Bugün bayram…

Huzurunuz, mutluluğunuz daim olsun…

Tanrı nice bayramlar nasip eylesin…

*

Gündönümünde, yeni bir asrın eşiğindeyiz…

Yaralarımıza tuz basmak, kan kusup kızılcık şerbeti içtik demek zorundayız…

Teşkilatlarımızda sarmaş dolaş olmak, dava kardeşliğimizin tadına varmak zorundayız…

Bırakın kini, nefreti, husumeti, yoldan çıkaran şeytani hevesleri…

Bırakın birbirinizle yarışmayı…

Düştüğümüz yol Atatürk’ün, Başbuğ’un yolu…

Vakit dar, yol uzun…

*

Tabutlukların yalnızlığından çoğalmıştık, kimsesizliği mi yenemeyeceğiz?

Mapus damlarının karanlığını aydınlatmıştık, önümüzdeki tüneli mi ışıtamayacağız?

Dar ağaçlarına kafa tutmuştuk, ihanetin kumpaslarına mı pes edeceğiz?

Ameliyat masalarında tuzak kurup kendi kalenize gedik açmanın manasızlığını çözemediniz mi hala?

Hala yârdan da serden de geçmiş bir liderin Türk milleti dışında davası olmadığını kavrayamadınız mı?

Türk Asrı’nın temellerini atacağız birlikte…

Vakit dar, yol uzun…

*

Bugün bayram…

Teşkilatlarımızı arı kovanlarına çevirin…

Bu toprakların çiçeklerinden bal alma zamanıdır…

Asil Türk milletini huzura, saadete, refaha ulaştırma zamanıdır…

Bırakın kırılganlığı, bırakın çekişmeyi, bırakın dedikoduyu…

Bu teşkilatlar sizden çıktı…

Bu adaylar sizin içinizden…

El verin, güç verin, tutun bayrak zincirinin bir ucundan…

Türkmen Beyi’nin çıktığı yol, millet yoludur…

Vakit dar, yol uzun…

*

Bugün bayram…

Bugün bir milat olsun…

Sarılın birbirinize…

Düşün Bey’in peşine…

Şunun şurasında üç-beş gün dayanacaksınız karşınızdakilere…

Düşmeyin onun bunun çukurlarına…

Dalmayın cep telefonlarınızın size kurduğu tuzaklara…

Yalnızlığı unutun, kocamansınız, sıkılı yumruksunuz…

Turan’ın umudusunuz…

Vakit dar, yol uzun…

*,

Bugün bayram…

Huzurunuz, mutluluğunuz daim olsun…

Gözleriniz Türklüğün ışıldayan ümitleri olsun…

Yüreğiniz devletin güm güm atan istiklali olsun…

Bedeniniz vatanın sindirilemez surları olsun…

Ruhlarınız ecdadın önünde hep vakur olsun…

Gündönümündeyiz, yeni bir asrın eşiğindeyiz…

Omuzlarınızdaki vebali unutmadan…

Kimselerin el uzatmasın beklemeden…

Ülkücü gibi, Bozkurt gibi dimdik ve yalnız…

Eğilmeden ve bükülmeden…

Biz bize yeteriz…

Biz, sadece bize güvenen Beyimize bir bayram hediyesi vermek zorundayız…

Mensubu olmaktan mesut ve bahtiyar olduğumuz Türk milletine yeni yüzyıl sunmak zorundayız…

Vakit dar, yol uzun…

*

Üçler yediler kırıklar aşkına…

Kutlu yolda can veren şehitleriniz aşkına…

Anaların mübarek gözyaşları aşkına…

Bir omuz verin, bir yumruk olun, bir balyoz olun…

İnin zalimin tepesine…

Milliyetçi-Ülkücü Hareket, bunca sancıyı boşuna mı çekti?

Boşuna mı yaşadı lideriniz bunca çileyi?

Haydi bugün bayram…

Arı kovanlarına döndürün teşkilatları…

Vakit dar, yol uzun, silkinin, titreyin ve “biz” olun…

Sandıklar çiçek bahçesine dönsün…

İyi belleyin, 24 Haziran ikinci bayram!