Yıldıray ÇİÇEK

Yıldıray ÇİÇEK

Ergenekon ve Balyoz mağdurlarıyla dalga geçen Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hali, geçmişte hatırlattığım sanatçı Hakan Türkmen’in şarkısındaki şu sözler gibi… “Sendeki kafayı taksak kuşa Paraşüt takmadan geçmez uçuşa, Evlat olsan inan bana Baba deme diye gelmem eve barka”

Geçtiğimiz günlerde CHP grup toplantısında yapmış olduğu konuşmayla birlikte, bu şarkı sözleriyle bir kez daha bütünleşmiştir. Hem cinayeti işleyene, hem de cinayete kurban gidene sahip çıkan şaşkın bir konuşma yaptı. Biliyorsunuz 12 yıldır süren Ergenekon davası, FETÖ’nün bir kumpası olarak çöktü ve örgüt üyesi olarak suçlanan tüm sanıklar beraat etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davası üzerinden AKP hükümetini suçlayarak “Dönemin başbakanı zırhlı aracını savcıya vermişti, ‘Sen kullan, senin güvenliğin çok önemli.’ Bu savcı devletin resmi savcısıydı, bir de devletin gerçek savcısı olan vardı, başbakanlık koltuğunda oturan. ‘Ben bu davaların savcısıyım.’ demişti. Şimdi o davaların savcısı olan bugün en tepede bir yerde oturuyor. Şimdi sormak istiyorum o kişiye; o davaların savcısı olmaktan memnun musun, hicap mı duyuyorsun? Yine geriye dönüp ‘biz kandırıldık.’ mı diyeceksin? ‘Allah bizi affetsin, bizi kandırdılar.’ mı diyeceksin? Binlerce kişiyi, aileyi mahkum ettiler. Hiçbir evde huzur bırakmadılar. Yazıktır, günahtır. Adalet bu mudur? Atacaksın aylarca içeriye. Bir kısmı içeride hayatını kaybedecek, ‘ben bu davaların savcısıyım.’ diyeceksin, 12 yıl sonra ‘pardon, yanlışlık yaptık, hepinize beraat kararı veriyoruz, evlerinize gidin.’ Bu mudur adalet, hak ve hukuk?” ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu; anlattığın olayların, kurduğun cümlelerin doğru olduğuna inanarak bu konuşmayı yaptıysan aynı konuşma içinde “Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak hangi gerekçeyle içeride? “ cümlesini nasıl kurabildin?

Ergenekon ve Balyoz davalarının medya üzerinden kumpasını kuran ve destekleyen Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak değil miydi? Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davaları, özellikle Taraf gazetesi üzerinden organize edilmedi mi? Bu manada FETÖ’nün kumpaslarını meşrulaştırma propagandasını Ahmet Altan’ın yönettiği Taraf gazetesi yapmamış mıydı?

‘Darbeye teşebbüs’ ve ‘FETÖ’ye üye olmak’ suçlamasıyla 23 Eylül 2016 günü tutuklanan Ahmet Altan ilk çıkarıldığı mahkemede “Ergenekon bir katiller sürüsüdür. Ben bu çetelerin ortaya çıkarılmasını kesinlikle destekliyordum, bugün de destekliyorum” ifadesini vermedi mi? Bir taraftan “12 yıl sonra ‘pardon, bir yanlışlık oldu’ diyoruz. Özür diliyoruz. 12 yılda bu ailelerin çektiği dramın, hapishanede ölenlerin, hesabını kim verecek? Bütün bunları ‘unuttuk’ diye bir tarafa bırakmayacağız. Hep adalet, hak, hukuk dedik. Adaleti, hakkı ve hukuku sadece kendimiz istiyorsak namerdiz. Sadece kendimiz için değil, 82 milyon için istiyoruz.” diyorsun, diğer taraftan ise “Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak hangi gerekçeyle içeride? “ diye bu adaletsizliği, hukuksuzluğu yapanları destekleyen kişilere sahip çıkıyorsun.

