BAŞBUĞ’UN ADINI DESTURLA ANIN!
Utanmadan 1944 Türkçülük olayı ile Seyit Rıza ayaklanmasını kıyaslıyor. Güya MHP ve Bahçeli, tek parti döneminin zulmüne sahip çıkıyormuş! Allah akıl fikir versin bu yetim Ahmet’e... Koskoca Profesör akıl tutulmasında! Hukuktan bahsediyor, Hacı Bektaş’ta destur almaktan bahsediyor bir de... 17-25 Aralık’ı nasıl hukuksuz örtbas ettiklerini, mahkeme ve hâkimleri, polisleri nasıl dağıttıklarını unutmuş garibim. Milliyetçiliği ırkçılık, faşistlik ilan ettiklerini, Türk milliyetçiliğini ayakları altına aldıklarını unutmuş stratejik çukur ustası! Bölücülerin isyanını alkışlayan bir kafa! İçimize yerleşmiş dinci Truva atı! Şahsî ikballeri uğruna milletin hiçbir kutsalına saygı duymayan bencillik! ABD’ye, “halının altına süpürmeyin, faydalanın” referansı verilen kafa! G...nün kılı olunan, halife, peygamber ilan edilen ve hâşâ tanrılaştırılan müşrik kafası! Müslüman kardeşinin kan emicilerine dua eden sahte muhafazakârlığın İblis kibrine dönüştüğü özenti... Cumhuriyet’in ve Atatürk yolundaki Türklerin, Alevilerin dergâhında Atatürk’ü zalimlikle suçlayacak, Dersim isyanını “modern Kerbelâ” diye niteleyecek gaflete ulaşmışlar artık! (Bir onunla kalsa iyi, hükümetin ağlayıcısı da Çerkez Ethem’in hain olmadığını ilan edip kervana katılıyor.) Padişah, haram sarayına yerleşti, sadrazamı seçim bekliyor, kazanırlarsa Anayasa değişecek, Yeni Türkiye İmparatorluğu’nu kuracaklar! Ama önlerinde gün geçtikçe yükselen milliyetçilik var, MHP var, Bahçeli var... Yalan, talan ve inkâr iktidarları, saplandıkları yolsuzluk çamurundan kurtulmak için adaleti orospu etmekte sakınca görmedi, polisi, savcıyı, hâkimi, HSYK’den mahkemeye kadar her adalet kademesini vesayetine alıp zulme başlamışken, Kürtçü isyanları zulüm olarak göstermekte beis görmüyor. Neresinden baksan cehalet, münafıklık! Hz. Peygamberin torunlarıyla eşkiyayı mukayese eden kafa! Dersim’de isyancı Seyit Rıza’yı kahramanlaştırıp onu asan devleti ve Atatürk’ü zalim olarak niteliyor. Müthiş bir din sömürüsü, duygu simsarlığı, tarih yalanı! Riyakâr bir istismar! 40 bin kişinin katiliyle Oslo’da sinsice görüşüp “şeref”ten bahsedebilen yüzsüz kafa! Hakikaten stratejik çukur ustası olmuş Sadrazam! Önce Ayn el Arap’ta PYD’yi PKK ile eş tutup sonra Kürtçü Barzani peşmergesini PKK’ye yardıma gönderecek kadar meşrebi geniş, Türkmen için atmayan yüreği mezhepçilik ve saray Osmanlıcılığı pası tutmuş bedevi dostluğu, Gazze yalakalığı! Kuzey Irak petrolünü İsrail’e depolayan ama Mescid-i Aksa için timsah gözyaşı akıtan ve mütedeyyinlere sadece hamaset nutku çeken İsevî Müslümanlık! Öyle bir gaflet ve dalalet çukurunda ki, memleketi bonzai tarlasına dönmüş, sokak ortasında Kürtçü Ermeni dönmeleri kahpece asker vuruyor, devletini itler sarmış, askeri polisi üniformasıyla sokağa çıkamaz, bayrağı gönderden indirilir, mahalleler hendek