12 ADAYI NASIL KAYBETTİK?

1522’den 1912’ye yaklaşık 400 yıl yönettiğimiz adaların kaderi İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmesiyle değişti. İtalya bizi barışa zorlamak ve Trablusgarp’a gönderdiğimiz subayları geri çekmemizi sağlamak için adaları işgal etti. Osmanlı Devleti ufukta görünen Balkan Savaşından dolayı Trablusgarp’ı İtalya’ya bıraktı. Anlaşmanın adalarla ilgili bir maddesi daha vardı. Osmanlı Devleti adalar üzerinde Yunan işgaline mani olmak için adalarda bir müddet daha İtalya’nın işgalci olarak kalmasını istiyordu. Bu sayede hukuken adaların sahibi olmaya devam edecektik.

Birinci Dünya Savaşı Osmanlı Devleti’nin adalarda planladığı stratejiyi bozdu. Çünkü İtalya ve Osmanlı ayrı ittifak gruplarındaydılar. 1923’te Lozan’da adaları İtalya’ya bıraktık. Böylece geçici olarak İtalyanlara bıraktığımız adalarda resmi İtalyan egemenliği başladı. Fakat şunu belirtmekte yarar var. Adaların elimizden fiilen çıkması 1912 Uşi Anlaşması ile olmuştur.

Derken İkinci Dünya Savaşı’nda İtalya hem Trablusgarp (Libya) hem de adalardan çekilmek zorunda kaldı. İtalya ve Almanya adalardan çekilirken bize gelin alın adalarınızı dediler. Fakat o dönem 2. Dünya Savaşı esnasında taraf olmuş oluruz, başkasının toprağında gözümüz yok diyerek bu teklifi elimizin tersiyle ittik.

1945’de İngilizler; İtalyanlar ve müttefikleri Almanların boşalttığı adaları işgal etti. Bu arada fırsatçı Yunanistan’da boş durmamış Rodos’u işgal etmişti.

İkinci Dünya Savaşı bitmiş ve barış görüşmeleri başlamıştı. Adaların durumunu görüşmek için Türkiye’de barış görüşmelerine çağrıldı. Fakat İsmet İnönü biz savaşa katılmadık bu yüzden barış görüşmelerine katılmıyoruz deyince bu durum Yunanistan’a yaradı. Adaların tamamı silahsızlandırmak koşuluyla 1947’de Yunanistan’a verildi.

Görüyor musunuz? 1912’de elimizden çıkan adaların tamamını veya en azından Türkiye kıyılarına yakın olan bir kısmını tekrar ele geçirme fırsatını nasıl teptiğimizi. 35 yıl sonra gelen bu fırsat maalesef kullanılamamıştır.

Yunanistan adaları silahlandırdı. Birçok kıyı şehrimiz için tehdit oluşturuyor. Üstelik kıta sahanlığı vb. birçok sorunun temelinde adalar var.

Ege adaları halen bizim için bir sorundur. Çünkü 1947’de getirilen çözüm Türk milleti için sorundur. Türkiye nasıl kendi güvenliği için bugün Suriye ve Irak’ta operasyon yapıyorsa Ege’de de çıkarlarını korumaktan geri durmamalıdır ve durmayacaktır.

Maalesef geçtiğimiz günlerde Yunan cumhurbaşkanı Türkiye rahat durmazsa atalarımızın yaptığını yaparız, hak ettiğimiz topraklara sahip değiliz demiş ve açık açık Türkiye topraklarında gözü olduğunu belirtmiş ve bizi tehdit etmeye kalkışmıştır.

Tehditkar dille konuşan Yunan cumhurbaşkanı ataları Bizans’ı tarihe gömdüğümüzü, 96 yıl önce Yunan askerini denize döktüğümüzü, Kıbrıs Barış Harekatı’nı ve en önemlisi 400 yıl Osmanlı’ya bağlı olarak yaşadıklarını unutmuş sanırım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatih DERELİ Arşivi
SON YAZILAR