Yıldıray ÇİÇEK

Yıldıray ÇİÇEK

Dertleri namus ve ahlak değil, siyasi algı ve ikiyüzlülük

Bugün, Başak Demirtaş’a yapılan saldırı üzerinden ahlak, namus, edep dersleri verenlerin, MHP’nin sosyal medyadaki sahte hesaplar karşısında “sosyal medyaya düzenleme” içeriğiyle ilgili yasa teklifi verdiğinde en çok karşı çıkıp feryat edenler olmasıdır. MHP karanlık dehlizlerden atılan iftiraları engellemek için bu yasa teklifini vermişti.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyadaki gündem, terörist Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’a sahte bir hesaptan cinsel içerikli yapılan bir ahlaksızlıktı. Terörist Selahattin Demirtaş, her ne kadar binlerce Kürt çocuğunu anasından, babasından kopararak dağa kaçırıp tecavüz eden terör örgütünün yardım ve yaltakçısı olsa da onun eşi Başak Demirtaş’a yönelik yapılan ahlaksızlığı sağduyulu olan herkes kınadı. Evinde çocuklarına bakan bir anneye yönelik kullanılan ifadeler gerçekten iğrençti. Elbette bu iğrençliği kim yaptıysa hangi partili olursa olsun, hangi konumda olursa olsun cezasını almalıdır. Bu ceza herkese de ibretlik olmalıdır. Sosyal medyanın maalesef bu yönü çok tehlikelidir. Bir e-posta adresi alan, bir kullanıcı şifresi yazan, bir cep telefonu olan herkes rahatlıkla sahte bir hesap açıp, insanların namusuyla, şerefiyle oynuyor. Sosyal medyada aç bir sahte hesap, küfür et, iftira at, fitne yay… Gerçekten çok kolay, çok basit… Yıllardır bunun manzaralarını yaşıyoruz ve buna karşı da mücadele ediyoruz.

Asıl ilginç olan nedir biliyor musunuz? Bugün, Başak Demirtaş’a yapılan saldırı üzerinden ahlak, namus, edep dersleri verenlerin, MHP’nin sosyal medyadaki sahte hesaplar karşısında “sosyal medyaya düzenleme” içeriğiyle ilgili yasa teklifi verdiğinde en çok karşı çıkıp feryat edenler olmasıdır. MHP sosyal medyadaki ahlaksızlıkların önüne geçmek, karanlık dehlizlerden atılan iftiraları engellemek için bu yasa teklifini vermişti. Yasa teklifini veren hukukçu MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk bununla ilgili “Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası isteme zorunluluğu getirilerek Türkiye’de sahte hesap açılmasının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Diğer taraftan kimlik numaralarının Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında korunması öngörülürken, yaptırımlara uymayan sosyal ağ sağlayıcılarına ağır idari para cezaları uygulanması da teklifimizde yer almaktadır” açıklamasını yapmıştı. İşin en tuhaf tarafı, MHP’nin bu teklifine en çok CHP, HDP, İP, FETÖ’nün bunun “fişleme” olduğunu iddia ederek karşı çıkmasıdır. Solcu yazarlar bu teklifi “polis devleti olacağız”,” faşist devlet olma yolundayız”, “özgürlükler kısıtlanıyor” çığırtkanlıklarıyla karşılamıştı. Yani dertleri üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir.

Başak Demirtaş’a yapılan ahlaksızlık üzerinden sadece siyaset yapıyorlar. Dertleri gerçekten herkesin namusunu, şerefini korumak değildir.

Bunların böyle coşup, sözde Başak Demirtaş’a sahip çıkmasının tek sebebi, ahlaksızlığı yapanın AK Parti’li görünümünde bunu yapmasıdır. Sırf bu yüzden sahte bir hesaptan ahlaksızlık yapılmasına rağmen hepsi adeta seferberlik başlattı.

Mesela aynı siyasiler, aynı çevreler gerçek kimlikleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin namusuna, şerefine yönelik saldırı yapanlar karşısında üç maymun rolünü oynuyorlar. Hatta onlara sahip çıkıyorlar. Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayatını kaybetmiş annesine küfür eden CHP’li yöneticiler gözaltına alınınca, CHP Genel Merkezi’nin ve aynı çevrelerin onlara nasıl sahip çıktığını tüm Türkiye görmedi mi?

