Yıldıray ÇİÇEK

Yıldıray ÇİÇEK

Kanal İstanbul Projesi ve istemezük tarikatı

Türkiye’nin en çok öne çıkan ve tartışılan gündemleri, bu günlerde CHP’lilerin birbirini rüşvetle suçlaması, Türkiye ile Libya arasında imzalanan tarihi mutabakat ve Kanal İstanbul Projesi’dir.

       Kanal İstanbul Projesi de bu gündem içinde siyasilerin birbirini suçladığı ve “yapacağız ve yaptırmayacağız” tartışmalarıyla renklenen bir konu olmuştur.

       Cumhurbaşkanı Erdoğan “İnşallah önümüzdeki haftalarda ihaleyi yapıyoruz ve Kanal İstanbul’a başlıyoruz” derken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise “Birileri kalkıp da öyle köprü gibi yol gibi garantileri alıp, ‘Kanal İstanbul’u yapacağım buradan garantiler de aldım, ileride de haklarımı ararım’ demesin. Bugünden herkesi uyarıyorum. İktidara geldiğimizde kesinlikle parasını vermeyeceğiz.” açıklamasını yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Resmen bir cinayet projesidir. İstanbul için gereksiz bir felaket projesidir” açıklamasında bulundu.

       Bu tartışmalara ölçü getirecek en makul ve sağduyulu yorum, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’den geldi. Sayın Bahçeli’nin açıklaması içindeki “Kanal İstanbul Projesi etrafında alevlenen fikir, düşünce ve görüş ayrılıklarının dürüst, yapıcı ve iyi niyetli olduktan sonra müspet gelişmelere, müstesna uzlaşmalara kapı aralayacağı izahtan varestedir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin geçmişte Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili eleştirileri, çekinceleri, ikazları yeri ve zamanı geldikçe yapılmış ve milletimizle paylaşılmıştır.” Cümleleri ölçüsünde hareket edildiğinde yanlışların görülmesinde, doğrularda birleşilmesinde sağduyu etken olacaktır. Ama niyetler sağduyu ise...

       Ama bu gibi projelerle ilgili CHP’nin durduğu noktayı, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay geçtiğimiz yıllarda “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim.” sözleriyle göstermişti.

       “Hükümet en doğrusunu yapsa da karşı çıkmak bizim görevimiz” diyen bir CHP’nin, Kanal İstanbul Projesi’nin İstanbul’a ve Türkiye’ye çok faydası olacaksa karşı çıkacak olması siyasi bir refleksidir.


       MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, Kanal İstanbul Projesi ile ilgili yine “Elbette mezkur projenin bütün yönleri çok iyi analiz edilmeli, fizibilite çalışmalarıyla birlikte çevreye, ekolojik dengeye, stratejik hedeflere, çok taraflı antlaşmalara ne getirip ne götüreceği basiretle hesap edilmelidir.” açıklamasını yaparken, CHP’nin asla böyle bir bakış açısı yoktur. Çünkü tüm siyasetini, yapılan doğru da olsa, karşı çıkmaya ve “istemezük” çığırtkanlığına odaklamıştır.

       Mesela Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Sabiha Gökçen Havalimanı için 18 yıl önce söylediği ‘’Sabiha Gökçen Havaalanı.. Uçak iniyor mu? Hayır. Kaç milyon dolara mal oldu? Peki uçağın inmediği yere havalimanı yapan başka ülke gördünüz mü siz? Bu neye benzer arkadaşlar biliyor musunuz? Tuz Golü’ne alabalık tesisi yapmaya benzer.” içerikli zihniyetiyle, bugün CHP’yi yönettiği zihniyet aynıdır.

       Sabiha Gökçen Havalimanı İşletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel Göral’ın 2018 yılı için verdiği bilgi “Yolcu sayısı açısından Türkiye’nin en büyük 2’nci, Avrupa’nın ise en büyük 13’üncü havalimanı konumunda olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, geride bıraktığımız 2018 yılında yolcu sayısını yüzde 9 arttırdı ve toplam 34 milyon 58 bin 917 misafirine ev sahipliği yaptı.” şeklindeydi. Şimdi gelinen noktada Kemal Kılıçdaroğlu’nun vizyonsuzluğu ile Ersel Göral’ın verdiği bilgiyi kıyaslarsak, CHP’nin projelere bakış tarzını anlayabilirsiniz.

       Üçüncü köprüye, üçüncü havalimanına aynı tarzda karşı çıkanlar da bunlardı. Cümleler aynı, sloganları aynı...

       Kanal İstanbul Projesi’ne karşı çıkanların tamamı referandumda beraber hareket eden, yerel ve genel seçimlerde ittifak yapan partiler ve uzantılardır. Her şeye beraber onay veriyorlar, her şeye beraber karşı çıkıyorlar. CHP hepsini Fareli Köyün Kavalcısı gibi peşine takmış bu vizyonsuzlukta götürüyor. Sadece Kanal İstanbul Projesi değil ki, ülke adına hangi adım atılsa ona karşı çıkıyorlar. Sadece projelerde “istemezük” birlikteliği değil, milli güvenlik konularında da ihanet birlikteliği yapıyorlar. Afrin’de terör örgütü temizliğine de hepsi karşı çıkmıştı, terör örgütü PKK’ya hizmet eden HDP’li belediyelere kayyum atanmasına karşılar, terörle mücadele eden İHA, SİHA teknolojisine karşılar, PKK’lı Demirtaş ve diğer HDP’li teröristler için yine beraber “serbest bırakın” savunması yapıyorlar. Bugün sunumu yapılacak yerli otomobil için bir başlangıç yapıldı, kaç gündür hepsi onunla dalga geçiyorlar.

       İnanın hiçbirinin İstanbul’u, Türkiye’yi düşünmek gibi bir gayesi yok. Her şeye itiraz etmeyi muhalefet yapmak sanıyorlar ve ülke adına atılan hayırlı bir adıma katkı sağlamayı bünyeleri kaldırmıyor.

       Bir de kendi birlikteliklerine bakmadan, neyin karşısında, neyin yanında olduklarını sorgulamadan “Kanal İstanbul Projesi’ne yönelik samimi, iyi niyetli, dürüst, hesapsız her teklif ve eleştirinin dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz.” diyen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin makul ve sağduyulu çağrısını, geçmişteki sözleri üzerinden değerlendiriyorlar. Sanki MHP Lideri Devlet Bahçeli muhalefetin bu konudaki hiçbir düşüncesini dikkate almayın demiş gibi, sanki Kanal İstanbul Projesi’nin varsa olumsuz yönleri konuşulmasın demiş gibi, AKP hükümetinden çok, ona saldırıyorlar. Hele o zevzek Fatih Portakal’ın, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamasını sunuş ve yorumlama tarzındaki iğrençlik hiç unutulacak gibi değildir. Bu zevzek, Türkiye’yi terör örgütü PKK’ya teşekkür etmeye çağıran zevzekti, biliyorsunuz!

       Türkiye düşmanlarıyla beraber hareket edenlerin, Türkiye’nin menfaatine bir şey düşünmeyeceğini herkesin bilmesi ve görmesi gerekmektedir.

       Kanal İstanbul Projesi’nde Türkiye’yi düşünenler yan yana gelmeli ve eksileriyle artıları değerlendirerek bu projeyi hayata geçirmelidir. Bu projede tamamen alanında uzman kadrolar hareket etmeli ve kimsede şüphe bırakmayacak adımlar atılmalıdır. “İstemezük” tayfası da istediği kadar çığırtkanlık yapsın dursun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yıldıray ÇİÇEK Arşivi
SON YAZILAR