Lozan'ı anlamak!

Hâlâ Lozan’ı anlatmakla meşgulüz.

Her yıl dönümünde acaba ne yumurtlayacaklar diye merak etmiyoruz artık.

Çünkü ne diyecekleri belli.

“Lozan hezimet (!) “

Bu saçma hüküm, iktidara yakın bazı kalemler tarafından biraz da mahalle baskısının tesirinde yazılıp,çiziliyor.Üstelik Sayın Cumhurbaşkanı’nın şu açıklamasına rağmen : Dünyanın en güçlü ordularına karşı verdiğimiz milli mücadele,ülkemizin bağımsızlık belgesi olan Lozan Antlaşması’yla taçlanmıştır.

Bu önemli gerçeği gözardı eden kalemler çok önemli bir ayrıntıyı unutuyorlar :

Sevr’in varlığını !

Türkiye,Sevr’in ağır şartlar içeren,küçültücü,sömürgeci dayatmasına karşı Lozan’la nefes almış ve hakimiyetini yedi düvele kabul ettirmiştir.

Sevr anlaşmasıyla Ankara ve Bolu civarını Osmanlı Türkiye’sine ulufe gibi bağışlayan emperyal baronlara,atılan bir tokattır Lozan.

Bu gerçeği anlamak için olaylara determinist metotla bakmak gerek.

Determinizm yani sebep-sonuç ilişkisi.

Hiçbir olayı sebeplerden bağımsız düşünemeyiz.

Sebep Sevr’dir,sonuç “Kurtuluş Savaşı” marifetiyle Lozan’dır.

Bilge Lider Devlet Bahçeli,bunu yaptığı bir açıklamaya şöyle dile getirmiştir:

“ Lozan sadece bir sonuçtur,mühim olan Lozan’a kadar geçen her sayfası çile meşakkatle yazılmış süreçtir.Türkiye Cumhuriyeti masa başı imalatı değil, mihnet ve malenete kafa tutan bir inanmışlığın onurlu ve şerefli bir eseridir.”

Budur !

Lozan’ı anlayıp,idrak edemeyenler bugünkü dış politikanın koordinatlarını da çözemezler.

Ne Ortadoğu sorununu anlarlar ne de Suriye politikalarını..

Tarihi kazanımlar tahrif edilmeye ,gözden düşürülmeye başlanırsa herkes siyaset kitabını kafasına göre yazmaya başlar. Sınırımızdaki oldu-bittiye emperyal politikalar çerçevesinden bakar. Amerika’nın tezleriyle konuşur,emperyalizmin guguklu saati olur.

Hiç kimse unutmamalı : Yapı sökümü tarihten başlar.

Aslında Lozan,ileri atılımlı bir antlaşmadır.

Bu gerçek de unutulur.

Büyük Türk Milliyetçisi Atatürk,Lozan’da elde ettiği kazanımı Misak-ı Milli idealine taşımak için az çaba sarfetmemiş, ölüm döşeğinden kalkıp Hatay meselesini bitirmeyi başarmıştır.

Lozan’ın Milli Misak’a ulaşması yolunda İngiltere tarafından çıkarılan engelleri,örneğin Şeyh Sait İsyanı’nı,Musul’da yapılan plebisit oyunlarını ,Seyit Rıza kalkışmasını göz ardı edenlerin sırtlarını dayayabilecekleri Sevr’den başka evrak yoktur.

Ayva niye ekşi,üzüm niye çöplü diyerek siyasi analiz yapılamaz.Siyasi analiz coğrafya ve tarih bilgisi eşliğinde yapılır.Coğrafya ve tarih, devlet geleneği çerçevesinde ele alındığında içinden çıkılamaz bir problem yoktur.

Abdülhamit’i “kızıl sultan” ilan ederek çağdaş olduğunu zannedenlerle,Atatürk’ü “ataput” diye tekfir edenler iki ayrı tribün olsalar da tek bir grubu temsil ederler : Milli tarih ikliminden uzak olanlar grubu!

Almanların büyük şairi Gothe’nin şu sözü siyasetle ilgilenen herkesin kulağına küpe olmalıdır :

“ Üç bin yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan, günübirlik yaşayan insandır!”

Üç bin yıllık mazinin hesabını bize bıraksınlar,zira o iş zahmetlidir ve bu zahmete ancak bir Türk Milliyetçisi katlanabilir.Biz bu arkadaşlara son iki asrı iyice gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz.

İki asırlık tahlil şimdilik yeter.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet ