MHP'nin 12'nci büyük kurultayı bu hafta sonu Ankara'da yapılıyor. 18 Mart tarihi bir büyük zaferin yıl dönümüdür ve özellikle seçilmiştir. Çanakkale'nin geçilmez yapan kahramanların yolundan giden, emanetlerine sahip çıkan, ideal ve ülkülerini yaşatan ve yücelten Türk milliyetçileri, şan ve şereflerine yakışır bir kurultay yapacaklardır. Kurultay için seçilen, "Milli Duruş; Şühedaya vefa, millete beka" sloganı maksadı ve hedefi veciz şekilde özetlemektedir.

DEVLETİN TEMİNATI

Bu kurultaya ulaşmak kolay olmamıştır. Nereden ve nasıl yapıldığı, kimler tarafından ve hangi şartlarda uygulanmak istendiği artık aşikar olan bütün kirli planlar bozulmuş, tarlada toplanarak partiyi ele geçirme girişimleri savuşturulmuştur. Ülkücü ve milliyetçiler, oynanan oyunları da, bu oyunlara piyon olanları da hiçbir zaman unutmayacaktır. Baskı ve yalanlarla imza toplama çabaları, partiyi mahkeme kapılarına düşürme vahametleri hafızalardan hiçbir zaman silinmeyecektir. MHP bu ihanet girişiminden anlının akıyla ve çok daha güçlenerek çıkmıştır. Aklanmış, paklanmış, yüklerinden kurtulmuş, lideriyle kenetlenmiş, teşkilatlarını yenilemiş, vizyonunu genişletmiş olarak, misyonuna uygun şekilde yoluna emin adımlarla devam etmektedir. Ülkücüler, büyük ülkeleriyle birlikte çok daha güçlü, çok daha heyecanlı ve çok daha hazır durumdadırlar. Ülkücülerin siyasetteki yegâne varlığı olan MHP; Türk siyasetinin belirleyici partisi, Türk milletinin güven kapısı, Türk devletinin teminatıdır.

DOĞRU VE HAKLI

MHP bu milletin tek ve son şansıdır. Artık hedef kilitlenme zamanıdır. Türkiye tarihinin en zor ve sıkıntılı dönemini yaşamaktadır. MHP her zaman olduğu gibi yine en zor dönemde üzerine düşeni yapmaktan geri durmamış, risk almış ve siyasetin belirleyici partisi konumuna gelmiştir.Yeni sistemde de bu durum değişmeyecektir. MHP'nin onay vermediği hiçbir planın başarıya ulaşma şansı yoktur. Germeye, ayrışmaya, bölmeye ve yıkmaya dayalı muhalefet anlayışını kesin olarak reddeden, ülkenin her meselesine çare ve çözüm üreten MHP, devletten ve milletten yana aldığı tavır sayesinde, toplumsal parçalanma ve kaos planları boşa çıkarılmıştır. MHP gerçek anlamda yerli ve milli bir partidir. Bütün Türk milleti şahittir ki, FETÖ ihanetini bu ülkede ilk görüp, uyaran ve söylediği her şeyde kesin şekilde haklı çıkan parti MHP olmuştur. Sadece FETÖ mü, ülkenin bugün yaşadığı terörden dış politikaya, demokrasi ve hukuk sorunlarından ekonomiye kadar her meselede bütün tespitleri, bütün uyarıları haklı ve doğru çıkmıştır.

YILMADAN DEVAM

MHP'nin yapıcı, sahiplenen, kucaklayan, ülke ve millet menfaatlerini öne alan, çözüm üreten ve rahatlama sağlayan bu siyasetinin bazı kesimlerde rahatsızlık doğurduğu herkesin malumudur. Bu yeni bir şey de değildir. MHP siyaset sahnesine ilk çıktığı günden itibaren bu tür hücumlara uğramış, çeşitli badireler atlatmış, ama yılmadan, yorulmadan yoluna devam etmiştir. Alpaslan Türkeş'in hayatı bu mücadelelerin destanlaşmış hatıralarıyla doludur. Rahmete kavuşması ile birlikte Türk milliyetçiliğinin sonunun geldiği, ülkücülerin dağılacaklarının hesabını yapanlar hiç de az değildi. Sayın Devlet Bahçeli'nin Genel Başkanlığı bu hesapları boşa çıkarmakla kalmadı, yeni bir silkinişin, yeni bir şahlanışın da yolunu açtı.

20 YILIN ÖZETİ

1997'de Genel Başkan seçilen sayın Bahçeli, girdiği ilk genel seçimde MHP'yi tarihinin en yüksek oy oranına ve iktidara taşıdı. Bu durum vatan-millet düşmanlarında büyük bir panik oluştururken, MHP üzerindeki sinsi oyunlar da sıklaştı. 2002 seçim sonuçları, MHP ile hesabı olanları ümitlendirdi ve cesaretlendirdi. Partiyi ele geçirmek için çeşitli kumpaslar kuruldu, hepsi sayın Bahçeli'nin dirayeti, devlet adamlığı, öngörüsü ve mücadele azmi sayesinde boşa çıkarıldı. 2007 seçimlerinde yeniden meclise dönülmesi ile MHP üzerinde hesap yapanlar biraz sindiler, ama asla vazgeçmediler ve fırsat kolladılar. Zamanın iktidarından da cesaret alan ve 2010 referandumu ile birlikte yargıya ve devlete iyice yerleşen FETÖ, şeytani planlarını devreye soktu. Doğrudan sayın Bahçeli'yi hedef aldı.Ergenekon ve Balyoz kumpasları kurulurken diğer taraftan da MHP'ye komplolar düzenlendi ve 2011 seçimlerine bu alçaklıkların gölgesinde gidildi. Sonrasında AKP ile yollarını ayırmak zorunda kalan FETÖ, bütün imkanlarını MHP'yi ele geçirmek için kullandı. 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarına bağlı olarak, önce MHP'yi HDP ile hükümet kurmaya zorlamak için türlü entrikalar çevirdiler. 1 Kasım seçimlerinden sonra, her türlü arsızlık ve büyük kepazelikler sergilenerek, bir oldu-bitti oluşturulmak istendi.

BİRLİK VE BERABERLİĞİN SİGORTASI

Sayın Bahçeli'nin Genel Başkanlık sürecinde başlı başına bir tarih yazılmıştır. 15 Temmuz gecesi diğer liderler ortada yokken, parti karargâhına nasıl geldiği ve ne yaptığı, Başbakanı arayarak ne dediği, milletimizin tanklara karşı göğsünü siper etmesinde, asker” ve sivil devlet kurumlarında darbe girişimine karşı şiddetli bir direniş oluşmasında MHP'nin açık ve kesin tavrının nasıl belirleyici bir rol oynadığı, belgeleriyle ispatlıdır. Türk milliyetçilerinin 'sağduyusu' ve MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin 'vakur ve kararlı' duruşu, Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan birlik ve beraberliğin sigortası olmakla kalmamış, Türk milletinin özlediği ve beklediği bir siyaset anlayışını da sağlam bir temele oturtmuştur. Sayın Bahçeli'nin kurultay konuşması, Türkiye için bundan sonrasının yol haritası, bütün ülkücü ve milliyetçiler için de bir rehber olacaktır.