“BİZİ KENDİLERİNE BENZETEN KORKAKLAR!”

47.yılını kutlayan bir teşkilata ille “baş” olacaklar…

Dillerinde bir “kayyum” lafı, ellerinde serseri mayın gibi dolaştırdıkları bir “mahkeme” dilekçesi…

MHP, 12 Eylül mahkemelerinden sonra bunu da gördü!

Partiyi, sermayenin desteğiyle kiraladıkları bina bellemişler…

Ülkücüleri de kendi arenalarında çevirecekleri topaç sanıyorlar.

ANAP’ta, DYP’de, AKP’de öğrendikleri “koltuk iktidarı” için onun bunun vesayetinde Ülkücülerin kalesinde derebeyliğe hevesliler…

Taşıma suyla değirmenciliğe heveslenmiş ama daha “buğday”la arpa”yı ayıramayan “dermenci” bunlar!

Onun bunun davullarıyla “tellal” çığırttılar 73 gün…

Kâh elimizde 500 imza var dediler, kâh 300…

Anadolu’da hayallerine ortak olacak “marabalar” aradılar şehir şehir…

Ne vekildiler, ne vekil adayı olabilmişlerdi… “İhtiras” fitnesi verdi gazı, verdi gazı!

Sermaye televizyonlarında “Bir an önce kaleyi teslim edin, mahkemeye kadar gideriz!” diye bağırıştılar önce…

“Ülkücü hukuku”nu bilmezler, “mahkeme” diye tuttururlar!

“Eee elinde delege varsa niye mahkemeye gidiyorsun?” demedi yandaşları…

Biri, kurultaya gitmezlerse mahkeme kapısından jiletle kaldıramazlar beni diye haykırdı. Biri Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde “Turancılık”a takmıştı… Önüne dikilen Ülkücü haber sitesini kapattırmakla ünlüydü zaten…

Geçen Cuma namazdan sonra yine avukatlarını yollamışlar mahkemeye…

"Kurultay Çağrı Heyeti" oluşturarak, partinin olağanüstü kurultaya götürülmesi talebiyle dava açmışlar…

Hâlbuki dilekçeyi vereli daha 15 gün olmuş… Üstelik Genel Başkan rahatsızlığı nedeniyle istirahatta… Ee olsun, fırsat bu fırsat!

“İstemedikleri halde, mahkemeye gitmekten başka çareleri olmadığı” için CNN Türk’ün abonesi “muhteşem üçlü”, ortak dilekçeyle Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtı.

Şimdi 47 yıllık parti mahkemelik!

Teşkilatın aldığı kurultay kararı 18 Mart 2018 ama 47 yıllık parti mahkemelik!

16 il başkanı davacı, MHP davalı…

Tam da AKP, “Başkanlık bu sene kesin!” düşleri kurarken…

Davacı oldukları mahkemeyi bile beklemiyorlar. Kendileri de değil, ya avukatları meydanda, ya da yandaşları… Biri demeç vermiş: “En geç Mayıs’ta kurultay…”

47. Yaş gününde TBMM’de “lider” pat diye çıkıp konuşuyor:

“Yol doğru, yolcu inanmış, yolculuk ise mübarektir. Bu yolculukta şehadet vardır.”

Olsuuunnn…

Yine “Muhteşem üçlü”den ikisi CNN Türk’te, Sakallı Ahmet biraderin tekkesinde… Biri bütün sahte saygısıyla “Sayın Genel Başkanımızın kurultay salonu yerine mahkeme salonlarını bize adres göstermesi üzerine mahkemeye gittik” demekten çekinmiyor…

Tabii imza vermemiş 700 küsur delege ile 65 il başkanı ve Ülkücüler salak ya, 2 ay önce ortada fol yok yumurta yokken, “Biz imzaları vereceğiz, karşılık bulamazsak MHP’yi mahkemeye vereceğiz, kayyum talep edeceğiz” dediğini unutmuş paşazadem!

Ama inadına “Teşkilatın lideri” kürsüde konuşuyor: “Ülkü davası, ülküsüz ve ilkesiz ellere bırakılmayacaktır. Milliyetçi Hareket, Türk milletinindir. Bu eser ahlakla yazılmış, cesaret ve hamiyetle mühürlenmiştir. Yol doğru, yolcu inanmış, yolculuk ise mübarektir.Bu yolculukta şehadet ve çile vardır. Bu yolculukta vatan, millet ve bayrak sevgisinden kavrulmak vardır.”

