Proje; İsrail’den.
Rejimmiş, HTŞ’ ymiş hepsiiii taşeron firmadan…
Peki Türkiye?
*
Mazlum Kobani ellerini ovçalıyor, haberiniz olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.