Özgüveni yüksek, lider, ileri görüşlü, tecrübeli, ferasetli…

           MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’dir o.

           Trendi yüksek…

           O şimdi artık “oyun kurucu”…

           MHP ve Bahçeli, ülkenin tek ümidi ve yükselen yıldızı…

           15 Temmuz’da bile genel merkezdeki odasının lambaları ışıl ışıl yanarken…

           AKP, CHP ve HDP’de galiba elektrikler kesikti!

           MHP Liderinin ışığıyla hepsi saklandıkları yerden çıkıp demokrasi ebesi kesildiklerini çabuk unuttular…

           Hâlâ elektrikleri kesik olmalı ki Bahçeli’nin ne dediğinden habersiz akılları sıra algı yönetimine soyunmuşlar…

           İşin aslı “yavuz hırsız hikâyesi”…

           Olanı biteni Yiğit Gökalp’in “Yenikapı Ruhu ve MHP” başlıklı yazısından okumanızı tavsiye ederim.

           Üstelik ortada “T.C. Anayasası” varken…

           Üstelik Amerikan tipi yani “iki partili başkanlık sistemi” hevesleri kabarmışken…

           Üstelik Ülkücü Hareket’in liderinin koltuk değneği olmayacağı ispatlanmışken…

           Diyorlar ki, “Bahçeli AKP’ye yine koltuk değneği oldu”.

           Partilerinde elektriklerin kesik olduğu kesin!

Komedi gibi…

“Ampul” epeydir patlak zaten, görememiş, duyamamışlar Bahçeli’nin dediğini…

15 yılda tek başına bir anayasa yapamamış, partide başkanlık için karar alamamış AKP, 15 Temmuz’dan 3-4 gün sonra “Gezi Parkına Topçu Kışlası yapacağız” demekle, Lozan’ı tartışmaya açmakla meşgul...

Başdanışmanın “Askerler ölmek için maaş alıyor, benim için ekstra bir iyilik yapmıyor” gafıyla meşgul...

 Başbakan’ın “Ergenekon da Balyoz da sapına kadar gerçekti” sözleriyle meşgul!

Binali Bey, Bahçeli’nin kucağına koyuverdiği bombanın farkında değil:

“Bahçeli’nin yol açıcı beyanatları cesaret vermiştir. Bahçeli'nin referandum teklifini kabul ediyoruz; başkanlık için derhal adım atacağız, kararı millet verecek!”

“Oyun kurucu”nun “devleti rayına oturtmaya” kararlı olduğunu anlamış değiller.

Anlaşılan CHP’de de elektrikler kesik ki, Levent Gök, “Bahçeli’nin tartışmayı başlatmasına anlam veremedik!” diyebilmiş! Diğeri yine “koltuk değneği” falan filan!

           Olanı biteni bir tek CHP’li gazeteci Hacır anlayabilmiş:

“Sayın Bahçeli AKP ve RTE’nin başkanlık hevesini TBMM’de yok etmek için bir hamle yaptı...”

Şükür ki, Habertürk’te elektrik varmış!

PKK uzantısı parti zaten jeneratöre alışık ama mazot kalmamış anlaşılan, onları yazmaya bile değmez!

Dikkat edin yine “koltuk değneği” hikâyesini yazmaya kalkanlar müzmin Meral destekçileri…

Yine devir döner, yazdıklarını silmeye kalkar bu kafa!

Fırıldak aydınların Cumhuriyet’i, “Başkanlık sistemine yeşil ışık!” diye atlamış habere.

Ne demişti “oyun kurucu”:

“Fiili duruma hukuki boyut kazandırılmalıdır”.

MHP’nin parlamenter sistemden yana olduğu açıkken…

Bahçeli’nin asla taviz vermeyeceği belliyken…

“Referandum için sayınızı 330’a tamamlayalım” dedi mi hiç?

Demedi…

Nedir fiili durum?

Cumhurbaşkanı, “ben seçilmişim” diye fiilen suç işliyor mu? İşliyor!

Anayasaya aykırı davranıyor mu? Davranıyor!

Bir siyasi partiye aleni destek veriyor mu? Veriyor!

Peki Bahçeli ne dedi?

“Karanlık”ta değil, TBMM’de MHP Grup Toplantısında, canlı yayında…

“Meclise getirin, sayıyı bulun, referanduma gidelim, millet ne derse uyarım”.

Sayı ne? 317 mi neydi?

330’a 13 lazım…

Yani… Sayınız yetmiyorsa bu fiili duruma son verin kardeşim!

Kimi FETÖ derdinde, kimi PKK savunmasında, kalkmışlar MHP’ye laf ediyorlar…

İddia ederim ki o “13”ü onlardan biri tamamlarsa şaşırmayın!

Akıl tutulmasındalar…

Ülkücü Hareket’in kimseye uşaklık yapmayacağını bile bile…

MHP’yi “AKP’ye ve Saray’a koltuk değneği olmakla” suçlamak aptallıktır!

Milleti de salak yerine koymaktır!

            Acilen şu elektriklerinizi tamir ettirin!