Belediye: İl, İlçe, Kasaba, Belde vb. gibi yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen tüzel kişiliği olan teşkilattır.

Yani başkan ve üyeleri halk tarafından seçilen, çalışanları değişmeyen, değişmesi gerektiğinde de bazı müeyyideleri olan bir tüzel kişiliktir.

Maalesef, böyle olmadığını, keyfi davranış ve tutumlarla çalışanlarını sudan bahanelerle kapı dışarı eden belediyeleri gördük. Bunların başında da Türkiye'nin en büyük metropol şehrinin büyükşehir belediyesi geldiğini biliyoruz.

Eskiden belediyelere şehremini derler, şehremaneti başındaki kişilere de belediye başkanı denirmiş.

Günümüzde çıta oldukça yükseldi ve halkın beklentileri, hizmet alma anlayışı oldukça değişti.

Şehirlerin, yerleşim yerlerinin emanet edildiği, asıl görevlerinin "halka hizmet Hakk'a hizmettir" olduğunu bilmesi gereken, vatandaşının gönlüne girebilmeyi başaranlar belediye başkanı olma vasfını hak etmiş kişilerdir.

Günümüzde sadece yol, su, çeşme, köprü yapma anlayışı yeterli gelmemekte, insanlarımızın daha büyük beklentiler içerisinde olmasına rağmen bazı belediye ve başkanlarının bu beklentinin dışında kaldığı gibi, kendi boylarını aşan işlere kalkıştığını görüyoruz.

Görüyoruz ki, hizmet denildiğinde, bu kelimenin içi boşaltıldığı, vergi, su parası toplama, çorba dağıtma, heykel yapıp onların kurdelelerinin kesilmesinde boy göstermenin belediye hizmeti ve belediye başkanı olunduğunu zannedenlerin eline kalmışız.

Bu sıraladıklarım bazı yapılanlar yanında o kadar masum kalıyor ki, "ne günlere kaldık Ya Rabbim" dedirtiyor.

Bir belediye başkanı düşünün ki; yaklaşık on aydır virüs belasıyla uğraşan bir Hükümet ve üyeleri, bunlara bağlı kurum, kuruluş çalışanları canla başla mücadele ederken;

•Belediyelerin bir çoğu otobüs, tramvay sefer sayılarını azaltsın,

•Hiçbir sorumluluk altına girmeden elini taşın altına sokmasın,

•Terörle ismi anılan, terörden yargılanan insanlarla kol kola olsun,

•Rüşvet, taciz, tecavüz, zimmete para geçirme olayları ile anılır hale gelsin,

•Devlete başkaldırırcasına yönettiği şehrin eyalet başkanı gibi hareket etsin,

•Hizmetle değil, nerde bir vukuat var ise orada boy göstersin,

•Sahra hastanesi açtık diye ortaya çıkıp sonra öyle bir şey olmadığı ispatlanınca komik durumlara düşsün,

Bu mudur belediyecilik?

2019 Yerel Seçimlerinde, muhalefetin (millet ittifakı) az denmeyecek sayıda belediye başkanlığı kazandığını biliyoruz.

Bunu yapılacak hizmet ve icraatlarla bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekirken, millet ittifakı partilerinin belediye başkanları, altını çizerek, üstüne basa basa söylüyorum, bir tane iz bırakan, bir hizmet, bir icraat, bir yatırım, bir açılış gördünüz mü? Duyan var mı?

Üstelik beş altı büyükşehir belediyesi İller Bankasından nüfus oranlarına göre en çok pay alan, gelir kaynakları da çok olan belediyelerdir.

Haksızlık etmeyelim!

•Heykel açılışları var, teröristleri ve yakınlarını ziyaret var,

•Terörist cenazelerine katılım var,

•Üstüne vazife olmayan, görevleri içinde olmayan ne kadar konu varsa o konulara "maydanoz" olma var,

•İnsanları ötekileştirme var.

Bu konularda hep gündemde, hep zirvedeler.

Asli görevlerini atmışlar bir kenara, eski belediyeler döneminde yapılmış hizmet, icraat, yatırımların temelleri üzerinde oturmuş belediyecilik oynuyorlar.

İnşallah, bu yapılanları da, yapılmayanları da "balık görmezse Hâlık görecektir."

Allah Milletimizi Devletimizi her türlü şerden korusun.