FETÖ'nün siyaset ayağına dokunulmadığı sürece, FETÖ mücadelesi hem eksik, hem de sürekli tartışılan bir gündem olacaktır. Bu tartışmaların odağında da hep AKP olacaktır. FETÖ'nün siyasi ayağına dokunulduğunda da bundan en büyük payı AKP'nin alacağından da kimsenin şüphesi yoktur. Bu durum AKP'yi de köşeye sıkıştırmıştır. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'e övgüler yağdıran, FETÖ'ye geçmişte her türlü yardımı yapan bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları kabarık bir liste olmuştur. Şimdi düşünün bir işadamı FETÖ'ye yardım ve yataklıktan hapiste, o işadamının "Beni Pensilvanya'ya götüren şu bakan" diyor. Ama o bakana dokunan bir yargı sistemi yok!

Şimdi böyle bir atmosferde FETÖ mücadelesi konusunda kimi inandırabilirsiniz?

İşte bu atmosferi çok iyi analiz eden ve bu atmosferin ortadan kalkması için sorumluluk duygusuyla hareket eden MHP Lideri Devlet Bahçeli, geçtiğimiz Salı günü MHP'nin grup toplantısında "Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz Pazar günü, AKP Genel Başkanı olduğu olağanüstü kurultayda; "ihanet içinde kim olursa gözünün yaşına bakmayacağız. İsterse babamın oğlu olsun." görüşündedir. Biz bu görüş ve tutumu umut verici, son derece de isabetli değerlendiriyoruz. Tehdidin büyüklüğünden dolayı FETÖ'yle mücadeleye herkesi çağırmasını olumlu ve doğru buluyoruz." açıklamasında bulunmuştu.

Gayet ölçülü ve mantıklı bu açıklamanın devamı da şu şekilde gelmişti: "Hükümete diyorum ki, çaycıyı çorbacıyı bırakın; yılana çıyana bakın. Zahire değil zehre odaklanın. Zarfa değil mazrufa dikkat kesilin. Kapıcıyı odacıyı, memuru işçiyi, onu bunu değil; 15 Temmuz'un kurgusunu, saldırı planlamasını yapan sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın. Suçlu-suçsuz tasnifi tam ve eksiksiz yapılmazsa, kim mağdur, kim mahkum ayrımı adalet ölçülerinde gerçekleşmezse, üstelik FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa, bilinsin ki, ihanet alttan alta beslenecek, büyüyecek, ilk fırsatta harekete geçmek üzere bilenecektir. Vatan kavrulmuş, millet kavrulmuş, devlet kavrulmuş; ama kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa ortada kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun var demektir."

***

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin bu konuşması üzerine, gazeteciler Brüksel yolculuğu öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "-Sayın Bahçeli dün grup toplantısında sizin bir cümlenizi hatırlattı. Muhalefet ısrarla siyasette FETÖ temizliği yapılmadığını iddia ediyor. Sayın Topbaş'ın damadının tahliyesini eleştiriyor. Bir değerlendirmeniz olur mu?" sorusunu yöneltti. O da bu soruya karşılık şu cevabı verdi:

"-Siyasette bu temizliğin yapılmadığını iddia eden bunu somut olarak ortaya koyması gerekir. Kimse bu söyle. Kalkıp İBB Başkanı'nın damadını söylüyorsunuz, tamam bu konu yargıyla alakalı bir konu. Yargı denetimli serbestlik kararı vermiş, bunun beraatına karar vermemiş. Yargılama süreci devam ediyor. Dolayısıyla bu yargıyla ilgili bir sorun. Bunu kalkıp da şu anda siyasi partinin içerisinde herhangi bir konumu yeri olmadığı halde bu şekilde, AK Parti'ye fatura kesmeye kalkmak kimsenin haddine değil. Önce bunlar kendi içlerindeki işleriyle uğraşsınlar, onları temizlesinler."

*** 

Sorudaki muhatapta belli, cevaptaki muhatapta… 

Bunun üzerine MHP Lideri Devlet Bahçeli'de "Anlaşılan odur ki, Sayın Cumhurbaşkanı hiç beklemediğim, arzu ve tahmin etmediğim ölçüde grup konuşmamdaki bu sözlerden rahatsız olmuştur. Bu rahatsızlık Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendi takdiri, kendi bileceği bir husustur. İnandığımızı söylemek ilkeli siyasetimizin gereğidir." Şeklinde sosyal medya üzerinden cevap verdi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin geçen haftaki konuşması için, arayıp defalarca teşekkür etmesi gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan niçin böyle bir cevap verdi, gerçekten anlaşılır gibi değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AKP hükümetinin beğenmedikleri yargı kararları konusunda hangi tepkileri verdikleri ve hangi uygulamaları yaptıkları ortadadır. "Kavurmacı" meselesinde toplum vicdanını tatmin edecek açıklama yapamamışlardır. Zaten bu konuda birçok AKP'li de tepki içindedir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları üzerinden tartışmalar devam ederken, kimileri de tartışmayı körüklemek ve buradan kendine ekmek çıkarmak için seferberlik başlatmışken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel dönüşü "Burada ciddi bir yanlış̧ anlama var. Benim bu yolculuğa çıkarken yapmış̧ olduğum basın toplantısındaki açıklamalarımın muhatabı sayın Bahçeli değildi. Bana göre birileri Sayın Bahçeli'yi yanlış̧ yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor. Çünkü ne benim ifadelerim içerisinde Bahçeli'nin adı geçiyor, ne de onunla ilgili orada en ufak bir ifade var. Tam aksine, ana muhalefetin başındaki zatın birçok yanlışlarını pazara çıkaran bir cevap bu. Ona yönelik idi." açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilk açıklaması ortada ve o açıklamasına destek veren bir AKP'liye rastlamadım. Bu yüzden mi böyle mi dönüş yaptı yoksa gerçek düşüncesi bu mu bilmiyoruz. Ama şunu biliyoruz, MHP Lideri Devlet Bahçeli her açıklamasında haklıdır ve vicdan sahibi her AKP'li bile ona destek vermiştir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli bir şey diyorsa özellikle de AKP'liler can kulağıyla onu dinlemelidir. 2010 yılında FETÖ konusunda MHP Lideri hangi uyarıları yapıyordu ve bunun karşısında AKP'li yetkililer Fethullah Gülen'i savunmak adına MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye nasıl saldırıyorlardı, hepsi arşivlerde görüntüleriyle mevcuttur.

Her alana dokunup, FETÖ'nün siyasi alanına dokunmayan AKP tartışmalar karşısında büyük bir erime yaşayacaktır. Bırakın muhalefeti, kendi tabanı bile bu hali sorgulamaktadır.

Bu arada "Ama maalesef, bu denli bu twitlerin atılmış̧ olması doğru değil. Kaldı ki ben öyle twit işleriyle uğraşamam." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan resmi twit sayfasından toplamda 4.597 twit atmış, MHP Lideri Devlet Bahçeli'de 4.233 twit atmış… Yani twit fazlalığı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.

"Bana göre birileri Sayın Bahçeli'yi yanlış̧ yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanları MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin geçtiğimiz Salı günü yaptığı konuşmanın tam metnini versinler ve Sayın Cumhurbaşkanı'da okusun bakalım… 

Yanlış yönlendirme ve yanıltmayı kim nasıl yaşamış anlaşılsın…

Sayın Cumhurbaşkanı, bunca yaşanandan ders çıkarıp, aynı hataları Türkiye'nin geleceği açısından tekrarlamamak lazımdır. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin uyarı, tespit ve tavsiyeleri bu noktada en büyük güvencedir. Anlayana tabi…