kazılarak özerklik ilan eder olmuş, o göz boyamaya Hacı Bektaş ve Mevlana’ya gidiyor. Zırt pırt “kefenimizi giyip yola çıktık” narası atanlar, binlerce koruma, civardan getirilen polis, helikopter desteği ve keskin nişancılarla Hacı Bektaş’a destur almaya gidiyor... Hacı Bektaş’ta Başbuğ’un adını ağzına alıyor, Ülkücülere rota çiziyor, Bahçeli’ye laf ediyor! Hakikaten akıl tutulmasında bu Sadrazam! Allah’ın hikmeti, 1944’te işkence gören Türkçüleri anarken dili dolanıyor, adlarını söyleyemiyor, “Başbuğ” deyip duruyor. Bahçeli, rahmetli Türkeş’ten özür dilemeliymiş, Dersim’deki 1937 isyanı ile Başbuğ’un çektikleri aynı partinin eseriymiş! Yazıp vermişler eline... Vah ki vah koca Profesör! 1937 ve öncesinde Kürtçü, Ermeni ve feodal aşiret ağalarının isyanlarını, 1944’te aynı AKP iktidarı gibi milliyetçiliği, Türkçülüğü faşizm, ırkçılık diyerek İnönü’nün açtırdığı Turancılık davasını aynı kantara koyan cahil! Biri büyük Türk milliyetçisi Atatürk’e suikast yapmaya kalkan ve köprüde 33 Mehmetçiği şehit eden isyan, diğeri Türkçüğe faşizm diyen Tayyip gibi millî şef İnönü’nün tabutluğa soktuğu milliyetçilerin beraat ettiği mahkeme! Nasıl bir izan, nasıl bir vicdan, nasıl bir iman, nasıl bir riyakârlıktır bu? Hedeflerinde hep Cumhuriyet, Atatürk, Türklük, laiklik oldu, bu değerleri yıkmak için Dersim’in eşkiyası Seyit Rıza’yı bile kahraman yapan kafadır bu! İkbal uğruna tarihi çamura bulayan kafa! Bahçeli’yi suçlarken de faşist, tek adam İnönü devrinin işkenceci Kazım Alöç’ün kitabını okumasını istiyor, ilmine, ufkuna ve basiretine bakın, ne acı! Utanmadan Hacı Bektaş’ta, destur almaya geldiğini söylüyor, Atatürk sevdalısı Alevilerin dergâhında utanmadan Atatürk dönemini lekeliyor! “Ehl-i Beyt”ten bahsedip Müslümanları birbirine kırdırmaktan, Türk milletini 36 etnik yapıya, Sünni-Alevi ayırımına sokmaktan Yeni Türkiye diye bahsediyor! “Dersim, modern Kerbela’dır!” gafletinin kuyusuna düşen müptezeller, elbette Cumhuriyet’in Ankara’sına “haram sarayı” yaparlar, elbette “İstanbul’un başkent olduğu dönemlerde yaşanan barış düzeni”ni överler... O düzeni kuran Osman Gazi, Şeyh Edebali, Fatih, Kanuni, Yavuz, Mimar Sinan, Hacı Bayram-ı Veli, Yunus Emre, Pir Sultan, Köroğlu, Fuzuli’yi bilmezler, mülk sahibinin rıza göstermediği camiyi yıktıran, “ormanlarımdan bir dal kesenin kolunu keserim” diyen ecdadı bilmezler. Onlar, Hacı Bektaş’ın dergâhında gösteriş yapar, Obama’dan telefon gelmedi diye kurdeşen çıkarır, kutu kutu dolarları yatak odasında saklarlar! “Ehl-i Beyt”ten bahsedip Müslümanları kırdırmaktan, Türk milletini 36 parçaya bölmekten, Sünni-Alevi diye ayırmaktan Yeni Türkiye diye bahsederler! Bre tarih cahilleri, siz kim, Başbuğ’un adını anmak kim? Başbuğ sağ olaydı, davudî sesiyle “Davudaaa! Davudaaa!” nidası yeterdi size! Mustafa ÖNDER [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.