Tam da fırıldak İsmail, “Bahçeli’ye kötü haber, Kurultay olacak” diye yazıyordu ki…

Kafasına mahkeme kararları indi…

“Kayyum”a tedbir kararı çıkmıştı…

Oturup şu gerzek haberi yazdı:

“Tanzanya mahkemeleri ile Tosya ve Gemerek mahkemeleri kongre davamıza etki edebilmek açısından aynı yetki ve göreve sahiptir.”

Ülkücü geçinen bir meczup, devletin bir mahkemesini Tanzanya’nın seviyesine indirmekten çekinmiyor! Edep, haya, vatanseverlik, demokrasi ve hukuk bu kadar!

Yetinmemiş, her zamanki iftira, asılsız, asparagas çamur habere devam etmiş:

“İstanbul ve Ankara merkezli 6 kişiye genel merkez bütçe vererek haber sitesi kurdurtturduğu ve havuz medyasına kongre isteyen ülkücüleri karalamak için haber yaptırttıkları iddia edildi.” Etraftaki alıklar gibi sanıyor herkesi…

Kişi kendinden bilir işi derler ya öyle…

Mesele değil, 4 ay sonra gider bir el öper, affedilir sanıyor yine, amma kazın ayağı öyle olmayacak be İsmail…

Başka bir muhalif sitenin avukat yazarı da hukuk incileri saçmış: “Karar hukuki değil, siyasi… Tüzük kurultayı durdurulamaz!”

Baharın şu güzel gününde…

Bahar çarpmış hepsini… Beyin ve duyguları yorgun belli ki..

Dün demiştik hâlbuki onlara…

Siz bizi dinleyin, gidin evinize dinlenin diye…

Alın oltanızı balığa çıkın demiştik değil mi?

Balon patladı…

Kendileri için hukuk, başkaları için guguk istedikleri ispatlandı…

Bahar başlarına vurmuştu, başladılar fantezilere…

Ne MHP imiş kardeşim, ölü PKK’li it Mihraç bile twit atıyor…

Bizim muhalifler başlarına taş düşmüşe dönünce…

Önce…

Alanya’da, Antalya’da fink atan abileri şaşırdı, ne edeceğini bilemedi.

23 Nisan Resepsiyonu’nda PKK’lı Figen Yüksekdağ ile aynı havayı teneffüs etmekten gocunmayan, “Bu seçim, Demirtaş'ın kişiliğiyle HDP'yi Türkiyelileştirdi. HDP'nin dönüşümü Türkiye için kazanım" diyen efendi, hukuk parçalıyor.

“Bir mahkemenin kararı başka bir mahkeme tarafından iptal edilemez” diye garip fanteziler kuruyor. “Sadece Tosya ve Gemerek mahkemelerinden hukuken hiçbir geçerliliği olmayan bir karar” diyor.

Genel Merkezi “dükkan” belleyen kafa, mahkemeyi de bakkal sanıyor zahir!

Ablalarının sinir tepesinde…

Dün, “Tarzan… Abbas yolcu!” diyordu…

Konuştukça batan, konuştukça gaf yapan Ablaları, mahkemeden ihtiyati tedbir kararını yiyince “Bu iş kafasına göre imam arayan Temel’in işine benziyor. 15 Mayıs’ta Ankara Büyük Anadolu Otel’de tüzük değişikliği oylamamızı yapacağız” diyebildi. Partiye kayyum atattığı hâkimle nasıl görüştüğünü unutuvermiş demokrasi kahramanı…

Sadir bey, onun için ("Babadan Türkeşçi", "Anadan Doğruyolcu", "Abi'den Anaplı", “Koca'dan Maocu", "AKP’de Kurucu"! Ne mi olacak? Yolcudur Abla yolcu… Yeni partiye doğru.) twiti atıvermiş!

Diğer abileri, “MHP Olağanüstü Kurultay süreci hukuki bir süreçtir. Şimdiye kadar hukuk işlemiştir, şimdiden sonra da işlemeye devam edecektir” diyor. Azıcık aklı başında…

Mahkemenin çağrı heyeti başkanı seçtiği adam ise, hukuk allamesi… “İhtiyati tedbir kararları, dava açılmadan önce yetkili ve görevli mahkemeden talep edilir.” İyi de be aslanım, davayı açan MHP Genel Merkezi değil, üst kurul delegeleri…

Beyzadem, havasını da atmış: “15 Mayıs’a kadar Yargıtay’dan karar çıkmazsa biz 15 Mayıs’ta çıkıp kurultayımızı yapacağız!”

Mahkemeyle gelen adam mahkemeyi yok sayıyor! Akıl tutulmasındaki ihtiras!

Kayyum kararı veren yerel mahkeme kararı hukuki, tedbir kararı veren gayri hukuki, ne güzel yahu?

İzmirli abileri de mahkemeden habersiz otel köşesinde İzmirlileri mitinge çağırıyor.

Gelelim Hoca ağabeylerine…

Bilecik’te Şeyh Edebali türbesine uğramış, basına “Ağustos’da baskın seçim var” demiş!

Bir de demiş ki, “Ülkücü Hareket, MHP tabanı ve teşkilatları bu kongreyi arzuyla, istekle bekliyorlar. İnşallah bu kongreler MHP’nin iktidar yürüyüşünün ilk adımını oluşturacak.” Kongre yoksa iktidar da yok!.. Keramet kendilerinde yani!

Eeee, şimdi ne olacak?

Bir MHP’li facebook’ta yazmış: “Temizlik imandandır deyip yola devam edeceğiz”!

Yeni partiye rezervasyonlar başlamış zaten…

Dün balığa çıkın dedik, anlamadılar, inşallah bunu anlarlar!

Mustafa ÖNDER