MHP Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli'nin erken seçim çağırısı Türkiye'de siyasi gündemi tamamen değiştirdi. Açıklamanın hemen sonrasında her şey bir kenara bırakıldı, bu açıklama tartışıldı. Akla ziyan açıklamalar dinledik. Herkes işine geldiği gibi değerlendirmelerde bulundu. Kimi allame kesildi, kimi rest çekti, kimi akıntıya kapıldı. Tarihe itiraz edeni mi ararsınız, Adalet ve Kalkınma Partisi üzerinden meseleyi sulandırmaya, hatta fitne çıkarmaya uğraşanları mı sorarsınız, akıl verip yol gösterecek kadar kendini kaybedenleri mi hesaba katarsınız, alayını gördük ve hepsini ibretle izledik.

ÜLKE MENFAATLERİ

Öncelikle şunu altını çizerek belirtelim. Bu muhteremlerin tamamının düşündüğünü, hatta hiç aklarlına getirmediklerini, getiremediklerini sayın Bahçeli günler öncesinden düşünmüş, tartmış, değerlendirmiş, kararını vermiş ve hatta uygulamaya geçmiştir. Nitekim katıldığımız televizyon programlarında haddini çok aşan, akıl vermeye çabalayan muhteremlere de aynı şeyi hatırlattık. Sayın Bahçeli'yi ya tanımıyorlar veya işlerine gelmiyor. Bir defa daha hatırlatalım: Sayın Bahçeli bir karar veriyorsa, ülkenin şartlarını, siyasi sonuçlarını, bölgenin ve dünyanın gidişatını dikkate alarak düşünmüş, ülke menfaatlerini hesaba katmış, meseleyi tamamen Ankara'dan bakarak değerlendirmiş ve kılı kırk yararak bir sonuca ulaşmıştır. Onun içindir ki, verdiği her karar, yaptığı her değerlendirme istisnasız şekilde tam isabet sağlamış ve karşılık bulmuştur.

KONUŞMADA AYRINTILAR VAR

Hiç kimsenin şüphesi olması, erken seçim açıklamasını yapmadan önce de aynı şeyi yapmış ve bugün akıl veren ukalaların düşündüklerini günler öncesinden hesaba katmış ve üzerine de bir bardak su içmiştir. Kararını açıklamadan önce Başkanlık Divanı toplantısında kurullarıyla değerlendirmiş ve kesinleştirmiştir. Bunları aslında kendilerine iyilik olsun diye hatırlatıyor, hiç olmazsa bundan sonra sayın Bahçeli'nin kararlarını ve açıklamalarını değerlendirirken, bir yanlışa düşmesinler diye yol gösteriyoruz. Kaldı ki, erken seçim talebinin yapıldığı grup konuşmasının ayrıntılarında her şey çok net vardır. Öyle olduğu içindir ki, o grup konuşmasının ilgili bölümünü özellikle bir defa hatırlattık. Buna rağmen akla ziyan açıklamaları ibretle izledik, ama sonuçta hepsi birden taca çıktı, hepsi birden yanıldı, hepsi birden ders aldı.

MİLLİ MUTABAKAT

Türkiye 15 Temmuz gibi bir belayı yaşadı ve bunun sonucunda milli olanlar, ülkenin birlik ve beraberliğinden yana duranlar bir mutabakat oluşturdular. 16 Nisan referandumuyla birlikte bu mutabakat ülke yönetiminde yeni ve tarihi bir değişimi de getirdi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte daha etkin, daha hızlı karar alabilen, günlük siyasi çekişmelerin dışında kalabilecek bir yürütme erki oluşturuldu. Bu durum doğal olarak ülke ve milletle meselesi olanları çok rahatsız etti. Onlar da bir şer ittifakı oluşturdu, curcuna koalisyonu kurdular. Özellikle MHP'yi hedefe oturtup, yalan, iftira, fitne, hakaret ve akla gelebilecek her imkanla saldırmaya başladılar. Diğer taraftan da ülkeyi çıkmaza sokmak, etrafımızdaki kuşatmayı daha da amansız hale getirip boğmak için kirli işbirliklerine giriştiler. Bütün ümitlerini Cumhur ittifakını bozmaya ve ülkeyi kaosa sürüklemeye bağlamışlardı.

26 AĞUSTOS'UN ÖNEMİ

Sayın Bahçeli bir defa daha bu oyunları bozdu. 26 Ağustos gibi, Türk tarihinin en şanlı zaferlerinin yaşandığı günü seçim tarihi olarak ilan etti. Milli ruh ve kardeşliğin şahlanışını pekiştirmek için bu onurlu tarihe yeni bir anlam daha yükledi. Türk milletinde büyük bir heyecan ve beklenti oluştu. Yapılan kirli hesaplar bozuldu ve belirsizlik ortadan kalktı. Herkes önünü daha net görüyor ve kararını ona göre veriyor. Hiç şüphe yok ki, bu olumlu gelişmeler, ekonomiden dış siyasete, terörden günlük gelişmelere kadar her alana yansıyacaktır.

EN AZ YÜZDE 55

Muhalefet edenlerin bir defa daha büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını, paniğe kapılıp, hakarete varan açıklamalarla durumu kurtarmaya çabaladıklarını ibretle izliyoruz. Korkunun siyasi ecele bir faydası olmayacaktır. Yapılacak seçimlerde herkes boyunun ölçüsünü alacaktır. Bizim iddiamız aylardır çok açıktır. Bu seçimlerden Cumhur ittifakı en az yüzde 55 başarı ile çıkacağı, bu oranın yüzde 70'e kadar da ulaşabileceğini söylüyoruz. Yine aynı şeyi tekrar ediyoruz. Bu seçimin ikinci turu olmayacaktır. İlk turda her şey bitecek ve sonuç net biçimde ortaya çıkacaktır. Milletvekili seçimlerinde de MHP'nin rekor oylara ulaşacağı kanaatindeyiz.

Bizim gördüğümüzü aslında akıl ve izan sahibi herkes görüyor. Mesele de çıkıyor. Ülkenin bölünmez bütünlüğünden yana olanlar memnun oluyor, sandığın bir an önce önüne gelmesini bekliyor, bundan rahatsız olanlar da bozmak, yıkmak, fitne çıkarmak, kötülemek için çırpınıp duruyor. Yine geldik aynı yere. Herkes varlık sebebinin gereğini yerine getiriyor.