Bir mankenin namusu üzerinden MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye ahlaksız cümleler kuran İYİ Parti Kurucu Üyesi Davut Sevinç ile dinlenme tesislerinde karşılaşan bir Ülküdaşımızın şiddet içermeyen bir şekilde ona özür dilettiği videoyu “Koskoca adamsın, madem böyle özür dileyeceğin hallere düşecektin niçin MHP Lideri ve Ülkücülerle ahlaksız yorumlarla muhatap olursun?” cümleleriyle paylaştığım için beni gazetelerde, televizyon ekranlarında, sosyal medyada linç etmeye kalkan da CHP, HDP, İP, FETÖ içindeki aynı şeref yoksunları değil miydi?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye sürekli ahlaksız imalarda bulunan ve benim yeni doğmuş dört günlük çocuğuma küfür eden CHP’li Sabahattin Önkibar isimli müptezele hak ettiği cevapları yazınca, hak ettiği muameleyi gösterince ona sahip çıkan da CHP, HDP, İP, FETÖ içindeki aynı şeref yoksunları değil miydi?

Mesela bu ve benzeri ahlaksızlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin namusuna, şerefine yönelik açık kimliklerle saldırı yaptığında bile aynı siyasiler ve çevreler destekliyorlar. Bunların içinde bu ahlaksızlıklara karşı bir tane ahlak, edep, namus, şeref çağrısı yapanı hiç duydunuz mu?

Bu ahlaksızlar ne zaman Ülkücülerden yaptıkları tahrik sonucu dayak yerse, ne zaman yargı bu ahlaksızlara gereken cezayı verirse işte o zaman anında koro halinde sahip çıkıyorlar.

O yüzden tekrar tekrar söylüyorum. Bunların derdi ne Başak Demirtaş’a yapılan ahlaksız saldırı, ne de kimsenin namusunu, şerefini korumaktır. Tek dertleri AK Parti’li görünümlü, sahte bir hesap sahibinin yaptığı ahlaksızlık üzerinden siyasi algı yapmak ve serbest bıraktırmaya çalıştıkları terörist Demirtaş’a mağduriyet elbisesi giydirmektir.

Siz hiç Ahmet Davutoğlu’nun, Mansur Yavaş’ın, Yılmaz Özdil’in, Muharrem İnce’nin, Özgür Özel’in ve benzerlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin namusuna, şerefine yönelik yapılan saldırılar karşısında bu süreçte tepki verdiğini gördünüz mü?

Demek ki, burada bir çifte standart ve ikiyüzlülük var.

İlginçtir, bunların hepsi terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyenlerdir, cezaevinde ziyaret edenlerdir, terörist Demirtaş’a sahip çıkan CHP’nin mensuplarıdır.

Bizler, terörist Demirtaş’ın bölücü alçaklıklarına karşı mücadele ederek, aynı zamanda onun eşi Başak Demirtaş’a yapılan ahlaksızlığı da kınayabiliyoruz. Demek ki, ikisi de aynı anda yapılabiliyormuş? Bunu siz niçin yapmıyorsunuz?

Peki, sözde Başak Demirtaş’a sahip çıkanlar, Kürt çocuklarını, kızlarını dağa kaçırıp tecavüz eden PKK terör örgütüne destek olan Selahattin Demirtaş’ı ve ona sahip çıkanları hiç eleştirmiş mi?

Mesela, CHP’li Mansur Yavaş, MHP’de iken sırf “FETÖ’nün referandumuna destek olmadı” diye MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye mektuplar yazıyordun. Kemal Kılıçdaroğlu’na hiç “Terörist Demirtaş’a sahip çıkmayın, PKK tarafından kaçırılan ve tecavüze uğrayan Kürt kızlarının namusunu koruyalım” diye mektup yazdın mı?

Mesela, Cumhurbaşkanı adayı olduğunda koştura koştura terörist Demirtaş’ı cezaevinde ziyarete giden Muharrem İnce “Askerlerimizi, polislerimizi şehit eden, masumları öldüren, Kürt çocuklarını dağa kaçırıp tecavüz eden PKK’ya desteği bırak” cümlesini terörist Demirtaş’a hiç kurmuş mu?

Yani hepsi oluşturulmaya çalışılan algı için rolünü oynuyor. Yoksa bunların hiçbirinin derdi sosyal medyadaki ahlaksızlıklar, şeref ve namusla oynama çirkinlikleri değildir. Öyle olsa kişiye göre, siyasi menfaate göre değişmeyen ilke ve kuralları olurdu.

Başkasına yapılan ahlaksızlıklar olunca sevinç çığlıkları at, ahlaksızlığı yapanlara sahip çık ama kendinden birine yapılınca ortalığı ayağa kaldır. Asıl ahlaksızlık, namussuzluk işte budur… Ahlak ve namus anlayışı kişiye göre değişmez.

Hele ki, Başak Demirtaş’a yapılan ahlaksızlığa tepki gösterip, terörist Demirtaş’ın dağa Kürt çocuklarını kaçırıp tecavüz eden PKK terör örgütüne verdiği destekleri görmezlikten gelmek samimiyetsizliğin delilidir.

İşte bu samimiyetsizliği yapanlar da işaret ettiğimiz gibi ortadadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yıldıray ÇİÇEK Arşivi
SON YAZILAR