“İsteseniz de istemeseniz de sistem değişti!”

Evet, sistem değişeli çok oldu!

Boşuna cihazların ayarı ile oynamayın.

Sistemin değişeceği, Siirt’te vekil istifa ettirip zorla seçip meclise sokulduğunda belliydi.

Halkın seçtiği vekiller yerine halkın seçtiği cumhurbaşkanı olunca, her şeyin ona uygun olması gerektiğine inandı.

Şimdi değişen sisteme uygun anayasa ve kanunlar istiyor!

Başbakanlık diye yaptırdığı sarayı cumhurbaşkanlığı külliyesi ilan etti.

Meydanda “400’ü verin huzuru alın” demişti, vermediniz sistem bozuldu işte!

TBMM diskalifiye edilmiş, saray 7 Haziran’dan beri “stratejik derinlik teknisyeni” Ahmet’le kaçak servisçilik oynuyor.

Ne yetki belgesi var, ne yetkilisi bu kaçak servisin...

92 yıllık Cumhuriyet’in ayarları ile oynuyor; akıl, vicdan, adalet, bilim ve teknolojiden uzak, “kişiliksiz AKP medeniyeti mührü”nü vurdukları “tepeler”deki gösteriş mescidleriyle devlet yönetiyorlar.

“Sandık”tan çıkana bile inanmayan sandık meczupluğu, “millî irade”nin sadece “kendisi” olduğunda direnen ihtiras başımıza belâ oldu.

Parlamenter sistemin sırtına binerek iktidara, saraya ulaşanlar, parlamenter sistemi askıya alıyor, “seçilmiş” olmakla devletle oynayabileceğini sanıyor.

Anayasaymış, kanunlarmış, mahkemelermiş, devlet geleneğiymiş, vız gelir tırıs gider!

Kaçak servis teknisyeni Ahmet’e sistemi düzeltme yetkisi vermiyor, ortamı kirletmek, seçime götürmek, padişahlığın yolunu açtırmak için savaşıyor.

Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlıklar, Belediyeler ve kamu gücü ile gittikleri ve şamarı yiyip iktidarı kaybettiği 7 Haziran’ın rövanşını alma derdinde. Durumu kritik çünkü...

Sistem değişti...

DYP’den devşirme Soylu, “HDP’li bir hükümette endişe etmeyiz” diyecek kadar sistemin oyuncağı olmuş.

Devleti polis ve asker korurdu; doğuda PKK’nin teröristleri dolaşıyor.

Devleti TBMM ve hükümet yönetirdi; PKK/HDP/DBP özerklik ilan etti, tanımıyor.

Bölgedeki kokuşma yandaş valilerle çözülemez; hemen sıkıyönetim ilan edilip devletin müşfik gücünü göstermekten başka çare yok!

Sistem değişti...

Milliyetçiler morg bekçisi ırkçı diyenler şimdi tabut başında nutuk çekiyorlar.

70 gündür hükümeti kurdurmuyor, halkın iktidardan indirdiği AKP’den muhalefetin hesap sorması, padişahı sarayına yollaması ve yolsuzlukların adalete gitmesini engelliyor.

Bakanlıkların, kamu kuruluşlarının, ordu, emniyet, MİT, sağlık, eğitim, adalet birimlerindeki deformasyonun ortaya çıkmasını, savrulan bütçenin nerelere gittiğinin görülmesini, kadrolara doldurulan yandaşların ortaya çıkmasını, AKP/havuz medyası işbirliğinde çevrilen dolapların sergilenmesini engellemeye çalışıyor.

Sistem değişeli çok olmuştu.

Vatandaş ve kamu cihazlarını nasıl ayar vereceğini şaşıralı çok olmuştu.

Başkanlık hikâyesi bir vardı, bir yoktu.

Kürt meselesi bir vardı, bir yoktu.

Terörle mücadele, müzakereye dönüştüğünde sistem değişmişti. Paralel devlet bir vardı, bir yoktu.

Oslo görüşmeleri bir vardı, bir yoktu.

“Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek dil” bir vardı, bir yoktu.

Saraya taşınınca atadığı kaçak teknik servisin başındaki Ahmet, bir vardı bir yoktu.

Koalisyon dediğin bir ihanetti, çare erken seçimdi.

Sanki milletin oyuna ipotek koymuş da, seçimden yüzde 60’la çıkacak!

O sistem değişeli çok olmuştu...

Bebek katilinin 10 şartını Dolmabahçe’de kabul edenler, MHP’nin koalisyon için 4 şartını kabul etmediğinde çökmüştü sistem.

Sahte teknik servisin teknisyeni Ahmet, orta yerde kalakaldı.

Memleketin ayarları bozulmuş, her yere terörist yerleşmiş ve bir güzel silahlanıp isyan provalarına başlamıştı.

Vatan toprağında asker ve polise “uzaktan kumandalı” tuzaklar kuruluyor.

İstihbaratı oyuncak, asker ve polisi karakola bağımlı yapmışsanız, askeriniz üniforması ile memleketinde dolaşamıyorsa siz hangi sistemi getirdiniz ağalar?

Meczup tarihçi geçinen karıların utanmadan Siirt’teki 8 şehidi, Jitem’e bağladığı sisteme geçtik. Vesayet falan da neydi ki?

Sistem öyle değişti ki, şimdi tabut başında kökünü kazıma nutku atıyor.

“Çözüm”ü buzdolabına alıp sahte milliyetçilik ve akıttıkları şehit kanıyla MHP’nin oylarını alacaklarını sanıyor.

“Kürt meselesi”nden “Ülkemizi bölmek istiyorlar” noktasına gelmekle MHP oylarını alacaklarını sanıyor.

Beslediği PKK/HDP/KCK, operasyona karşı “canlı kalkanlık” yapanların askere kurşun sıktığı sistemi getirdiler.

AKP, sırtındaki “saray”dan ve “PKK seviciliği”nden kurtulmadıkça asla iktidar göremez!

Bu seçimde cümbür cemaat meydanlara da çıksanız, alacağınız yüzde 30’u geçemeyecek.

Ülkede kaç kişiye sadaka yerine sosyal yardım verirseniz verin, kaç eve yaz günü kömür gönderirseniz gönderin, sistem değişti, yüzde 30’u geçemezsiniz.

AKP iktidarlar dönemi bitti!

Kaçak sarayda istediğiniz kadar sistem değiştirin, artık o sisteminiz ayar tutmaz, çalışmaz oldu.

Halk, o maymuna döndürülmüş medyanıza inanmıyor.

Artık asıl kendisinin kandırıldığına inanan halk, gına gelen “kandırıldık, aldatıldık” palavralarından bıktı.

Memleketin her yanı yanıyor ve kan gölü...

Doğu ve Güneydoğu’da devlet hukuku ve güvenliği temin edemezse, çok pis bir seçim yaşanabilir.

Vebali AKP ve RTE’nindir.

Türkiye, laik, sosyal, üniter, hukuk devleti ve parlamenter sisteme dönünceye kadar ülkeye rahat yok!

Mustafa ÖNDER
[email protected]
facebook.com/mustafaonder15
twitter.com/mustafaonder07