BU DA BİZE DERS OLSUN
Engin Nurşani vefat etmiş.
Ölenin arkasından kötü söylemeyeyim. O yüzden yaşayanlara bir çift sözüm var, izninizle kısadan iki kelam edeyim.
Sanatçı oğlu olduğunuzu düşünün. Almanya'da doğmuşsunuz, anneniz bir Alman. Babanız solcu, size de Türk solu sahip çıkıyor. Sazınız olmuş geçim kaynağı. O geçim kaynağı ile arada inceden vuruyorsunuz Türk devletine. Çılgınca "Kürdistan Kurulsun" diye şarkılar söylüyorsunuz. Türk düşmanlığında birbiriyle yarışan Türk solu çılgınlar gibi alkışlıyor sizi.
Çünkü Türkiye'de ne kadar Türk ve Devlet düşmanı olursanız o kadar büyük sanatçı olursunuz.
Sonra hastalanıyorsunuz. Türk Solu sırtını dönüyor tabi. Babanızın maddi imkanı tükeniyor, alanen yardım istiyor bütün Türk milletinden. Hatta kızıyorsunuz, "babanızın dolandıcı olduğunu, hastalığınızı kullandığınızı" iddia ediyorsunuz.
Sahip çıkan kimse olmayınca muhalefet ettiğiniz Türkiye Cumhuriyeti Devleti koşuyor imdadınıza. Sizi tedavi ettiriyor, size arkasını dönenlerin vermediği sıcaklığı veriyor.
Pişman oldum diyorsunuz eşe dosta, "Kürdistan" falan dediğiniz için.
Tabi Türk Solu eğlenecek başka bir sanatçı buluyor o ara, sizi siliyor hemen.
Ta ki öldüğünüz güne kadar.
Hastalığınızda sahip çıkmayanlar cenazenize sahip çıkıyor. Gazetelerine, dergilerine, sosyal medya hesaplarına manşet yapıyorlar sizi.
Cenazenizi alıyorlar, mezarlığa götürüyorlar. Saz çalıp türkü söyleyerek defnediyorlar sizi. Hastalığınızda sırtını dönenler, toprağa girerken gürültü yapıp rahatsız ediyorlar.
Şimdi onlar, türkülerinizi söyleyecek, sizi canlarının istediği ideolojik kalıplara sokacaklar.
Ama siz ölmüş, gerçekliğe adım atmış olacaksınız.
Velhasıl, ölürken pişman olmayacak bir hayat yaşamak lazım. Bu coğrafyaya düşmanlık etmemek lazım.
Bu da bize ders olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.