Siyasette bebek katili seviciler bloğu kıpır kıpır…

Başlarına geleceğin telaşı içinde saldırıyorlar hep birlikte…

Milliyetçi Hareket ve Lideri sayın Devlet Bahçeli, “Beka” dedikçe hop oturup kalkıyorlar.

Doğrusu ibretle izliyor aziz Türk milleti, PKK bloğundaki koroyu…

Anladık bunlar barış geldi halaylar çekerken hendekler kazanlar…

Peki iyilik diyerek yola çıkanlara ne demeli…

Doğrusu onlar da farksızlar bu ihanet bloğundan…

Efendim; Milliyetçi Hareket AKP’yi nasıl desteklermiş…

Kalın kafaları nedense almıyor!

Hatırlatalım!

“Kandil, bebek katillerinin başlarına yıkılsın” dendiğinde “Kan emicilik” yaygarası koparanlar şimdi “Kandil’e gidip oturacağız” demiyorlar mı?

Vatan toprağını çiğneterek Suriye’yi ihanet çetelerinin geçişine sebep olanlar, şimdilerde Milliyetçi Hareket’in politikalarını uygulamıyorlar mı?

Ağlak Bülent Arınç, partisinin MHP’lileşmesinden endişe duyup yaygara koparırken hala neyin peşindesiniz?

Seçim barajı yaygarası ile elinize hiçbir şey geçmeyeceğini artık anlamalısınız!

Türkiye’nin yararına kararlarda AKP Hükümetine destek neden zorunuza gidiyor ki?

Anlamak mümkün değil…

CHP’si, HDP’si, iplisi ipsizi yeniden bir araya gelmek için zaman ve zemin arayışında ama hemen ifade edelim; geçti Bor’un pazarı…

* * *

Elbette AKP iktidarının sebep olduğu ekonomik, sosyal ve siyasi açmazlarla bugünlere geldik.

İktidar sarhoşluğuyla yanılma ve aldatılma rekoru kıran bir iktidarı ibretle izliyoruz.

Ekonomide yaşanan gelişmeler ürkütüyor.

Gelir hanesinde uçurum derin…

17 yıllık iktidar nimetiyle arpalıklar paylaştıran trollerin övündüğü Türkiye’de ekonomi ne acıdır ki, iyi gitmiyor.

Büyükşehir Yasası gibi yılan bir proje ile köyleri beldeleri yok ederken üretim toplumu değil bir tüketim toplumu oluşturan ne acıdır ki bugünkü iktidar...

Taşeronlaşan iş gücüne rağmen 8 milyona yaklaşan işsizler ordusu…

Her yüz gencimizden 20’sinin işsiz olduğu bir Türkiye…

Bakınız; bizzat şahit olduğum acı manzarayı aktarayım sizlere…

Saat sabahın 10’u…

Ankara Yenimahalle Demetevler Hastane Metro İstasyonundayım.

Trafik ışıklarını bekliyorum hastane dönüşü evime doğru yol alırken...

Köşe başında bir büyük market...

Önünde kocaman bir çöp konteynırı...

O da ne! Yarı beline kadar sarkan bir vücut...

İrkiliyorum ama hedefi yakalamak için hareketliliğiyle soluklanıyorum...

Düştü mü düşecek; iyice meraklanıyorum...

Gözlerimi alamıyorum...

Tam da gazetecilik için iyi bir görüntü(!) değil mi?

Ve, bir dakika sonra doğrulan bir vücut...

Ve hedefini yakalamışçasına mutlu...

Otuzlu yaşlarda bir kadınımız...

Ve elinde bir tek havuç...

İşte gelişen birilerine bolluk gerisine kıtlık Türkiye'si...

Bu görüntü, 80 milyonu idare ettiğini sananların utancıdır elbette.

* * *

Bozkurtlarım ve Asenalarım Ankara yollarına düştü…

Cennetmekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in doğumunun 100. yıldönümü nedeniyle bir büyük toyda omuz omuza verecekler… Türkiye’nin yarınlarının ışığı olduklarını haykıracaklar. İnşallah o tarihi gençlik kurultayına bizler de şahitlik edeceğiz.

Ve Devlet Bey’in tarihi konuşmasını hep birlikte izleyeceğiz. Bu muhteşem toyun hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan diliyorum.

Yeni bir yazıda buluşmak ümidiyle…