Türkiye bütün dünya ülkeleri gibi, yeni tip koronavirüsün etki ve yayılma alanını daraltmak için bütün imkânlarını seferber etmiş durumdadır. Milletçe teyakkuz halindeyiz. Hükümetimizin ve Sağlık Bakanlığının gayreti, zamanında alınan etkili tedbirler, milletimizin sağduyusu, sağlık çalışanlarımızın üstün başarısı ile birlikte, bu belayı en az hasarla atlatan ülkelerden birisi olmak üzereyiz. Son dönemde ortaya çıkan veriler ümitlerimizi arttırmış, beklentilerimizi yükseltmiştir. Güzel günler yakındır.

CHP VE YANCILARI ÇUVALLADI

Türkiye kendi içinde bu belayı yok etmek için olağanüstü bir performans ortaya koyarken, etrafındaki gelişmelere de sessiz kalmamıştır. ABD ve birçok Avrupa ülkesi başta olmak üzere dünyanın büyük bölümü kendi içine kapanıp, çaresiz biçimde çırpınırken, Türkiye elindekileri paylaşmaktan, imkânları ölçüsünde herkesin yardımına koşmaktan geri durmamıştır. Bundan rahatsızlık duyan içimizdeki köksüzler akla ziyan şeylerle milletimizin zihnini bulandırmaya, yalan ve iftiralarla başarıları karartmaya uğraşıyorlar. Bunların kimler olduğu bellidir. CHP ve yancıları, bütün insanlığın verdiği bu büyük sınavda kelimenin tam anlamıyla çuvallamışlardır. Hastalığın önlenmesini değil yayılmasını, hükümetin başarmasını değil zora girmesini, Türkiye’nin bir an önce bu belayı defetmesini değil tökezlemesini beklemiş, bütün imkânlarıyla bunun için çalışmışlardır.

MİLLETE YÜK OLUYORLAR

Kemal Kılıçdaroğlu ve İP müdiresinin hezeyanlarını bu millet ibretle ve hayretle izlemiştir. Bu kadarla da kalmamış, CHP’li belediyeler bozmak, karıştırmak, başarısız kılmak için birbirleriyle yarışa girmişlerdir. Millet hayrına bir karar aldıklarını, bir iş yaptıklarını gören veya duyan olmamıştır ama fitne çıkarmak, paralel bir yapı oluşturarak PKK ve FETÖ’nün değirmenine su taşımak konusunda ellerinden geleni yapmaktan geri durmamışlardır. İstanbul Büyükşehir Belediyesine Ankara, İzmir, Mersin, Adana ve Antalya eklenmiştir. Bu mübarek ramazan ayında bu belediyelerin işi gücü sorun çıkarmak, başarısızlıklarına kılıf uydurmaktır. Bu virüsle mücadelede milletimizin işini kolaylaştıran, verilen mücadeleye destek olan bir eylemlerini göremezsiniz ama bol keseden savurmaktan hiç geri durmazlar. Sadece gürültü çıkarıyor, olmayanı olmuş gibi gösteriyor ve milletin aklıyla da, sağlığıyla da alay ediyorlar. Bunu ispatlayan onlarca örnek gösterebilirim. Koskoca İstanbul Büyükşehir Belediyesinin içler acısı haline kendi yandaşları bile isyan etmeye başlamışlardır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın 1 yıllık icraatı, otobüsün üzerindeki kıvırmayla sınırlıdır. Adana’nın sahra hastanesi şovu, komedi filmlerine konu olacaktır. Bir yılını yeni dolduran bu belediyeler, daha şimdiden bulundukları yerlere ağır ve taşınamaz bir yük olmaya başlamışlardır.

ETİMESGUT ÖRNEĞİ

Neyse ki, bu ülkenin milli, vatansever, çalışkan, milletiyle barışık, devletiyle yan yana olan, halka hizmeti Hakk’a hizmet sayan belediyeleri de var. Etimesgut Belediyesi bunlardan birisidir. Ankara’da yaşadığım için yakından biliyorum. Sayın Enver Demirel, üçüncü dönem belediye başkanlığının deneyimi ile MHP’nin belediyecilik anlayışının sembolü olmuştur. Olağanüstü işlere imza atıyor.

Ankara’nın yıldızı gibi parlayan Etimesgut, Ankara’nın yeni ve gelişen ilçelerinden. Bir yandan altyapı tamamlanıyor, diğer yandan vatandaşın hayatını kolaylaştırmak için tedbirler alınıyor. Çok özel ve çok güzel yeni yaşam alanları oluşturuluyor. Bütün bunlara bağlı olarak Etimesgut’un cazibesi artıyor ve Ankara’nın en çok göç alan, en gözde, en değerli ilçesi haline geliyor.

5 BİN EVE SICAK YEMEK

Koronavirüs salgınının ilk ortaya çıktığı andan itibaren Ankara’da yine en hızlı tedbir alan, hijyen ve günlük ihtiyaçlar konusunda anında harekete geçen belediye, Etimesgut olmuştur. Şu anda mübarek ramazan ayındayız. Sokağa çıkma yasakları uygulanıyor. 65 yaş üstü vatandaşlarımız uzun süredir evlerindeler. Bu süreçte Etimesgut Belediyesi kendi sınırları içindeki vatandaşların her türlü ihtiyacını karşılamak için mükemmel bir organizasyon gerçekleştirmiştir. İftar çadırları kurulmuyor, ama hiç kimse aç ve açıkta bırakılmıyor. Her gün ihtiyacı olan 3 bin eve 3 çeşit sıcak iftar yemeği gönderiliyor. Bu sayının kısa zaman içinde 5 binin üzerine çıkacağı açıklanmıştır. Bütün bunlar sadece ve sadece halka hizmet düsturu ile hiçbir karşılık beklenmeden, hiçbir ayrım yapılmadan hayata geçiriliyor.

KARŞILAŞTIRMA

Emin olun, MHP’de olan belediyelerin tamamı aynı durumdadır ve aynı şekilde hizmet vermektedir. Bütün bunlar yapılırken ne bir polemik, ne bir övünme var. Herkes işine bakar, herkes hizmetin en iyisini verebilmek için gecesini gündüzüne katar. Buna karşılık, CHP’nin belediyeleri olmaz ya bir yere çivi çaksalar, arkalarında onlarca kamera ile şov yapar, sanki yeni bir Boğaz Köprüsü inşa etmiş gibi ortalığı ayağa kaldırırlar. Sonra da döner, üzerinde tepinirler. Yaptıklarının da, söylediklerinin de ne kimseye bir faydası olur, ne bir sonuç verir. Sadece şov, sadece gürültü, sadece şamata, sadece oyun. CHP ve zihniyeti, bu ülkenin en büyük ve en ivedi sorunudur.