Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

Muharrem Günay SIDDIKOĞLU

HER İŞE EÛZÜBESMELE İLE BAŞLAMAK

Bir Müminde bulunması gereken en önemli özelliklerden birisi de dince yapılması meşru olan her işe euzü besmele ile başlamaktır.

Her işe Allah’ın adıyla, yani “Bismillâhirrahmânirrahîm-Rahman ve rahim Allah adıyla” başlamanın, Müslümanlığın âdâbından olduğu bizzat Yüce Allah (c.) tarafından, Kur’an-ı Kerim’in ilk olarak indirilen, İgra’ bismi Rabbikellezi halag/Oku. Yaratan Rabbinin adıyla oku” (Alâk, 96/1) ayetiyle Hz. Muhammed (s.)’e ve O’nun şahsında bütün Mü’minlere bildirilmiştir. Bundan dolayıdır ki, Müslümanlar olarak, dince yapılması meşrû olan her işe besmele ile başlarız.

Besmele, “Rahman ve Rahîm Allah adıyla” anlamına gelen “Bismillâhirrahmânirrahîm.” cümlesinin adıdır. Peygamber efendimiz (s), “Besmele ile başlanmayan her iş bereketsiz ve sonu güdüktür.” (Müsned, 2/259; Aclûni, Keşfü'l-Hafa, II,174) buyurarak her hayırlı işe besmele ile başlanmasını tavsiye etmiş, hayatının sonuna kadar her işe besmele ile başlamıştır. (Kurtubî, 1, 92)

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, Hz. Süleyman (a.s.)’ın Sebe kavminin melikesi Belkıs’a yazdığı mektubuna, besmele ile başladığını haber vermektedir. "innehû min süleymâne ve innehû bismillâhirrahmânirrahîm" (Neml-27/30) (Meali: Mektup Süleyman'dandır, Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla (başlamakta)dır.) (Neml, 27/30) Peygamber Efendimiz (s.) de bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Davud oğlu Süleyman (a.s.) ve benden başka hiçbir peygambere indirilmeyen bir ayet bana indirildi. Bu ayet, ‘Bismillâhirrahmanirrahim’dir.” (İbn Kesîr, İsmail b. Ömer, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, İstanbul, 1984, I, 33)

Kur’an-ı Kerim ayetlerinden olan besmele, Süleyman (a.)’dan sonra Müslümanlara has kılınan mübarek bir sözdür. Besmele manevî hazinelerin, sayısız hikmet ve faziletlerin anahtarıdır. Peygamber Efendimiz (s.), bu hakikati şöyle ifade buyurmuşlardır: “Besmele her kitabın anahtarıdır.” (Câmiu’s-Sağir, I, 127; Feyzü’l-Kadîr, III, 191)

Hz. Peygamber (s.), bir hadis-i şeriflerinde “Müminin her işinin hayır olduğunu” bildirmiştir. (Müslim, Zühd, 64) Bu demektir ki, Mümin hayır olmayan hiçbir işi yapmaz.

Bir işe başlarken Allah’ın adını anmak; kulun Allah’a şükrünün, teslimiyetin, her an O’nunla bir ve beraber olduğunun ifadesidir. Yani, insanın sahip olduğu imkânları, güç ve kuvveti, her türlü nimeti Allah’ın verdiğini bilmesi, bundan dolayı O’na minnettarlığını ifade etmesi ve hepsinden önemlisi de bu nimetleri O’nun rızası doğrultusunda kullanacağını taahhüt etmesidir.

Bütün işlerinin başında Allah’ı hatırlayan Mümin, O’nunla irtibat halini, bağını ve yakınlığını devam ettirmek istediğini ifade etmiş olmaktadır. Allah’ın adını anarak işlerine başlayan kimse, O’na yönelmiş, teslim olmuş, her türlü hayır ve başarıyı Allah’tan beklediğini ifade etmiş ve neticeyi O’na havale etmiş demektir. Samimiyetle Allah’a yönelenlerin mutlaka başarıya, huzur ve mutluluğa erişeceği yüce kitabımızda “…Kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb (enâbe)/De ki: “Allah dilediğini (arzu ve yaşantılarının gereği) sapıklıkta bırakır, kendisine yönelenleri de doğru yola iletir.” (Ra’d, 13/27) ayetiyle müjdelenmiştir.

Her işe besmeleyle başlamak, Allah’ın adını her vesileyle anmak; bir Müslümanın Allah’a imanının bir göstergesidir. Ancak, bu bir alışkanlık gereği olarak sadece dil ile değil de bilinçli ve kalbî bir içtenlikle yapılmalıdır.

Cenâb-ı Hakk, sadece Müslümanların Rahmanı değil, Müslim, Gayrı Müslim bütün insanların ve mevcudâtın Rahmanı (rahmet edeni, yedireni, içireni, nimetinden istifâde ettireni) fakat sâdece Müslümanların Rahimi (bağışlayanı)dir.

Yüce Allah’a: "Hem Müminlerin, hem kâfirlerin Rahmân'ı, fakat yalnız Müminlerin Rahîm'i" denilmesi de bundan ileri gelmektedir. “Ve kâne bil Müminîne rahimê (n)” "Allah Müminlere karşı çok bağışlayıcı, çok merhametlidir." (Ahzâb, 33/43)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muharrem Günay SIDDIKOĞLU Arşivi
SON YAZILAR