Halil KONUŞKAN

Halil KONUŞKAN

BİAT KÜLTÜRÜ VE ATATÜRK

 

Yaşamak için iki yol vardır.

Birinde az düşünür, kendin adına düşünen birilerini seçersin, riski en minimuma indirirsin, birine biat edersin, hülasa kolay yaşarsın.

Birinde fikir çilesi çekersin şahsi menfaatini değil gelecek nesillerin menfaatini düşünürsün, toplumun faydasını dert edersin, hepsinden önemlisi günahın çok veya az da olsa bir adım atarken Allah rızasını düşünürsün, hülasa sorgulayarak zor ama onurlu yaşarsın.

Kolay yolu seçenler her zaman olmuş ama kahramanlar hiçbir zaman onların içinden çıkmamıştır. Çünkü onlar zaten karar alma yetkilerini başkalarına devretmişlerdir. Kahraman olmaları için tek şart vardır. O da biat edip yetki verdikleri kişilerin kahraman olmalarıdır. O takdirde dahi kendileri değil o kişiler kahraman olacaklardır. Ya bu kişiler bilakis din, iman ve devleti başkalarına pazarlıyorlarsa ve bu pazarlıklarını yine din ve iman maskesi ile örtebilecek kadar kabiliyetleri varsa…

Eğer bir toplumda biat kültürü egemen olursa orada vatandaşlık bilinci değil kula kulluk anlayışı vardır. Bu anlayışın hâkim olduğu toplumların en çarpıcı örnekleri Ortaçağ Avrupa’sında görülmüş ve bu dönemde ruhban sınıfının egemenliği sayesinde birileri cennetten yer satabilmiş ve insanları Tanrı adına diri diri yakabilmiştir.

Bizim dinimizin özünde ruhban sınıfı olmamasına rağmen zaman içinde İslam dinine değil ama geleneksel İslam anlayışına el almak ve el vermek söylemlerinin içine gizlenmiş bir şekilde örtülü de olsa ruhban anlayışı girmiştir.

Bu anlayış insanların düşünmesini sınırlandırmış ve kutsal kitabımızın düşünme üzerine olan ayetlerini dahi görmezden gelerek onu yalnızca mezarlıklarda okunan bir kitap haline getirmiştir.

Biz ecdadımızın doğrularının devamlı yanında olmakla beraber her insanın hatalı olduğuna dair mukaddes ölçüye dayanarak yalnızca ecdadımızın hataya düştüğü alanları yüksek sesle dile getiriyoruz. Zira bizim tarihimizde körü körüne biat edenler olduğu gibi “Ferman padişahın ise dağlar bizimdir.” diyen halk kahramanları da olmuştur. Yine bizim tarihimizde kendisinin verdiği emrin kelle götürdüğünü bildiği halde aleyhine karar veren kadıları aksi karar vermeleri durumunda cezalandıracağını söyleyen sultanlar da olmuştur. Biz bu örnekleri biliyor ve takdir de ediyoruz. Bizim derdimiz yalnızca yanlış olanın düzeltilebilmesine ufakta olsa katkı sağlayabilmektir.

Eleştirimiz bahsettiğimiz bu olumsuz birikim ile yaşayan ve bu birikimden elde ettiği çarpık düşünceleri gelecek nesillerine de taşıyan, kul olmayı esas alan bir anlayışın egemen olduğu toplum kesimleri ile ilgilidir.

İşte böyle bir toplum yapısının egemen olduğu Anadolu’da ortaya çıkan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK halkımızı körü körüne biat eden kula kul olmaktan kurtarıp Türk ulus devletinin vatandaşı yapmıştır. Şimdi bilmem ne partisinin liderine veya bilmem ne cemaatinin başına körü körüne bağlı olan bazı kişilerin hatalarının ayan beyan olmasına rağmen bu hataları ya görmezden gelen ya da telif eden insanları gördükçe kahroluyoruz.

Bu durumun neden böyle olduğunu kendimize soruyoruz. Bu durum işte aktarmaya çalıştığımız kula kulluk anlayışının tam olarak ortadan kaldırılamaması hatta son zamanlarda yeniden azgınlaşması sebebiyledir. Cumhuriyetin kuruluşunda esas alınan ulus bilincinin bazı mahfillerde değersizleştirilmesi ve itibarsızlaştırılması sebebiyledir.

Bize göre ATATÜRK’e bu kadar saldırmalarının sebebi kula kul konumunda yaşamaya mahkûm olanlara özgür birey hakkını vermesi sebebiyledir. Bu hak ortadan kaldırılmadığı müddetçe en azından bazı insanlar özgürlüklerini paylaşmaya yanaşmayacaklarıdır. 

Kula kul olma anlayışı o kadar ileri gitmiştir ki, artık liderinin veya şeyhinin hatalarının üstünün örtülmesi yoluna da gidilebilmektedir. Bu yol ise en sapık yoldur. Velakin Kafir kelimesi Arapça gerçeğin üstünü örtmek anlamına gelmektedir.

Ancak kendisine körü körüne biat etmeden, onun bize emanetini yaşatma bilincinde olarak ve hakkını teslim ederek geleceğe yürüyeceğimiz kurucu bir liderimiz var. O hem bir lider hem de özgür irademizin varlığını bize tanıtan bir lider.

Onu hepimiz biliyoruz. Kendisi sorgu meleğine “Aleyküm selam” diyerek bu dünyayı terk etti.

Allah’ın rahmeti üzerine olsun.

 

Halil KONUŞKAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil KONUŞKAN Arşivi
SON YAZILAR