Hükümet kurma ve koalisyon görüşmelerinde sona doğru yaklaşmaktayız. Kamuoyunda birçok şey konuşuluyor. Israrla Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın koalisyon istemediği, erken seçim istediği, Davudoğlu’nun ise hükümeti kurmaktan yana olduğu konuşuluyor.

Kılıçtaroğlu ile Davudoğlu’nun yapacakları son görüşmeden de bir AKP-CHP koalisyonunun çıkmayacağı konuşuluyor. Böyle bir durumda Davudoğlu “Gerekirse MHP ile de görüşürüz” diyor.

Sayın Bahçeli’nin 7 Haziran’dan beri takip ettiği yol ayan beyan ortada. Devlet Bey koalisyonun AKP ile CHP arasında kurulmasının daha yararlı olduğunu söylüyor. Nitekim içte ve dışta AKP-CHP koalisyonunun daha faydalı olduğunu savunanlar bir hayli çoğunlukta. Bunların başını sanayici ve iş adamları çekiyor. Devlet Bey bir AKP-CHP koalisyonu olmazsa ikinci bir alternatif olarak AKP-HDP koalisyonunu öneriyor ki hiç de haksız sayılmaz. Çünkü bu iki zihniyet ÇÖZÜM SÜRECİ adı altında bir ortaklığı ve koalisyonu yıllar öncesinden kurmuşlar ve birlikte yürütüyorlar. Siz bakmayın aralarına kara kedi girdiğine.. Eğer AKP tek başına iktidar olsaydı araları açılmaz ve çözüm süreci hâlen devam ediyor olurdu. Zaten AKP’li yetkililer ısrarla çözüm sürecinden taviz yok demiyorlar mı? Eğer AKP-CHP koalisyon kurma çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanırsa bakın görün başta ÂKİLLER(!) olmak üzere bazı dolma(!) kalemler hemen bir AKP-HDP koalisyonunu önerip aslında çok yararlı, faydalı (!) bir koalisyon olacağından dem vurmaya başlarlar.

Öte yandan AKP tabanının CHP ve HDP ile kurulacak bir ortaklığa karşı olduğu MHP ile koalisyon kurulmasını istediği de yazılıp söylenmektedir.. İşte tam burada sözü Davudoğlu’nun “MHP ile de görüşebiliriz” açıklamasına getirmek istiyor ve Sayın Davudoğlu gerçekten samimi mi? diye sormak istiyorum.

Sayın Davudoğlu gerçekten samimiyetle davranıp ve samimi olarak bir hükümet kurmak istiyorsa; Sayın Bahçeli gerçekten samimi olarak kendisine uzatılan bu eli elinin tersiyle itmeyecektir. Çünkü Sayın Bahçeli her zaman “Önce ülkem sonra partim ve ben” diyen bir ilkeli şahsiyettir.

Neticede koalisyon bir uzlaşmadır; anlaşmadır. Karşılıklı fedakârlıklar ister. Davudoğlu da son günlerde “Önce ülkem” demeye başladığına göre başta çözüm süreci ihanetine son vermek olmak üzere şartlarda anlaşılırsa bir AKP-MHP koalisyonu neden olmasın. Yeter ki Davudoğlu samimi olsun. Yeter ki Sayın Cumhurbaşkanı yasal sınırlarına çekilsin bir AKP Genelbaşkanı gibi davranmaktan vazgeçsin.

DİN SAMİMİYETTİR.

Peygamberimiz, Efendimiz (s.a.s); “Din, samimiyettir.” buyurmuştur.

Orada bulanan sahabeden bazıları; -“Ya Resulallah! Din Kime karşı samimi olmaktır” diye sorunca, Efendimiz (s.a.s) şöyle cevap verdi: “Allah’a Kitabına, Rasulüne, Müslümanların önderlerine ve bütün Müslümanlara karşı samimi olmaktır”(Müslim İman, 95) buyurmuşlardır.

Samimiyet sadakat, bağlılık, dürüstlük, sözüyle gönlü birbirine uygun olmaktır. İçi dışının aynısı demektir. Karşıtı yalancılıktır. Riyakârlıktır. Aldatıcılıktır. Din samimiyet olduğuna göre samimiyetin zıttı riyakârlıktır. Riyakârlık ise münafıklığın en önemli alâmetlerindendir.

Muharrem Günay SIDDIKOĞLU