7 düvel birden saldırıyor

Ortadoğu'daki kan emiciler bütün hesaplarını Afrin'in hiçbir şekilde Türkiye'nin kontrolüne girmeyeceği üzerine yapmışlardı.ABD'sinden Almanya'sına, Fransa'sından İsrail'ine kadar, tamamı birden PKK - PYD'ye her türlü yardım ve destek vererek aşılması imkansız bir set oluşturduklarını, Türkiye buraya girse dahi ağır kayıplar verip perişan halde geri çekileceğini planlıyorlardı. Zor duruma düşen güvenlik güçlerimizin hukuka ve kurallara uyamayacağını, sivillere zarar vereceğini, bunu kullanarak uluslar arası alanda da Türkiye'yi zor duruma düşürüp mahkum edeceklerini zannediyorlardı. Böylece hem terör üzerinden kanlı hesaplarını hayata geçirecek, hem Türkiye'ye ağır bir darbe indirerek bir sonraki adım için zemin oluşturacaklardı. Hayata geçirmek istedikleri kanlı plan, PKK-PYD'ye kendi kontrollerinde bir terör devleti oluşturmaktı. Bir sonraki adım da ise sıra, içerden ve dışarıdan amansız biçimde kuşatacaklarını varsaydıkları Türkiye'ye gelecekti ve 4 ayaklı terör devletinin Irak ve Suriye'de sonraki üçüncü aşamasına geçilecekti. Eş zamanlı olarak İran'ın da hedefte olduğunu zaten biliyorduk, gelişmeler bunu bir defa daha kesin şekilde ispat etti.

EMSALSİZ BAŞARI

Zeytin Dalı Harekatı sırasında, "orada yok ettiklerimiz sadece terör örgütleri değildir. 7 düvele karşı mücadele veriyoruz" derken, tam da bunu kastediyorduk. Çok şükür, bütün hesapları bozduk, kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz eşi-emsali görülmemiş bir başarı ile teröristleri de, onların asıl sahiplerini de, verdikleri silahları da, yaptıkları yardımları da, kazdıkları ve aşılamaz zannettikleri tünelleri de yıktı geçti. Bunu yaparken de ne bir sivilin burnunu kanattı, ne bir hukuksuzluğa meydan verdi. Tersine, gittiği her yerde, temizlediği her köyde büyük bir sevgi ve coşku ile karşılandı. Sivil halk kahramanlarımızı bağrına bastı. Yalan yanlış şeylerle, düzmece görüntülerle, şeytanın aklına gelmeyen fitne ve fesatla yine de şanslarını denediler, ama çok şükür hiç biri tutmadı, rezil olup kaldılar.

ALAYI BİRDEN FIRAT'A DÖKÜLECEK

Bu durumu hazmedemeyeceklerini, yeni ve daha kanlı planlarla geleceklerini bekliyorduk. Nitekim, 7 düvelin tamamı birden ayağa kalkmış durumdadır ve telaşla kendilerini ele vermişlerdir. Şimdi ne pahasına olursa olsun Menbiç'i savunmaya çalışacakları anlaşılıyor. Çok iyi biliyorlar ki, ne yaparlarsa yapsınlar, hangi savunmayı yaparlarsa yapsınlar Türk ordusu kısa zamanda burada da kullandıkları maşalara da, o maşaların asıl sahiplerine de haddini bildirecek ve tepeleyip alayını birden Fırat'a dökecektir. Sonrasında sıra Fırat'ın doğusuna gelecek, Sincar dahil, bize tehdit ve tehlike teşkil eden her neresi varsa kim ve hangi örgüt karşımıza çıkarsa tamamı süpürülüp yok edilecektir. Türkiye kendi güvenliğini ve huzurunu sağlama hakkına ve yetkisine sahiptir ve bunu hangi şart altında olursa olsun hayata geçirecektir.

