YALÇIN’I BACAĞINDAKİ KURŞUNA SOR!
Bu cemaat sermayeli, onun bunun tetikçilerinin Fitneçağ denilen gazete hiç boş durmuyor!
İşleri güçleri Ülkücü Hareket’e mikrop sokabilmek…
Yalan, iftira, hile, entrika onların işi…
Müthiş bir Bahçeli düşmanlığı ile partiyi nasıl parçalarız hesabı yapıyorlar.
Eski bir MHP milletvekilini cilaladılar, tutmadı.
Şimdi Aydın ve Özdağ’dan medet umuyorlar ama faydasız!
Karşılarındaki Devler Bey çünkü…
Topunu arınma-temizlenme kapsamında saf dışı etmeye kararlı…
Şimdi en küçük fırsatta Bahçeli’ye nasıl saldırırız hesabındalar..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Anıtkabir’de bir tören yapılıyor.
Törene MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katılıyor.
Hava şartları nedeniyle yürüdüğü yol kaygan zemin olunca Özel Kalem Müdürü Murat Bey, liderin koluna giriyor.
Vay sen misin giren?
Yalanın binbir türlüsü haberde…
Fitne yuvası bir fotoğraf koyuyor ve “Her zamanki gibi ön planda olmayan Bahçeli’nin yorgun hali dikkatlerden kaçmadı. Koluna giren iki kişinin sürekli eşlik ettiği MHP liderinin elindeki kağıt mendil, gribal enfeksiyon geçirdiği şeklinde yorumlandı” diye fotoğrafın altını dolduruyor.
Neymiş? Yorgunmuş, iki kişi sürekli eşlik etmiş, elinde kağıt mendil varmış, gribal enfeksiyon geçiriyormuş!
Pekiiiii…
Cumhurbaşkanlığındaki kutlamada dimdik ve tek başına yürüyüp Erdoğan’ı kutlayan adam sizin emminiz miydi iflah olmaz yalan makineleri?
*
Bugünlerde MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a saldırıyorlar…
“Dinime söven bari Müslüman olsa” misali, saldıranlar da hiç olmazsa “adam kılığı”nda olsa insan gam yemeyecek…
Demedikler, laf, atmadıkları iftira kalmadı onun için…
Neden? Başından beri Bahçeli’nin yanında dik durduğu için…
Durmadan MHP ve Devlet Beye saldıranlara gereken cevabı verdiği için…
İcraatı ve bu açıklamaları için eleştirilebilir ama amaç bağcıyı dövme olunca…
Kemik yalayıcılar, “Semih Yalçın Ülkücü değil” diye buyurmuş.
Bunu diyenlere bir bakın, Ülkücü olmak kim, onlar kim?
O çileli yıllar içinde okumayı beceren, bugünlere profesör olarak gelen kaç Ülkücü yol arkadaşınız var, bir deyiverin hele?
Ey sahtekar maskeli gafiller, yanlış adama çatıyorsunuz!
Gaziantep’te, Keçiören’de Ocak Başkanlığı yapan emminiz miydi densizler?
Yalçın’ı bacağındaki aşık kemiğinde hala duran kurşuna sorun isterseniz!
*
Durup dururken Binali Bey yine AKP’nin halini anlatan cümle kurdu:
“Asıl başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölünme riski var!”
Diyen sanki bizim bakkal Veli efendi, ya da ev kadını Fadime hanım…
Yahu 15 yıldır iktidardasınız, tek başınızasınız…
İcraat merciisiniz, şikayet mercii değil…
Sıfır terörle teslim aldığınız devletin şeklini şemalini kaybettirdiniz.
FETÖ’yle yıllarca paraleldiniz, ne istediyse veriyordunuz.
PKK ile kardeşlik türküleri söylüyordunuz Diyarbakır’da…
Askerin polisin anasını ağlattınız…
Şimdi kalkmış, “Başkanlık gelmezse ülke bölünür” diyorsunuz!
Allah aşkına Binali bey, milleti Kürt, Alevi, Çerkez, Laz, Ermeni, Sünni, Türk diye kamplara ayırıp “Cumhuriyet reklam arasıydı” diye Osmanlıya özenen siz değil de bizim anasınıfındaki bebeler miydi?
Kuzu kuzu Bahçeli ne derse onu yapacaksınız, parlamenter sisteme devam!
Korkuyorsanız çekip gidin o makamdan!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.