Köşke çıkan yol dikenlerden temizlenmeliydi.   Danışıklı dövüş, analar ağlamasın edebiyatında İmralı ile anlaştılar.   Güya eşkıya silahlarıyla çekilecekti.   Hepsi de bir güzel Güneydoğu’da yerleştiler, törenlerde sahaya inip silah bile ateşlediler.   Padişah, muradına erdi.   Seçim kararı 13 gündür Resmi Gazete’de yayınlanamadı.   O hem genel başkan, hem vekil, hem başbakan, hem cumhurbaşkanı...   Yerine genel başkan seçiyor, başbakan ilan ediyor.   Köşkten idare edebileceği birini buldu.   Sözde 27 Ağustos’ta AKP kongre yapacak.   Onca delege önlerine konan zarfları formalite gereği sandığa atacak.   Daha seçilmemiş, atanmamış, hükümet kurup güvenoyu almamış adamı Başbakan olarak koruma ordusu muhafaza altına aldı bile...   Cuma namazında bile padişahın koltuğunun altında adam.   Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz; Türkiye’yi dış politikada iki paralık eden adamın hükümeti nasıl olur ki?   Meclis, AKP karışmasın diye tatil, “başlar” Ankara’da makam kapışırken, Güneydoğu ve Doğu’da kaos sürüyor.   Asker ve polis karakolda, hiçbir eyleme ses etmiyorlar.   Koskoca devlet, eşkiya heykeli dikildikten sonra haberdar oluyor.   Diyarbakır, Hakkari, Şırnak kaynıyor.   Resmen bebek katilinin özerk bölgesi yapıldı oralar.   AKP hala ileri demokrasiden, açılımdan, çözümden bahsederek halkı aldatıyor.   Terörist mezarlığı açılıyor, heykel dikiliyor, yollar kesip kimlik kontrolü yapıyor, şehirde uyuşturucu operasyonu gerçekleştiriliyor, karakollara ateş açılıyor, sınırda çatışmaya giriliyor.   Onlar makam kavgasında...   Taşlar bağlı, itler, çakallar ürüyor!   T.C. rumuzlarını tabelalardan kaldırılıyor.   Caddelerdeki “Ne mutlu Türküm diyene” yazılı takları sökülüyor.   İsteyen istediği yerde gönderdeki Türk bayrağını indiriyor.   İsteyen kendi teröristinin heykelini dikiyor.   Bahçeli olaya tepki gösterince de “kışkırtıcı” ilan ediliyor!   İki üç günlük mesele...   Muhalif medya sesini yükseltmese mezarlıkta heykel duracak, devlet görmeyecek.   Lice’de Mahsum Korkmaz’ın heykeli asker tarafından indiriliyor.   Bunu fırsat bilen PKK itleri, Hakkari Anadolu Lisesi bahçesine ellerinde molotof, kazma ve taşlarla giren örgütü YDG-H üyeleri, okul bahçesinde bulunan Atatürk büstünü yakıp taş ve kazmalarla deviriyor.   Utanmadan bir de açıklama yapıyor çakallar: “Böylesi bir günde yapılan hainliği kabul etmeyiz, hele hele Mahsum Korkmaz gibi ölümsüz bir komutana karşı yapılan saldırı Kürt halkına yapılmış demektir. Değerlerimize karşı gerçekleşen saldırı savaş ve barış gerekçesidir.”   Sıkı durun, Mehmetçik katilinin heykeline tahammül edemeyip mahkeme kararıyla kaldırılan PKK'linin heykelinin üzerine basan asker hakkında disiplin soruşturması başlatılıyor.   Heykeli bahane eden it sürüsü, Ağrı Doğubayazıt’ta okul yakıp bahçesindeki Atatürk büstünü söküp atıyor.   Yetmiyor, PKK, Ağrı'da jandarma karakoluna saldırıyor, iki asker yaralanıyor; Muş'ta yol kesip, tanker yaktı. Varto - Karlıova yolunu 24 saat kapalı tutuyor, güvenlik güçleri ile çatışıyor, bir ara yol açılıyor, PKK’li çakallaryoldaki 1 mazot tankeri ile 2 sivil aracını yakıyor, çok sayıda aracı da parçalıyor.   Bilecik’te yapılan Mehmetçik heykeli Bilecik Belediyesi ekipleri tarafından söküldü.  Kepçe yardımıyla sökülen ve kamyona yüklenerek götürülen heykelin ne yapılacağı bilinmiyor.   Keşan’da ‘beton kalıp’ olarak yaptırılan Dürbünlü Mehmetçik Anıtı, belirlenemeyen kişilerce Sökülerek deniz kenarına atılıyor.   İkbal peşindeki egoist zihniyetli AKP, ne Atatürk’e, ne Türklüğe, ne Cumhuriyete, ne Türk bayrağına tahammül ediyor.   “Yeni Türkiye” etiketli diktatörlük başlıyor.   “Şeref” iki paralık olmuş, açılımcı Beşir İmralıyla görüşme şerefi için gün sayıyor!   Tayyip devlet başkanı, stratejik çukur ustası sadrazam!   Memlekette taşlar bağlı, çakallar ürüyor!   Uyuşturucu, hırsızlık, yolsuzluk, cinayet memlekette kol geziyor!   Mehmetçik katilinin heykeli dikiliyor...   Memleketin anası ağlıyor!   Mustafa ÖNDER