Kürt açılımında geldiğimiz nokta belli... Şahsî ikbale endeksli süreç çöktü, analar ağlar oldu. Her şey aslına rücu ediyor sonuçta... Eee önümüz de seçim... Hem padişah, hem sadrazam, hem genel başkanlık rolü oynamaya devam ettiği için... Milleti yönlendirmek lâzım! Şimdi sıra Alevilerde... 13 yılda ancak görebildiler! Hukuksuz, kaçak bir ak sarayı hile ile “Başbakanlık” diyerek yaptırmıştı. Dünyanın birçok sarayından büyük... Romanya diktatörü Çavuşesku da içerisinde 2000 kişilik bir kokteyl salonu olan, 900 odalı, “beyaz” bir başkanlık sarayı inşa ettirmiş ama sefasını sürememişti. Denildiğine göre, Muaviye'nin sarayının ismi de ABD’deki White House ve Ankara’daki Ak Saray gibi “Beyaz Saray” anlamına gelen Qasru'l-Beyza idi! Hanımefendi Çankaya’yı kasvetli bulunca... İşte o sarayı, Reis-i Cumhur seçilir seçilmez, Cumhurbaşkanlığı sarayı ilan etti. Padişah, her vatandaşa 18 liraya mal olan şaşaa ve ihtiras sarayında... 29 Ekim’de resepsiyon verip padişahlığını ilan edemedi ya... O kaçak sarayda “muharrem aşı” vermiş birkaç Alevi dedesine... Onlar da koşa koşa gidip yemişler o kocaman hanı yağma masasında! Cumhuriyetin mert ve çalışkan çocuklarına, harama ve yobazlığa taviz vermeyen çocuklarına, Atatürkçü, çağdaş çocuklarına ne oldu? Aydınlığa, bilime ve sanata düşkün Aleviliğin çocuklarına ne oldu ki, haram sarayda aş yerler? Her kaosta vurulup öldürülen, yakılıp evleri basılan, yemek yedikleri sofranın sahibince tahkir edilen onlar değil miydi? Mitinglerinde onları yuhalatan, cemevini adam yerine koymayan, dedeleri maaşa bağlamaya kalkan o padişah değil miydi? Oyunuzu çantada keklik gören CHP ve Kürtçülerden sonra Alevileri en çok kullanan onlar değil miydi? Bölük pörçük olmuş, Dede Korkut soylu “dede”lerin kaçak sarayda kurulan sofradaki hali nedir? Alevi Çamuroğlu’nu danışman belleyip açılımla oyalayan AKP değil miydi? O sofrada Çamuroğlu neden yoktu dedeler? Bu Doğan’ın her fırsatta padişahın dizinin dibinde olmasının hikmeti nedir? Ya, hükümetin Alevi açılımını “AKP, Alevileri asimile etmeye çalışıyor” diyen Federasyoncu Balkız’a ne oldu? Bu fakir ülkenin o zengin sarayındaki sofrada, sırmalı cüppeli Diyanet İşleri, ABB Meclis Başkanvekili, Cem Vakfı, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı, Alevi Vakıfları Federasyonu, Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu, Hacıbektaş Veli Kültür Derneği, Tunceli'den Alevi dedesi, Anadolu Türkmen Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu, Tunceli Üniversitesi, Al-i Beyt Vakfı, Şücaaddin Veli Ocağı'ndan Postnişin, Toplumsal Uzlaşma Vakfı, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi figüran mıydı canlar? "Ben neden Alevilerin Başbakanı olayım ki, bunun için bir sebep mi var" diyen onlar değil miydi canlar? Çocuklarınız Ali İsmailleri, Abdullah Cömertleri birileriyle mukayese edenlerin sofrasına nasıl koştunuz? 17-25 Aralık’ı ortadan kaldırmak için yargıyı vesayetine alanları ve uğrunda öldüğünüz Atatürk’ün mirasına konan kaçak ak sarayı meşrulaştırdınız. Oysa yediğiniz bir lokmaydı, değer miydi canlar? Ey canlar, Ehli Beytin yolundan sapınca gireceğin yol Emevi yolu. O yolda vatan parçalanır, ufalır, Anadolu'da barınamayız. Dindar sandığın İsevî beslemesi... Kardeş sandığın askerine polisine kahpece kurşun sıkan... Ey canlar, Ehli Beytin bugünkü karşılığı Mustafa Kemal Atatürk düşüncesi, onun ışığındaki Türk milliyetçiliğidir. O'nun yolundan çıkma. Seni mahvetmek isteyenin sofrasına oturma. Ey canlar, bir ol, diri ol, iri ol. Muhammed'in, Ali'nin, Atatürk'ün yolundan git...   Mustafa ÖNDER [email protected]