ATATÜRKÇÜLER, YURTSEVERLER, ULUSALCILAR, HALKÇILAR SES VERİN!
Biliyorum ki, şu anda plajda şezlongunuzda güneşlenirken sosyal medyada asıp kesmektesiniz... Başınızda Atatürk çıkartmalı şapka... Belki Çeşme’desiniz, belki Bodrum’da, keyfiniz âlâ... Siz kıçınızı kaldırıp Çeşme’den Alsancak’a İhsanoğlu için gelemediniz ama İstanbul’da Sabah’a göre, 2,5 milyon, Hürriyet’e göre 1 milyon, Akşam, Yeni Şafak ve Vatan’a göre 2 milyon kişi Tayyip için Maltepe’ye gelmiş! Siz orada soğuk biralarınızı içedurun... Akşamları bar ve diskolarda “Aldırma Gönül”ün remiksini bas bas söyletin... Hatta bu hafta sonu sandığa da gitmeyin... Yurtseverlik sizin, ulusalcılık sizin, Atatürk sizin patentinizde... 29 Ekim’de, 23 Nisan ve 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e çıkıp Mustafa Kemal’in kemiklerini sızlatmak size yeter... 10 Kasım’da “leblebi-rakı” anekdotları ve “Mustafa” filmiyle ağlaşın... Hayatla bağınız Nazım’ın şiirleri ve Ahmet Kaya’nın helâdaki tabancasıyla, milletle bağınız sadece “10. Yıl Marşı”nda kalmış... Ne Türklüğü bilirsiniz, ne milliyetçiliği ama uyduruk ulusalcılık teraneleri edersiniz. En büyük Türk milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bile tanımazsınız siz. Sosyal, elit, demokrat, paralı, rüzgâra göre dümen kıran yelkenli sahibisiniz... İktidar otobüslerine, uçaklarına çağrılmayınca kırılıp incinen monşerlersiniz. Çoğunuz sırça köşkleriniz için “yetmez ama evetçi” oldunuz. Habur’u alkışladınız, âkil olup gericilik için yollara düşen de sizdiniz. Sanatçı, gazeteci diye adam sınıfına girip Tayyip’i alkış tutmak için saraya koştunuz. ‘İleri demokrasi’nin sahte silahşörleri olarak bölücülüğe ekmek doğradınız. Aranızda bile anlaşamıyorsunuz, ekranınızı, gazetenizi, köşenizi işadamlarına sattınız. İşinize gelince göreve çağırıp şefaatçi olduğunuz, işinize gelince askerî vesayetten dem vuran Tayyipgillere kucak açtınız. Ananıza, milletinize sövdüler görmediniz, bonzai patlarken sigaranıza, içkinize karıştılar görmediniz... Milliyetçiliği faşizm gören sizdiniz, battı ideolojiniz ve ulusalcılık yalanı uydurdunuz. Hapishane kuşu olmakla övünenleriniz bile çıktı aranızdan, mapusane kapısında “paralel avı”nda AKP yandaşlığına soyundular. Soma’nın alınteri sömürüldü, siz hiç olmayan devrimci sendikacılığınızla sınıfta kaldınız. Mezarlara karanfil bırakarak vicdanınızı susturdunuz. Utanmadan Umre’lere koşan yalakalar da sizdiniz. Atatürk ilke ve inkılâplarını uyduruk bir “Kemalizm”e hapsettiniz. Hala televizyonlarınızdan Atatürk imzalı bardak, anahtarlık, şapka, tişört, çıkartma pazarlayarak sömürüyorsunuz... Memleket yol ayrımında... Millî eğitimin içine ettiler, askerin itibarı iki paralık, adalet sokağa düştü, hırsızlar arsız oldu polis ve savcılarla oynuyor. Alevisi Sünnisi, Türkü Kürdü, Lazı Çerkezi kinli... Güneydoğu teröriste terk edilmiş, bayrak direklerden indirilir, T.C tabelalardan sökülür olmuş, yobaz, kara cüppeli adamlar cirit atıyor, siz Çeşme’de şezlongunuzda güneşlenin aslan demokratlar... Ulusalcılık taslayıp yerel seçimlerde ve cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip’in ekmeğine yağ süren devşirmeler, siz “millî mutabakat”ı parçalamaya devam edin... Elinizdeki Atatürk’ü sildi Osmanlıcı ümmetçiler, farkında mısınız? Bak elin oğlu Tayyip’in Maltepe mitingi için ne mesajı göndermiş: “Arkadaşım, bugün saat 18:00'de Cumhurbaşkanı adayımız sayın RTE'ın mitingine Maltepe'ye gel. İki elin kanda olsa yine gel. Doksan senedir böyle lider gelmedi. Bugün var." 90 senedir, Tayyip gibisi gelmemiş... Mustafa Kemal de kimmiş? 10 Ağustos son dönemeç! Beslediğiniz yılan ilk önce sizi sokacak. Kalkın şezlongunuzdan, bu Pazar oy kullanın, İhsanoğlu milletin adamıdır, milli birliğin eseridir, oyunuzu verin... Yoksa... Atatürk dahil, Türkiye dışında doğanları Türk saymayan kafa, sizi de haşhaşi ilan edebilir! Yarın o denizleri, o şezlongu, o soğuk şişeyi göremeyebilirsiniz! Hatta... Yarın ağlamaya gideceğiniz bir Anıtkabir’iniz bile olmayabilir, yıkarlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.