Ve o “lider” diyor ki:

“Bu kavramlara yabancılık çekenler bizi idrak edemezler. Bu kavramlarla esasta ters düşenler bizim gibi görünseler de bizden asla olamazlar. Yorulduğumuzu sananlar hayal âleminde gezenlerdir. Yıldığımızı düşünenler bizi kendilerine benzeten korkaklardır.”

Bizim “muhteşem üçlü”den biri Bay S.Oğan, CNN Türk’te Sakallı’ya konuşmaya devam ediyor: “Biz artık muhalif değiliz. Muhalif olan genel merkez…”

Teşkilatın 47. Yaş gününde “lider” kürsüde konuşuyor:

“Haklı çıktık, hala da çıkıyoruz. Millet şahittir: Ne söylediysek oldu, neyi öngördüysek gerçekleşti. Hiçbir tasavvur ve tahayyülümüzde sapma göstermedik. Allah’a şükürler olsun ki, yanılıp yenilip mahcubiyet yaşamadık. Fakat haklı çıkmak artık yetmiyor, kâfi gelmiyor.”

“Haklıysak ki öyleyiz, hakkımızı söke söke almasını da bileceğiz. Tereddüt etmeyiniz ki, ecdadımızın beklentisi budur. Bıraktıkları miras emin ve ehil ellerdedir. Diktikleri filiz devasa boyutlara ulaşmış, Türk milletinin gönlüne girmiştir. Ülkü davası, ülküsüz ve ilkesiz ellere bırakılmayacaktır. Milliyetçi Hareket Türk milletinindir. Milyonlarca Türkiye sevdalısı üç hilalin gerçek hissedarıdır.Milliyetçi Hareket Türklüğün bekası, devletin devamlılığı ve milletin varlığı konusunda tavizsiz şekilde sürdürdüğü onurlu duruşunu her şartta muhafaza edecektir.”

Olsuuunnnn…

“Muhteşem üçlü”, günlerdir hukuk güzellemeleri yapıyor, 30 gün diyor, olağanüstü tüzük kurultayı diyor, olmazsa mahkeme diyor, çağrı heyeti diyor, avukatlar diyor, mahkeme kapısında jiletle kazıyamazlar diyor, değişim diyor, dönüşüm diyor, değişim olmazsa başkanlık gelir diyor.

Hata Bay S.Oğan, "Mevcut kadrolarla, mevcut ekiplerle Milliyetçi Hareket Partisi iktidar olamıyor" diyor… İthalat ve ihracat başlayacak anlaşılan!

Ablaları “MHP Genel Başkanı seçilmesi halinde MHP’nin demokratik bir yapıya kavuşturulacağını” söylüyor… Mevcut Ülkücü irade antidemokratik yani!

Yine o Ablaları, “MHP Genel Başkanı olmam halinde Erdoğan bu referandumu yapmaya cesaret dahi edemeyecektir” diyor! Serde AKP kuruculuğu var ya!

ANAP, DYP, DP, BBP, AKP gibi yedi kapı dolaşanlar, “MHP’nin misyonunun bittiğine inanmış”lar, teşkilatta genel başkanlığa aday! Başbuğ’a da aynı direnişi göstererek çekip gidenlerin uğradığı hezimet ders olmamış!

“Beceriksiz, yorgun, tükenmiş” diye yaftaladıkları “lider”e üst katta uyduruk Türkçeyle “Onursal Başkanlık” teklifi etmenin şuursuzluğunda bir “koltuk ihtirası”, MHP’yi dönüşüme sokma misyonuyla görevli birtakım devşirme beyinler…

O muhteşem “lider”in “5.parti öngörüsü” de yakında hakikat olur bu ihtiras sahipleri sayesinde… Ramiz amcalarını, Namık Kemal dayılarını, Tuğrul eniştelerini, Karamahmutoğlu biraderlerini, “Ülkücü değilim “diyen ablalarını, Çiller yengelerini, Gül ve Arınç bacanaklarını da çağırıp bir güzel “iktidar”a yürürler…

Göreceksiniz bu “mahkeme mayını” ellerinde patlayacak!

Ne diyor “lider”:

“Yıldığımızı düşünenler bizi kendilerine benzeten korkaklardır!”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Deniz ÖZKÖK Arşivi
SON YAZILAR