Biz ülkesini canından çok seven Ülkücüler için;

"Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem
Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle
Damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle
Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem:

Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan"
Ziya Gökalp

Bizler hepimiz ortaokul da ya da lise de hatta ilkokuldan sonra ya da hayata atılır atılmaz, üniversiteye giderken ya da sonra, okula gitmeden hepimiz bu vatan için tehlikeye atıldık. Ülkücülüğü Başbuğ devam ettirdiğinden bu yana kendim de, tanıdığım binlerce insan da dava dediğimiz Ülkücülüğün peşinde Türkiye'nin emrindeydik.

Ömrümüz misillemelere, okul önünde, sinemada, kahvelerde, yollarda, duraklarda, okul kantininde, evlerde her yerde birer av olmuştuk. Çünkü biz vatan diyen Ülkücüydük onlar bazen kızıl bazen sosyal faşist, genelde evrenselci vatan düşmanıydılar.

Vatana karşıydılar ama Rusya'ya bağlıydılar. Genellikle bizim radyo vasıtasıyla kendilerini yola koyuyorlardı. Bazen de Mao diyerek karşımıza çıkıyorlardı. Bazen Emperyalizmin emrinde olup vatan anlayışına karşı çıkıyorlardı. Onlar Hitlerci değildi ama basbayağı sosyal ya da değil, faşisttiler.

Türk Milliyetçiliği dışında her türlü düşman ideolojinin emrindeydiler. Dışarıdan, bizim radyodan mesajla emir alan, kapkaranlık içinde aydınlıkçı olanlar, kızıllığı savunup Amerika'nın uşağı olanlar Türkiye'yi derde, karmaşaya sokmak için ellerinden geleni yaptılar. Ülkeyi can pazarının içine attılar, bankalar soyulmaya, okullar, evler basılmaya başlandı. Bu baskınlarda, karmaşa ortamında 5000'den fazla Ülkücü vatan evladını şehit verdik. Yine de yılmadık. En son bizden kahpece ayırdıkları Fırat Yılmaz Çakıroğlu oldu.

Bu karmaşada ülkemizi, canım Türkiye'mizin başını belaya sokan gafiller şu bu ideolojilerin emrinde yer alıp, bizim tarihimize, geleceğimize, devletimize, dinimize karşı gelen, devleti evren diye niteleyenler, düşman ülkelere hizmet edenler kötü de olsa 12 Eylül 1980 de bugün kahramanlığıyla öğündüğümüz Ordumuzca Amerika'nın oyunları içinde komünistler durmak zorunda kaldılar.

İşte bu oyuna inanan bizler yani Türkiye televizyonlarla, basınla, müzikle PKK'lı Kürtçü oldu memleket, bu sayede Amerika'nın, Sovyetler Birliğinin Rusya olmasından sonra, Maocu Çin'in tarikatından olan ve bilumum adları değişik komünist örgütlerin desteklediği bölücü örgüt PKK'ayla en az 25 yıldır ülkemizi karıştırmaya çalışarak Cumhuriyetimizi bölmeye kalktılar.

Askerlerimizi, vatandaşımızı, analarımızı, polisimizi, çocuklarımızı katleden teröristler, dağlarda, yollarda, büyük alışveriş marketlerinde kalleşçe, haince pusular kurup olduğu yerde şehit eden hainler onlara kanan devlet yöneticileri ile çözüm süreci altında kendi işlerini görmelerine izin verilmiş oldu. Ta ki Milliyetçi Hareket bütün siyasi oyunları bir kenara atarak yani Milliyetçi Ülkücüler olarak, önce Türkiye deyip kendisine sunulan bütün teklifleri ret ederek Devletin yanında durarak, hükümeti desteklemiş böylece Türkiye'ye oynanan oyunları bozmuştur.

Türkiye'yi karıştırmak isteyen mihraklar Milliyetçi Hareketin içinden kendilerini Milliyetçi olarak tanıtan bu Hareketin geçmişinde yer alıp son ana kadar dayanamayıp Milliyetçi Hareketi terk ederek, ANAP, Doğru Yol ve Aydınlıkçılarla velhasıl PKK'lı ve Komünistlerle birlikte bize karşı karışık bir Milliyetçilik yaptılar.

Bazı televizyon kanalları ve basın tarafından desteklenen zavallılar yapılan tüm atraksiyonlara rağmen tüm Türkiye'de 54 binden fazla üyeye ulaşamadılar. Milliyetçi Hareket Partisinin içini boşalttık deseler de aslında Milliyetçi Hareketten 14 bin üyeyi koparabilmişlerdir, hepsi de öyle değil içinde ihraçlarda vardır. Milliyetçi Hareket 500 bin üyeye sahiptir ve bu sayı her geçen gün bir çığ gibi büyümektedir. Düşmanlar ne yaparsa yapsın kar topunun çığa dönüşmesini engelleyemeyecektir. Ve bu çığ bütün ülkeyi saracaktır.

Yolumuza kaldığımız noktadan Allah'ın izniyle, Peygamberin desteğiyle devam etmekteyiz. Müslüman Türkiye'de Müslümanca yaşayıp dünyaya huzur getireceğiz. Herkes bunu böyle bilsin ve kabul etsin vatan bizim için candır. Bazen Kızıl Elma bazen de bağımsız yaşam alanıdır. Biz var olduğumuz sürece Türkiye oyunlara asla gelmeyecektir Allah'ın izniyle.

Sağlıcakla kalın!