Gerçekten sendeki bu kafayı anlamakta zorlanıyoruz…

Sen şimdi Ergenekon’dan hapis yatanları mı savunuyorsun yoksa Ergenekon davasıyla bu insanların hapis yatmasını isteyenleri mi?

Hem katile, hem maktule aynı anda nasıl sahip çıkabildiğini psikologlar mı açıklasın? CHP salonunu dolduran şakşakçılar, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem katile, hem maktule sahip çıkmasını çılgınlar gibi alkışlıyordu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyaset tarzı zaten hep böyle… Bir taraftan PKK’lılarla yol yürürken, diğer taraftan şehit cenazelerine katılabiliyor.

Bir taraftan FETÖ’cülerle yol yürürken, diğer taraftan FETÖ mağdurlarına sahip çıkabiliyor.

Konuşması içinde terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan onanmış cezasını yatan Selahattin Demirtaş’a ve Sırrı Süreyya Önder’e de sahip çıkmıştı. HDP, PKK ve FETÖ’ye yakınlığı sebebiyle tutuklu yargılanması devam eden Osman Kavala’nın da serbest bırakılmasını istedi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kimin hesabına çalıştığı görüldüğü gibi belirsizdir. Kemal Kılıçdaroğlu “Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak hangi gerekçeyle içeride?” diyerek, Ergenekon davasından yargılananlarla adeta dalga geçmiştir.

Ergenekon ve Balyoz davasından yargılananlar Ahmet Altan’ın, Nazlı Ilıcak’ın yazılarını, operasyon gazetesi Taraf gazetesinin manşetlerini götürüp CHP Genel Merkezi önüne fırlatmalıdır. Ahmet Altan’ın attırdığı o Taraf gazetesinin manşetlerine rağmen “Ahmet Altan niye içeride?” diyorsa Kemal Kılıçdaroğlu’nun cezai ehliyetinin olup olmadığına dair bir rapor istenmelidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne yaptığı bilinmez bu durumu tartışıldığı gibi FETÖ tarafından Ergenekon ve Balyoz gibi davalardan mağdur edilmiş kişilerin çoğunun FETÖ ile bir olup CHP’nin adaylarını desteklemesi de ayrı bir tuhaflık olmuştur.

Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılanan birçok insanı zihniyet ve karakter olarak sevmem. Ama uğradıkları adaletsizlik ve hukuksuzlukları o günlerde devamlı olarak dile getirdik ve yapılan yanlışlara dikkat çektik. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu hem mağduriyet yaşayanı hem buna sebep olanı aynı anda savunarak akıl sağlığını tartışma konusu yapıyor.

CHP’nin PKK ve FETÖ zihniyetiyle şekillenmesi, Atatürk’ün mirası bir partiye yapılabilecek en büyük ihanettir. Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de bu şekillenmeyi başarmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Altan’ın Kandil’deki pozlarını mı yoksa 15 Temmuz hain darbe girişiminden 1 gün önce “Türkiye’de gerçekleşmiş askeri darbelerin önünü açan gelişmeler her ne ise Erdoğan bugün aynı kararları vererek teker teker o yolları açıyor.” dediği için mi çok seviyor ve sahip çıkıyor?

Bir ilginçliği daha, yazımı bitirmeden ifade edeyim. Meral Akşener biliyorsunuz Denge Denetleme Ağı’nda etkili ve yetkili Selda Tandoğan isimli bir bayanı partisinin kurucusu ve kendine başdanışman yapmıştı. “CIA’in yasal penceresi”olarak bilinen ve Orta Doğu’ya Amerikan emperyalizminin çıkarları doğrultusunda şekil veren politikaların yaygınlaşmasını sağlamasıyla kurulan NED isimli kuruluşun maddi yardım yaptığı kuruluşların içinde İYİ Partili bu bayanın Denge Denetleme Ağı isimli bu kuruluş ve Taraf gazetesi vardı. Başka bir söze gerek var mı?

Alın size Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, HDP ve FETÖ ittifakının arka planı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yıldıray ÇİÇEK Arşivi
SON YAZILAR