Yıllar önce düzenlenen kaset kumpaslarını hepimiz biliriz.

Siyasetçiler, gazeteciler, kamu çalışanları, iş insanları, şarkıcılar yani göz önünde bulunan çok kişi malesef bu ajan FETÖ'cülerden çok çekti.

Tuzağa düşürdükleri bu insanlardan ya parasını, ya malını veya makamını onlar için kullanmasını şantaj yaparak istediler.

Bir çok siyasi de şantaja boyun eğmeyip mensup oldukları partiyi yıpratmamak için milletvekilliğinden ve partilerinden istifa etti.

Hatta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal dahi şantaj kasedi sebebiyle istifa etmek zorunda kaldı.

Kimi gerçekten sevdiğiyle, kimi imam nikahlı eşiyle, kimi de gecelik aşkıyla bu kasetlere malzeme oldu (Anlatmak istediğim başka konu olduğu için burada kişileri yargılayıp ahlak bekçiliği yapmayacağım).

Güzel kadın, yakışıklı erkeklerden veya en yakını bildiklerinden oluşturulan bu çete ile ellerinde yüzlerce şantaj kaseti olduğu söylendi.

Şimdi hala ellerinde mi, yoksa başkasının elinde mi bu kasetler bilinmez?

Adnan Oktar Çetesi çökertildiğinde herkes rahat bir nefes aldı ama bu yapıyı temizlemek o kadar da kolay değil.

15 Temmuz 2016 öncesi ve sonrası yeniden dizayn edilen siyasi partilerin içinde hala bu çetrefilli ilişkiler ağına hizmet edenler mevcut.

Çok iyi kamufle oldukları için teşkilatlarda ve genel merkezlerde bazen en makbul partili olarak rahatça gezebiliyor ve bir yerlere bilgi aktarabiliyorlar.

Sadece bilgi aktarıcı olarak kalmayanlar da var. Hala bu gibi tuzaklar alt kademelerde kullanılıyor.

Kendilerine engel olabileceklere şantaj yaparak istifaya veya onların emrine girmeye zorluyorlar.

Kasetlerde adı geçenlerden daha ahlaksızca bir düzenin mensupları bunlar.

Bu şahıslar herhangi bir tarikat bağı ve/veya CIA, MOSSAD veya MI6 elemanı olsalar da adları Türk/kimlikleri Türk...

Teknolojinin ilerlemesiyle bu çeteler de çağ atladı.

Artık istemedikleri veya kullanacakları şahısların odasına gizli kamera, ses kayıt cihazı yerleştirmelerine gerek yok. Bu zor yöntemi sadece uğraş gerektirecek üst makamdakilere kullanıyorlar.

Daha alt pozisyonlarda olanlara basit ve risksiz yollar buldular.

Bazen bir kalem vasıtasıyla samimi bir ortamda sesini, görüntünü bile kaydedebiliyorlar.

Aktif pozisyonda olan herkesin artık bir şekilde sosyal medya hesabı var. Facebook, Twitter, Instagram, Messenger, WhatsApp vesaire.

Bir yere gelmesinden endişe duyulanlar, gerçekleri yazarak halkı uyanık tutanlar veya yerlerine kendi adamlarını yerleştirecekleri şahıslar hep hedeflerinde.

Bu kişilerin ardında iftira çetesi oluşturmak veya şantajla önlerini kesmek en iyi bildikleri ve kullandıkları yöntemler olmuştur.

Oluşturdukları WhatsApp veya Messenger gruplarında kimin hakkında ne komplo kurulacağına ve nasıl bir yol izlenileceğine karar veriyorlar.

Listelerindeki şahsı kontrol etmenin birkaç yolu var.

- Şahsın sosyal medya hesabını hacklemek

- Çetenin bir elemanı ile aşk ilişkisi tezgahlayıp samimi sohbet edilen özel konuşmaların ekran görüntüsünü almak.

- Hedef olan şahsın isminin geçtiği her yere yorum yazarak iftira atmak.

(Mesela, MHP Liderine sosyal medya üzerinden atılan iftiralar)

- Ulaşabildikleri herkese telefonda o kişi hakkında yalan bilgi verip ağızdan ağıza yayılmasını sağlamak.

- Ellerindeki bilgi, belgeler ile ailesine ve sosyal çevresine ifşa tehditiyle şantaj yapmak.

Bu çete elemanları herkesin sayfasında abi, abla, başkanım, reis diye gezen, partiye senden benden daha fazla bağlıymış gibi yorumlar yazan, seni çok takdir ediyormuşçasına  samimi olmanın yolunu arayan usta takiyyecilerden oluşur.

Burada maksat; kişiyi bulunduğu camia içinde yalnızlaştırmaktır.

Çoğunluk olarak kadınlardan oluşturulan bu sosyal medya çeteleri bazen bir yakını için iş veya sağlık konusunda yardıma ihtiyaçları varmış gibi vicdanına oynarlar bazen de senin bir açığını yakalamaya çalışan dost görünümlü biri gibi davranırlar.

Karakter sahibi, dürüst ve samimi insanları bu kötü ruhlu insanlar intihara bile sürükleyebilir.

Çünkü malesef toplumumuzda ele güne rezil olma, toplumda değersiz düşme ve ahlaksız damgası yeme endişesiyle çok kişi sessizliği tercih ediyor ve bunlar hem haksız hem güçlü pozisyonda çirkefliklerine devam ediyorlar.

Lütfen polise veya devlet kurumlarına ulaşıp şikayet etmekten çekinmeyin.

Bu şantajların tuzağından kurtulmak için bu kez de bir mafyanın kucağına düşmeyin. (Geçmişte birkaç şarkıcının düştüğü gibi)

Çok şükür ki insanları susturmak için faili meçhul cinayetler azaldı. Fakat bu kez de komplolar ülkesi olduk. Hala sosyal medyada isimsiz sahte profillerle her amaca hizmet eden ahlaksız yığınlar mevcut.

Kadın profiliyle erkekler, erkek profiliyle kadınlar herkese terör estirebiliyorlar.

Bu aynı zamanda bir milli güvenlik sorunudur.

Devletimiz vatadaşlarını koruyacak daha etkin tedbirleri teknolojinin gerisinde kalmadan devamlı güncellemeli.

Amacım, psikolojinizi bozacak bir güvensizlik sarmalına sizi sokmak değil. Sadece gözlemlediğim tuzakları yazarak sizi bilgilendirmek istedim.

Ben sade vatandaşım bana ne olabilir ki demeyin, sanalın içi dolandırıcılarla dolu.

Kimi kalbini çalıyor, kimi statünü, kimi paranı.

FETÖ kararlı ve azimli her kanalı aktif kullanırken bizlerde uyanık ve dirençli olmalıyız.

Niyetim, bir nebze olsun sizi tehlikelere karşı uyarıp daha dikkatli olmanızı sağlamak.

Kötü insanlarla yollarınız umarım kesişmez ama tedbir kuldan, takdir Allah'tan.

Peygamberimiz bir Hadisi Şerif'inde der ki :

"Günahları açığa vuranlar dışında tüm ümmetim affedilir."