Zillet, neden erken seçime sarıldı?
Türkiye’nin meseleleriyle, bölgenin gerçekleriyle, dünyanın gidişatıyla bir ilgi ve alâkası olmayanlar, şeytani planlarla kendi güdük gündemlerini oluşturmaya ve Türk milletini de bununla oyalamaya uğraşıyorlar. Zillet ittifakını oluşturanların durumu tam olarak budur. Ne ülkenin geleceği umurlarındadır, ne de Türkiye’nin bekası akıllarına gelmektedir. Kurdukları kirli ittifakla birlikte oradan oraya savruluyor, bir gün Pensilvanya’nın, ertesi gün Washington’ın, diğer gün Kandil’in sözcülüğüne soyunuyorlar. CHP’yi davul yapmışlar, tokmağı HDP’nin eline vermişler. İP’in görevi de davulun ipi olmak. Bu sefil siyaseti fazla sürdüremeyeceklerini anladıkları için, bir erken seçimi gündeme sokmaya uğraşıyorlar.
ZİLLETİN PANİĞİ
Barış Pınarı Harekâtı, Türkiye’nin son dönemlerdeki en büyük başarısı ve bekası üzerindeki tehdidi aşabilmek için atılmış çok hayati bir adım olmuştur. Bu büyük başarı, zilleti oluşturanları çok rahatsız etmiştir. Milletin gazabından korktukları için buna açıkça karşı çıkamamışlardır, ama daha ilk günden itibaren set çekmek, engel olmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Harekâtın gündemden düşmesi ile birlikte de harekete geçtiler. Söylemedikleri yalan, oynamadıkları oyun, kurmadıkları tezgâh kalmadı. Son yerel seçimlerde aldıkları kısmi başarı ile birlikte ümitlenmişlerdi. Beklediklerinin tam tersi oldu. Cumhur İttifakı milletin mesajını doğru okudu. Büyük bir kararlıkla ülkenin bekasına sahip çıktı, milletin meselelerine odaklandı. Zilletin kirli yüzünü ifşa etti. Paniğe kapılan zillet, bir taraftan özellikle milletin geçim derdini istismar ederek, yalan üzerinden bir algı oluşturmaya çabalarken, diğer taraftan ülkeyi bir an önce erken seçim havasına sokup, durumu kurtarmanın derdine düşmüştür.
ERKEN SEÇİM İSTEME SEBEPLERİ
Erken seçim zilletin son ümidi, tek çıkış kapısıdır. Dayatmanın sebepleri bellidir ve şöyle sıralamak mümkündür;
1- Belediyelerdeki başarısızlık ve bunun genel siyasete yansımaları: El değiştiren ve CHP’ye geçen belediyeler üzerinden, biraz da zorlama bir şekilde Türk milletinde büyük bir beklenti oluşturuldu. Seçimlerin üzerinden henüz 8 ay geçti. İstanbul seçimleri için bu süre 5 ay kadardır. Ancak bu kısa süre bile, CHP’nin bu millete sorun üretmekten, sudan bahaneler bulmaktan başka bir şey veremeyeceğini anlamaya, problemlerin daha da ağırlaştığını, büyük bir hayal kırıklığı yaşandığını ortaya koymaya fazlasıyla yetti. Özellikle İstanbul bir çıkmaza girmiştir ve Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinin açık ve net şekilde altında kalmıştır. Geçen zamanın sorunların daha da ağırlaşmasından, hayal kırıklığının büyümesinden başka bir şey getirmeyeceğini herkes görmüş ve anlamıştır.
BİRBİRLERİNİN KUYUSUNU KAZIYORLAR
2- CHP’nin kendi içindeki kargaşa ve kurultay sürecine girilmesine bağlı olarak bunun giderek büyüyecek olması: CHP kargaşa, kaos ve kriz demektir. Bunu kendi iç meselelerinde de fazlasıyla görüyoruz. Kurultay sürecine henüz girilmiştir, ama ne tür oyunlar oynanabileceğini, son Rahmi Turan kumpası ile birlikte bütün Türk milleti ibretle izledi. Dün de yazdığımız gibi, bunların kendi menfaatleri için feda edemeyecekleri hiçbir değer yoktur. Birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar. Muharrem İnce bir tarafa, Ekrem İmamoğlu diğer tarafa çekiyor. Parti kendi içinde, ulusalcılar, solcular, sosyalistler, PKK’lılar, Kılıçdaroğlucular, Ekremciler, Kaftancıoğlucular, İnceciler diye lime lime olmuş durumda. Kurultay büyük bir hesaplaşma ile birlikte yeni bölünmeleri de getirecek gibi görünüyor.
İP’İN PERİŞANLIĞI
3- Zilletin diğer ortağı İP, tükenip yok olmanın telaşı ile ne yapacağını şaşırmış durumda. Bir taraftan AK Parti'ye yanaşmaya uğraşıyor, diğer taraftan zillete diyet borcunu ödemeye çabalıyor. Kimin ne dediği, kimin ne yaptığı belli değil. Birinin söylediğini diğeri yalanlıyor, dün söylediklerini bugün inkâr ediyorlar. Kaçınılmaz akıbetlerinin önünü kesmek için son ümitleri, bir seçim atmosferinin oluşması.
SUDAN ÇIKMIŞ BALIĞA DÖNDÜLER
4- Zilletin baş aktörü olan PKK uzantısı HDP’nin derdi daha başka. Sırtlarını dayadıkları terör örgütü, Türk milletinin desteği, kahraman güvenlik güçlerimizin gayreti ile yerle bir edildi. Suriye’deki uzantıları sınırlarımızdan defedilip, etkisiz hale getirildi. Dağa kaçırılan çocukların anneleri, sadece bu terör uzantısı partinin kanlı yüzünü ifşa etmekle kalmadı, iflahlarını kesti. Buna bir de terör örgütünün kendi içindeki çekişmeler eklendi. Ellerindeki belediyeler üzerinden yaptıkları ihanetlerin de önü kesilip yargıya hesap vermek zorunda bırakılınca, tamamen sudan çıkmış balığa döndüler. Erken seçim tek ve son ümitleridir.
CUMHUR İTTİFAKI KENDİNDEN EMİN
5- Cumhur İttifakı'nın milli meselelerdeki üstün performansı, ekonomideki olumlu gelişmeler ve zilletin perişanlığı karşısında milletin yeniden güveninin artması: Zillet bütün bu perişanlıkları yaşarken, Cumhur İttifakı bütün fitne ve saldırılara rağmen, kendinden emin, kararlı ve sağlam bir şekilde ülkenin sorunlarını çözmek, daha iyi bir gelecek kurmak ve “lider Türkiye” hedefine ulaşmak için yoluna devam ediyor. Yeni hükümet sistemi istikrarın sağlanmasında, sorunların hızlı ve etkin çözümünde büyük kolaylıklar sağlıyor. Türkiye ile hesabı olanların alayı püskürtüldü, teröre ağır darbeler indirilip yok olma noktasına getirildi. Türkiye’nin hak ve menfaatleri korunarak etkinliği ve saygınlığı en üst noktaya taşındı. Bütün saldırılara rağmen ekonomi toparlanma yoluna girdi ve uluslararası derecelendirme kuruluşlarından da olumlu açıklamalar geliyor.
Türk milletinin gündeminde seçim yoktur. Türkiye emin ellerdedir. Zillet kendi kirli hesapları ile baş başadır. Hepsi bu kadar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.