NE MESELEYMİŞ BEE!
Geçenlerde kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un hidrojen bombası denediklerini devlet televizyonundan açıkladı. Siz hidrojen bombasının yıkım gücünü bilir misiniz? II.Dünya Savaşında ABD’nin Japonya’nın Hiroşima kentine attığı ve 200-250 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan bombadır ve hidrojen bombası bu atom bombasının 1000 katı daha fazla yıkım gücüne sahiptir. Birleşmiş Milletler cemiyeti bu bombaların denenmesini yasaklamasına rağmen Kuzey Kore bu denemesiyle bu yasağı 4.kez ihlal etmiş durumdadır. Büyük devletler ve birlikler bu durumu sadece kınamakla yetindiler. Başta ABD olmak üzere NATO, BM, AB, Rusya, Çin, Güney Kore gibi ülkeler ve kuruluşlar kınadık diye kamuoyunu aldatıyorlar. Kınamışlar aman çok büyük tepki vermişsiniz!
II.Dünya Savaşı nasıl patlak vermiştir? Adolf Hitler, Almanlara yaşam alanı açmak için Çekoslavakya’nın Südetler bölgesini işgal etmiştir. Bununla yetinmeyip 1939’da Çekoslavakya’yı işgal etmiştir, ardından Litvanya’ya askeri çıkartma yapmıştır. Almanları izleyen İtalya ise Arnavutluk’u işgal etmiştir (1939). ABD ve İngiltere Hitlerin bu fiili işgallerine ses etmemiştir. İçini hırs bürüyen Hitler SSCB ile saldırmazlık paktı imzalayıp doğu Avrupa ve Balkanları işgale başlama planı yapmıştır ve Polanya’yı işgal edince II.Dünya Savaşı patlak vermiştir.
Bunları neden anlattım? Bakın daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi III. Dünya Savaşı kapıda ve bu defa Avrupa’dan değil yamacımızdaki Suriye topraklarından yani Orta Doğudan çıkacaktır. Savaş ortamını seven büyük devletlerin büyük liderleri birçok dudak uçuklatan olaylara ya sessiz kalıyor ya da kınamak ile yetiniyor. Peki bizim siyasi liderlerimiz ne iş yapıyor? Biri bizi düşman ilan eden Moskava’ya gider gelir öz yönetim der, sırça köşkündeki her zaman olduğu gibi alevli alevli konuşup kendini muhtarlara alkışlatır. Yahu Dünya kaynayan kazan savaş çıktı çıkacak. Bir olup dünya meselelerini takip edeceğinize birbirinize çamur atıp halkı galeyana getirmekten başka bir şey bilmez misiniz? Ya bunlar çok zeki ya da bu halk uyuyor kardeşim bunun başka bir mantıklı açıklaması olamaz.
Ey! Erdoğan Başkanlık sistemini ben de arzu ediyorum lakin bu konjonktürde Başkanlık sistemi istikrar değil ayrıştırma getirir. Siz zeki birisiniz bunu pekâlâ bilirsiniz de, bu ısrar niye yahu? Rusya düşman, İran düşman, Musul olayından sonra Irak düşman, Suriye desen o topraklarda kimin eli kimin cebinde belli değil. Çıkacak bir olası savaşta bu canım ülkeyi Başkanlık sistemi mi kurtaracak? Yapmayın Allah aşkına bu denli koltuk sevdası makam hırsı bu ülkeyi yok eder. Fetret devri mi yaşatma arzusu içerisindesiniz?
Ülkeyi kurtaracak diye umut bağlanan benim masum partim Milliyetçi Hareket Partisini karıştıran kim? Bu soruyu soran oldu mu? Herkesi birbirine düşürüp malı götüren götürene. Aa! Cambaza bak cambaza bak deyip şalı milletimin cebinde ne var ne yok gidecek öyle mi? Yok efendim gitmeyecek alın buradan ilan ediyorum ben güzel ülkemi hak ettiği yere getirmek için kolları sıvadım. Allah’ın izni ile gerekli olan Türk Birliğini kurmadan da bana huzur yok…
Tuncay GÜLÇİN
07.01.2016
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.