ELİF KIZIN DEVLET DEDESİ!
Türkmen kızı Elif…
Devlet beye “Dedem” diyen kız…
Daha 6 yaşında, dünya güzeli…
Anasından başka kimseciği yok…
Baba şehit, dayı şehit, ağabey şehit…
Suriye’de şehit düşmüş Türkmen Murat Paşa’nın yadigârı…
Zulümden bıkıp geldikleri “anavatan”dan sınırdışı edilmiş Türkmen kızı…
Kevgire dönmüş sınırdan yetmişiki millet girip memlekette cirit atarken…
O gözaltına alınıp sınırdışı edildi!
3 milyon kaçağın istediği gibi yaşadığı anavatanı çok görmüşlerdi.
Teröristlerin bombalarla geçtiği sınırı geçemediler.
Türkmen’in kaderi hep böyleydi AKP iktidarlarında…
Habur’da PKK’yi davul-zurna ile karşılayanlar, Türkmen’e “yabancı” muamelesi yapmıştı!
Memleket terörist cennetine dönmüştü.
Tespit edilen 14 bin PKK’li öğretmenin ihraç edilmeyip başka yerlere tayin edildiği anavatanından sınırdışı edilmişti!
15 Temmuz’da devleti kanatları altına alan Devlet Bey’in olan bitenden haberi oldu.
MHP Hatay milletvekili Ahrazoğlu ve MHP İl Başkanı Kaşıkçı’ya talimat verdi…
Türkmen kızı Elif, Türkiye’ye mutlaka getirilecekti.
Ahrazoğlu ve Kaçışçı, yetkililerle irtibata geçerek Suriye’de Elif’i buldular.
Suriye bataklığından çekip çıkarttılar…
Cilvegözü sınır kapısında MHP Hatay Milletvekili Ahrazoğlu, MHP İl Başkanı Kaşıkçı ve Ülkü Ocakları İl Başkanı Akkaya, Elif’i eceler gibi karşıladı…
“Devlet”in hatasını yine Devlet Bey düzelttirmişti!
Ve dün…
Bahçeli’nin Özel Kalem Müdürü Çeliker, müjdeyi twitter’dan verdi.
MHP Genel Merkezi bir ilki yaşadı…
Genel Merkez, bayram yerine dönmüştü…
Elif’le birlikte Milliyetçi Hareket, belkide ekranlardan ilk defa Devlet Beyin yumuşacık, şefkat ve merhamet dolu baba yüreğini gördü…
Aslında bu bir ilkti Türkmen beyi için…
Medya karşısında bu tür insani davranışlarının şova dönüştürülmesine hiç izin vermezdi.
Nerede Cuma namazı kıldığını bile gizlerdi.
Kaç öğrenciyi okuttuğunu, kaç caminin yapımına katkı koyduğunu hep gizledi.
Asla manevi değerlerin siyaset malzemesi yapılmasına müsaade etmedi.
Ama Elif…
15 Temmuz girişiminden beri devlet ve millet derdiyle hemhal olarak “devleti kanatları altında tutmaya çalışan” Devlet Beyin yüzünü ilk kez güldürdü, onunla resim çektirirken mutluluğu hissetti.
Genel Merkez’e gelen Elif, koşarak girdi odasına ve dedesine sarılır gibi sarıldı.
“Seni seviyorum… Sen dedem ol” dedi.
Bahçeli, “Ben dedenim zaten…” diyebildi. Çelik bir eldiven içindeki ipek yumuşaklığında…
İkisi de mutluydular…
Dede-torun el ele birlikte oturdular, fotoğraflar çektirdiler.
Ayyıldızlı bir kolye taktı Elif’e…
Elif, dedesinin yanında minicik elleriyle Bozkurt işareti yapıp durdu.
Devlet Bey, “Seni ben okutacağım” dedi.
Yine gözlerden uzak, eğitim masraflarını karşıladığı çocuklardan birini daha himayesine almıştı.
Ama şimdi biri geliniydi, biri de torunu…
Devlet gibi kanatlarının altına aldı onları ve sadece dedi ki:
“Elif’in ne ihtiyacı olursa bir telefonunuz kâfidir!”
Ve Türkmen beyi, Elif’in annesi Fatma Hanım’a dedi ki:
“Gelin hanım Allah’a emanet ol, babana selam söyle, anana selam söyle…”
Sade, yalın ama içten bir Adanalı ağzıyla…
Ana-kız, onlar şimdi İstanbul’da MHP İl Başkanı Karataş’a emanet…
İstanbul’a daha önce gelen akrabalarıyla birlikteler.
Çok mutlu Türkmen kızı…
Yakında okula da gidecek…
Mesele Türkmen kızı Elif’ti ama…
Türk milletine, Türkmenlere, Ülkücü Hareket’e incecik mesajlar verdi…
Ümit, hedef ve istikbal verdi Türklüğe: “Yalnız değilsiniz!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.