Nedir bu afra ve tafra Mansur Yavaş?
Mansur Yavaş’ı belediye başkanı olduktan sonra takip ediyorsunuz değil mi? Bir tavırlar, bir tafralar sormayın gitsin. Sanki “küçük dağları ben yarattım” havasında…
Kendisini yakından tanıyanlar ”çok kibirli, egosu çok yüksek biri” diyordu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra davranışlarını izleyerek bizler de bu haline tam şahit olduk. O masumları, mağdurları oynayan adam gitti, koltuğa oturur oturmaz gerçek yüzünü ortaya koyan biri geldi. Sırtında “sahte senet, yargıda çete, tehdit, şantaj” gibi birçok mahkeme dosyası taşıyan biri için gerçekten iyi cesaretli haller…
En son belediye meclis toplantısında 19 Mayıs Gençlik Bayramı münasebetiyle gerçekleştirilen Belediye Meclis toplantısında söz alan Belediye Meclis üyesi Ali Osman Özdemir’in konuşmasını “Gezi olayları ve 15 Temmuz” der demez “Sesinizi kesiyorum, onları başka yerde konuşun” diyerek kapatması hazımsızlığını sorgulatmıştır.
Gezi olaylarına bakışı sakat olan, 15 Temmuz’u gerçekleştiren FETÖ ile olan yakınlığı tartışılan birinin tam bu cümleleri duyar duymaz kapatması gerçekten tartışılması gereken bir durumdur.
MHP’Yİ SIRTINDAN HANÇERLEDİ
Gezi olaylarında ortalığı yakanları yıkanları, Türk bayrağı yakanları, terör örgütlerinin söylemleriyle eylem yapanları 2013 yılında “Ben kesinlikle onları karşıma almazdım. Onların da belediye başkanıyım. Avrupa’da vandalizme karşı bütçeye para koyarlar. Öğrenciler ve gençler bir şekilde kentin her hangi bir yerinde tahrip etme ihtimaline karşı para ve bütçe koyarlar. Yöneticilik budur. Bir defa bir belediye başkanı bunlar benim evladım diye bakmasını bilmesi lazım” diyen birinin Gezi olaylarını eleştiren birini duyar duymaz mikrofonunu kapatması oldukça doğaldır.
Baksanıza adam adeta “siz terör yapın, bütçesi hazır” diyor. FETÖ’nün çok önemsediği ve başımıza her işin gelmesinin baş aktörü 12 Eylül 2010 referandumunda “Evet” tarafına geçip MHP’yi bile sırtından hançerleyen, FETÖ medyasının gözdesi olan, MHP’ye yazdığı o meşhur mektubun FETÖ’den tutuklu Mümtazer Türköne’nin yazdığı iddiası henüz aydınlanmayan, 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde FETÖ’nün tüm unsurları tarafından desteklenen Mansur Yavaş’ın 15 Temmuz’u duyar duymaz bu tavrı sergilemesi de elbette tüm şüpheleri üzerine çekmektedir.
Mesela konuşmacıya “Sözlerinizi toparlayın, vaktimiz azaldı.” gibi cümlelerle muhatap olsa kimse de böyle bir şüphe canlanmazdı. Ama 15 Temmuz ve Gezi olaylarını duyar duymaz “Sesinizi kesiyorum, onları başka yerde konuşun” demesi hem nezaketsiz hem de şüpheleri azdıran davranış olmuştur. Mansur Yavaş’ın MHP ile olan gönül bağı 2010 yılında kopmuştur. O yıldan itibaren MHP ile bir bağı kalmamıştır. Onun için siyasi menfaatlerine giden yolda bir partili olmakta önemli değildir.
MHP’den koparken AKP ve FETÖ’ye yanaşmak için “CHP’lileşme” algısını giderecek ülkücülüğe özgün siyaset anlayışına tekrar kavuşulmasını ümit ediyorum.” diyerek MHP’yi CHP’lileşmekle suçlayan kişinin sonra gidip iki kere CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olması ve bu seçimde de kazanan biri olması hiç şaşırtıcı değildir.
3. SINIF MAFYA EDASI
Zaten CHP’ye bile minnet duymayacağını da göstermiştir. Şehit cenazesinde Kemal Kılıçdaroğlu linç edilirken onu olay yerinde bırakıp kaçması, Kemal Kılıçdaroğlu’nu “İnananı kalmayan bir lider, yok olmaya mahkumdur.” diye eleştiren Volkan Gültekin isimli kişiyi Basın Yayın Koordinatörlüğü görevine getirmesi bunun en basit örneğidir.
“Ülkücüleri göreve getiriyor” diye yapılan imaj çalışması da yalandan ibarettir. Göreve getirildi denilenlerin hepsi de MHP ile bir bağı kalmamış, 2010 yılından bu yana CHP’ye oy veren ve CHP’ye çalışan kişilerdir.
Ama her şeyden önce koltuğa oturur oturmaz sergilediği afralar, tafralar çok dikkat çekicidir. Koltuktan kalkarken bile üçüncü sınıf mafya edası bile herkesin dilindedir.
Şimdi ona buna bağıran çağıran, “sesini kesiyorum” diye şekil yapan Mansur Yavaş, 31 Mart öncesi PKK’lı Hasip Kaplan tarafından “Mansur Yavaş, seni öyle bir rehabilite ederiz ki feleğin şaşar. Aklın tavana vurur, edepsiz..!” şeklinde tehdit edilince “Yanlış anlaşıldım. Dilim sürçmüş olabilir” diye adeta özür dilemişti.
Bu hali bile koltuğa oturabilmek için HDP karşısında ezikliğini göstermişti. HDP karşısında anında geri vites yapan birinin “sesini kesiyorum” noktasına gelmesine dair H.H.Özdemir’in şu şiiriyle seslenmek yerinde olacaktır.
“Sanırsın dünyayı o yaratmış Bir hava, bir tafra sorma gitsin Eyvallahı yok kimseye Fazla kibirlenme, havalanma Sultan Süleyman’a bile kalmamış ki bu dünya” ,
15 Temmuz ve Gezi olaylarını duyar duymaz kendinden geçen Mansur Yavaş’ın bu konuda bir inandırıcı izahı olmalıdır. Yoksa biz zaten kendisini çok iyi tanıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.