MHP’YE VE ERDOĞAN’A OY VERMELİSİNİZ!
“CHP, Atatürk’ün yolunda olsaydı ben MHP’yi kurmazdım” demişti Başbuğ…
MHP, büyük Türk milliyetçisi Atatürk’ün hedefinde, her türlü çileden, beladan, saldırıdan, tuzaklardan sıyrıla sıyrıla bugünlere geldi…
Kuruluşundan bu yana devlet ve millet ne zaman dara düşse hep fedakârlık etti…
Çünkü MHP’nin varoluş amacı Türk milletidir…
Yaşanan dönem, kan kussak da kızılcık şerbeti içtik diyerek millet derdine düşülen bir dönemdir…
15 Temmuz’dan beri bu aziz milletin yaşadığı kumpaslardan Tanrı’nın izniyle yine MHP ile çıkılmaktadır…
*
24 Haziran, varlık-yokluk seçimi olarak belki de Cumhuriyet döneminin en kritik seçimidir…
Ülkenin ve milletin sürüklendiği uçurumun eşiğinden Türkmen Beyi’nin feraseti ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in direnci ile dönülmüştür.
Bu merhalede devletin yaşanmışları tekrar yaşama şansı yoktur.
Cumhuriyet, sistem olarak yeni bir dönemece girmiştir.
Ya başarılı olacak ya da karanlık emellerin oyuncağına dönüşecektir.
Bütün vatanseverler bunu iyi bellemelidir…
Gelişmeler başından bu yana Devlet Bey’in ve MHP kadrolarının kontrolü altında ve yönlendirmesinde yürümektedir.
*
Millet iradesine saygı duyan yegâne parti MHP’dir.
Bütün hile ve hülleye rağmen “Anayasa’nın ilk dört maddesinin koruyucusu” MHP olmuş, Türk milletinin istikbal ve istiklalini garanti altına almıştır.
“Hayır bloku”nun bütün karşı çıkışına rağmen, millete gidilmiş ve Cumhurbaşkanlığı sistemi için onayı alınmış, bu sistemin sağlıklı işleyişi için “Cumhur İttifakı” fikri bizzat Devlet Bey tarafından ileri sürülmüştür.
MHP için parlamentoda “sayı” bundan sonrası çok önemlidir…
Milletin teveccühünü kazanmış bir lider olarak Bahçeli’nin, devletin bekası uğruna Cumhurbaşkanlığına Erdoğan’ı aday göstermesi boşuna değildir.
Bahçeli, hayalperest değildir; koltuk düşkünü olmadığını da defalarca göstermiştir.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket mutlaka milletvekilliğinde MHP’ye, Cumhurbaşkanlığında Erdoğan’a oy vermek zorundadır…
“Geçmiş hesaplaşması”nın yapılacağı zaman değildir, Cumhur İttifakı zaferi kazandığında birçok hedefe ulaşılacağını göreceğiz.
Uzun zaman hakaret edilen, sövülüp sayılan lider Bahçeli’dir, birçok hakarete, aşağılamaya, ihanete, parçalanmaya uğrayan Milliyetçi-Ülkücü Harekettir… Tuzağa düşürülmek istenen yüce Türk milletidir.
Yeni kavgalar yerine 15 Temmuz’dan sonra hakikati görerek istenilen hedefe yönelen iktidar kademesi ve Cumhurbaşkanı ile devleti rayına oturtmak akıl işidir.
*
Üstelik demokrasi, özgürlük, barış naraları eşliğinde karşımıza dikilenlerin hedefi Türk milletinin huzuru, refahı, istiklal ve istikbali falan değildir.
Dağa çıkmış, katillere övgüler düzen, kendi partisinin belediyelerinin kaynaklarını PKK’ye aktarmış teröristleri Cumhurbaşkanı adayı göstermek bir hiledir…
Bu blokun “tek hedefi Erdoğan’ı devirmek”, memleketi yeni maceralara sürüklemektir.
“İhtiras” ile “akıl”, “ihanet” ile “sadakat” mücadele etmektedir.
Türk milliyetçileri bunu iyi görmelidir.
Sıkıntıya düşürülen millete ekonomik vaatlerle yaklaşmaktadırlar. Oysa milleti sıkıntıya sokmaya çalışan işbirlikçilerinin döviz baskılarını bizzat yaşadık.
Memleket gerçekten büyük bir tehdit altındadır. Terörün beli kırılmıştır. Bölgede sesini duyuran bir Türkiye istenmediği için çevremizde yeni belalar oluşturulmaktadır.
50 yıllık MHP’nin direnç ve inancını kıramadıkları için ülke ayaktadır.
MHP, memleketin sigortasıdır.
FETÖ’nün kriptoları işbaşındadır ve sağlam bir ittifakla temizlenmesi gerekir.
Yargıda FETÖ’nün alçaklarınca mağdur edilen binlerce insanın geleceği de MHP’nin güçlü bir şekilde Meclis’te olmasına bağlıdır.
FETÖ’nün, PKK’nin, IŞİD’in, DHKP-C’nin, YPG’nin temelli yok edilmesi MHP’nin varlığına bağlıdır.
Sınırların güvenliği, dış güçlerle mücadelede başarı MHP’nin gücüne bağlıdır.
Devlet Bey’in af konusundaki ısrarı boşuna değildir. Hapishaneler, FETÖ ve PKK’nin kader mahkûmlarını kullanabileceği bir tehlikeye gebe olduğu, yeni bir sosyal krize sebep olacağı için af istenmektedir.
Sosyal ve ekonomik kalkınmamız Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına ve MHP’nin Meclis’te olmasına bağlıdır.
*
MHP seçmeni olarak Erdoğan’a oy vermeyecek de PKK’nin siyasi uzantısı ve FETÖ’nün adaylarını mı destekleyeceksiniz?
Diyelim ki…
MHP’ye oy verdik, Meclis’e 200 vekili çıkardık, ama Erdoğan’a oy vermedik ve Cumhurbaşkanı İnce oldu; hangi iktidarın çalışmasını yapacaksınız?
Verdiğimiz bunca mücadele, bunca şehit kanı, “Satarım-yıkarım” kafasının yöneteceği ülkede boşa gitmeyecek mi?
Elin oğlu, “OHAL kalkacak, Demirtaş hapisten çıkacak, yerel yönetimlere özerklik verilecek, TİKA kapatılacak, TRT satılacak, nükleer santral kapatılacak, Afrin geri alınacak, FETÖ’cüler salınacak” diye yırtınıyor; yeni kaoslara göz mü yumacaksın?
MHP’ye ve Erdoğan’a oy vermek zorundayız.
Kendimiz, ailemiz, ocağımız, geleceğimiz, milletimiz için…
Hareketin Lideri hiç aldattı mı, hiç aldandı mı ki, gösterdiği hedefe koşmazsınız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.