MHP YILLARDIR BUNU İSTEDİ

Hükümet çok doğru ve yerinde kararlar alıyor ve uyguluyor. Bu bir vatan meselesidir, siyasi hesaplara malzeme edilemez, edenler de Türk milletine bunun hesabını veremezler. MHP yılladır tam da bugün yapılanları savundu, tavsiye etti ve uygulanmasını istedi. Yapılmadığı zaman en sert tepkiyi gösterip, hükümeti uyardı. Şimdi de aynı kararlılıkla haklı ve doğru olanın arkasında duruyor, destek veriyor ve savunuyor. Bunu başka yerlere çekenler, başka türlü değerlendirenler, başka sonuçlar çıkarmaya uğraşanlar, Türkiye'nin kuşatılmasından, terörün devam etmesinden ve ülkenin felakete sürüklenmesinden yana olanlardır. PKK uzantısı HDP ile aynı çizgiye geldiklerini fark etmeli ve eğer bu milletle ve devletle meseleleri yoksa, biran önce kendilerine çeki düzen vermelidirler.

HER YOLU DENEDİLER

Türk milletinin büyük desteği ve ordumuzun kahramanlığı birliğimizin teminatıdır. Bunu aşamayacaklarını gördükler ve sadece terörist PKK-PYD üzerinden sonuç alamayacaklarını biliyorlar. Bu kanlı örgütlerin sahipleri bizzat karşımıza çıkma tehditleri savuruyorlar. ABD şansını sonuna kadar zorladı. Teröristlerle kolkola giren komutanları ile güya mesajlar verdi. Terör örgütlerini sahiplenip onlarla ortaklık kurduğunu açıklayarak, Türkiye'yi vazgeçirmeye uğraştı. Bizi bu kanlı teröristlerle bir araya getirmenin yollarını aradı. Kirli işbirliği tekliflerinde bulundu. Üstü kapalı tehditler savurarak yıldırmayı denedi. Hiç biri olmadı.Kararlılığımızdan vazgeçmedik ve bu kirli ve kanlı planı bozmadan dönmeyeceğimizi ortaya koyduk. Milli Güvenlik Kurulu kararlarıyla da bunu bütün dünyaya ilan ettik.

YENİ OYUN PEŞİNDELER

Yeni bir aşamaya geçildiğini ibretle izliyoruz. ABD yeni oyunlar peşindedir. Bir taraftan Suriye'den çekileceğini açıklıyor, diğer taraftan Menbiç'e asker sevk ediyor. Fransa'dan gelen açıklamalar nasıl bir kepazelikle, nasıl bir kalleşlikle karşı karşıya olduğumuzu çıplak biçimde ortaya koymuştur. Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın diğer ülkelerinde de durum farklı değildir.Türkiye'ye açık şekilde düşmanlık edilmekte, kullanabilecekleri her kim ve neresi varsa tamamı kışkırtılmaktadır. Bir taratan Yunanistan'ı sahaya sürerek, Türkiye'yi meşgul etmenin hesaplarını yapıyorlar, diğer taraftan Kıbrıs ve Ermeni iftiralarını ısıtmaya uğraşıyorlar. Yunanistan'ın Türkiye'nin 7 düvele karşı mücadele etmesini fırsata dönüştürmek istemesi, aslında Çipras'ın dediği gibi kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Sayın Bahçeli'nin hatırlattığı gibi Ege Deniz'inin dibinde yatan dedelerine baksın, ne demek istediğimizi anlayacaktır.

İSLAM ALEMİNİN ACI DURUMU

İsrail'in Filistin'de yeni katliamlar yapması bir tesadüf değildir ve bu büyük ve kanlı oyunun başka bir aşamasıdır. Türkiye'yi neyle ve nasıl meşgul edeceklerini, dikkatini ve enerjisini başka yerlere çekmek için hani oyunlar oynayacaklarını bir defa daha görüyoruz. Vahim olan, acı olan, kabul edilemez olan bütün dünyanın bu vahşete, bu kahpeliğe seyirci kalmasıdır. Özellikle İslam ülkelerinin sessizliği kahredicidir. Suudi Prens'in ABD'ye Suriye'den çekilmemesi için çağrı yapması ise bir defa daha sözün bittiği yerdir ve İslam aleminin neden bu halde olduğunun çok acı bir ispatıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KARATAŞ Arşivi
SON YAZILAR