Duyduk ki birileri MHP Genel Merkezi’ne “Balgat’taki dükkân” yaftası atacak kadar şuursuzlaşmış…

Duyduk ki, 4 yıldır partide olan adama “Bilge Kağan” yakıştırması yapan aklıevveller, bizim 17 yıllık liderimiz Bahçeli’ye “Bilge Lider” denilmesine kızıyormuş!

Ama adamın biri o lidere “üst katta onursal başkanlık” lütfediyordu!

O lider ki, TV önünde ağzını açıp bir kötü kelam etmiyor, ama birileri hakaret, küfür, yalan, iftira yağdırıyor…

Duyduk ki “adamın biri”, S.Oğan muhaliflerine tehditler savururmuş…

Acaba bu 543 imzayı bu şartlarda mı topladılar diye düşünüyor insan.. Vaatler, para, iş, makam teklifleri falan…

Hiç çekinmeden “Partiye kilit vurdular” iftiraları…

Emekli hâkimin ağzından “MHP, dava açılan mahkemeye baskı yapıyor” yalanı…

Bre aymazlar, Ülkücü Hareket’i ve MHP’yi Evren, Özal, Cemaat ve mafya bitiremedi siz mi bitireceksiniz?

Yahu bu bir siyasi bayrak yarışı, dağdan gelip bağdakini kovdurmamak için Genel Merkez’in hukuki haklarını kullanmasını neden antidemokratik buluyorsunuz?

Kanun ve tüzükteki haklarını kullanıyor teşkilat…

Ne diyor Şefkat Bey: “Sevgisizliğiniz saygısızlığa, söz ve davranışlarınız itibarsızlaştırma saldırısına dönüştü, uyardık, gereğini yapıyoruz!”

O halde nedir gereği? Tüzüğe uymayanı görevden almak! Alınıyor, geç de olsa…

Ama yalan gani ağalarda… Genel Merkez kapattıkça, imza veren delege ve teşkilat sayısı hızla artıyormuş!

Yalanın bini bir paraya… Bahçeli ve MHP, AKP’ye çalışıyormuş! Oysa MHP’yi bitirmek için kimlere taşeronluk yaptıklarını bir bilseler!

Aday yapılmayan ve seçilemeyen 3 kişinin işi olan biten. Medyada MHP sadece bu haberlerle gündemde… Ülkücüler bununla meşgul!

Gezmediği parti kalmayan, “Ülkücü değil demokratım” diyen, dünü Marksist olduğu ortaya çıkanın "Ülkücülük" ile alakasına bakan yok!

Dillerinde hep “değişim” teranesi… Kimse de demiyor ki, “Değişim mi istiyorsun, 7-8 ay sonra kongreler başlıyor, kur ekibini çık mindere, yap değişimi!”

Olmaz, genel merkezdekiler “defolup gidecek!”, yerine gökten allameler mi gelecek?

Kurdurdukları haber sitelerinde trollerine her türlü küfrü yaptıranlara bakan yok!

Madem öyle, lider ve teşkilat ile bağı kalmayan, genel merkezi takmayan il yöneticilerini görevden almak farz… Alınınca da “teşkilatlara kilit vuruldu” iftirası… Hâlbuki hepsine atama yapılıyor…

Tuhaf değil mi, Bahçeli ile göreve gelip şimdi onun bunun safında cenge çıkanlar, yıllarca elini öptükleri lidere küfür edilmesine ses çıkarmıyor, sonra da mazluma yatıyorlar.

Utanmadan “Balgat’taki dükkân” dedikleri Genel Merkezin demokratik haklarını kullanmasını antidemokratik buluyorlar. Hazır arkalarında cemaat, Doğan medyası falan da var… Tutturmuşlar “Değişim de değişim!”

  Nedir mesele? Eksik olan ne? Yanlışlık nerede? Peki bu değişime neden hiç ummadığımız çevreler destek veriyor? Düşünen yok! Asparagasçı Rahmi neden MHP’de değişim ister, sakallı Ahmet neden değişim ister, devşirme Sebahattin neden değişim ister, Akşamcı Emin neden değişim ister, Bahçeli’nin ameliyatı üzerinden ankete soyunan Portakal neden değişim ister? MHP’ye düşman AKP'lisi, BBP'lisi, CHP'lisi, HDP'lisi, Vatan Partilisi, cemaatçisi niye "Değişim" ister?

Şimdi de “havuz medyası Bahçeli’yi savunuyor” yalanı… Yerseniz tabii!

Şehir şehir gezip milleti zehirlemeye çalışıyor S.Oğancılar, Ablacılar…

Bursa’da "Genel Merkeze destek vermiyor diye bir il teşkilatı kapatılıyorsa, burada demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Bizler bu yola başımızı, gövdemizi, ruhumuzu, her şeyimizi koyarak çıktık” diye efeleniyor S.Oğan… “Görevden almaların hukuki geçerliliği yoktur” diyor!

Hukuki geçerliliği yoksa genel merkez kararları neden Valilik ve Kaymakamlıklara tebliğ ediliyor dersiniz?

Ve S.Oğan, ülkücülere “absürt” bir proje sunuyor: “İl başkanları ile genel başkan arasında “Kırmızı Hat” olacak. İl başkanlarımız genel başkana aracısız, özel kalemsiz, randevusuz anında ulaşabilecekler.” Hani genel merkez bir “dükkân” ya, o hesap!

Bu “Ülkücülerin diriliş hareketi” imiş! Ülkücülük öldü mü ki? İmzasını almak için dokuz takla attığınız delegeler DYP’li veya AKP’li mi?

Kendileri gibi yolunu şaşırttıkları adamları da konuşturuyorlar basında… Herşey mübah!

Genel Merkez haddini aşan teşkilatları kapatıp yeniden atama yapıyor ya, Ablaları bu şehirlerde kazan kaynatmaya kalkışıyor, tam da istediği hava sanarak… Mesela Denizli’de ve Uşak’ta gövde gösterisi yapacakmış! Yeniçeriler gibi!

Kaynak bol, Ablaları güya Ülkücü akademisyenlerle restoranda bir araya geliyor, “Partiye demokrasi gelecek” diyor; “Başbakan olacağım ama değişim şart” diyor da bu değişimin neyi kapsadığını söylemiyor! Belli ki MHP’yi Çiller’in partisi sanıyor Ablaları…

Mahkemeye verdiler partiyi ama mahkemeyi beklemiyor, fırıldak üstüne fırıldak çeviriyorlar, Genel Merkez görevden alınca ağlaşmaya başlıyorlar!

Bir zamanlar Abdülhamit Han’a suikast düzenleyen haine övgüler düzen Tevfik Fikret’e dönmüşler… Lideri taşlıyor, MHP kalesini “dükkân” sanıyorlar… Ellerine bir geçirseler yağmalayacaklar, sonra da kemikleri bırakıp yeni limanlara yol alacaklar…

Kaleyi sahipsiz, lideri yalnız sanıyorlar, aldandıklarını mutlaka görecekler!