Bunu daha önce de söylemiştim...

Küresel sistemin yeniden dizayn edilmesi çabası dünya üzerindeki gerçekleştirmek istedikleri birçoğu projeden kaynaklanmaktadır. Doğal olarak bu süreç içerisinde istemedikleri veya izole etmek istedikleri bölgelerde birçoğu kargaşanın oluşmasını sağlamaktır. Bugün dünya da birçoğu krizinin ana sebebi enerjidir. Yüksek enerji fiyatları ve bazı vesayet savaşlarından ötürü kesilen enerji kaynakları ülkeleri sancı içinde bırakmıştır. Artık yeni krizlerin gıda üzerinden olacağını bugün görüyor olmamız insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Tahıl anlaşmasını Rusya tarafından askıya alınması bazı kozların yeniden dağıtılacağını düşünüyorum.

Son zamanlarda ABD Suudi Arabistan'dan petrol arzının arttırılmasını isteğine rağmen, bu talebi reddeden Arabistan iki ülkenin arasında yeni krizlere sebep olacağını ve ilerde ABD'nin rahat durmayacağı, Ortadoğu'yu karmaşık bir süreç beklediğini söylemiştim. Bunun ilk adımı ise şuan İran'da yaşanan değişik olay ve gösterilerdir. Durumun çok ciddi ve vahim olduğunu düşünüyorum. İran Hükümetinin protesto düzenleyenlere ağır eylemlerle karşılık vermesi birçoğu ölüme sebep olmuştur. Baskıcı hakimiyetin daha önce Suriye senaryosunda nelere mal olduğunu görmüştük. Ancak şuan ölü sayısının oluşan haber eksikliği ve kesikliği nedeni ile net bilgisine ulaşılamıyor. İran'ın bölünmesi bizim için olumlu bir durum gibi gözükse de arka perdenin bunun tam tersi olacağını, birilerinin planında olan terör örgütlü devletinin kurulması için önü açılmış olacak. Bugün ise istenilse İran'ı bölme süresi 2 aydan fazla sürmez. Ancak böyle birşeyin olmasını istemeyen bazı ülkelerin arasında da Türkiye Devleti var. İran'ın bir bütün olarak kalması stratejik ve jeopolitik konumumuz açısından önemlidir. ABD Başkanı Joe Biden ''İran'a özgürlük getireceğiz'' gibi bir cümleyi kurması, İran'ı böleceği konusunda üst aklın ısrarcı olduğunu farkına varmadan dile getirmiş oldu. Ayrıca ortada dolaşan İran'nın Arabistan'a saldıracağı bilgisi dezenformasyon olduğu açıktır. Ancak Suudi Arabistan'nın benzer olaylar yaşayacağı, Selman'a darbe yapılacağı kaçınılmazdır.

Batı ve İsrail'in sürekli İran'da nükleer üretiminin durdurlması için çağrıda bulunması, bugün alevlenen protestolarda eli varolduğu kanaatindeyim. Ortada İran'nın nükleer silaha sahip olmasını istemeyen bir güç veya üst akıl bulunmaktadır. İlginç olan ise İsrail'in varlığını İran'a borçlu olduğunu bilmemesi. İslam üzerinden Filistin ve Lübnan'da İsrail'e karşı terör faaliyetlerini yürüten İran, İsrail devletinin eline İslam'ı karalayacak, suçlu tutacak ve varlığını devam ettirebilmek için eline bir takım kozlar veriyor olmasıdır. İran bugün şeriatla yönetilsede İslam'la alakası olmadığını Suriye'de sünni kesime yaptığı katliamlarla kanıtlanmıştır. İran şiileri sünniler üzerinden terör eylemlerde bulunması İslam'ı bir terör dini olarak göstermek istemesinden doğmaktadır.

Ortadoğu'yu karmaşık bir süreç beklemektedir.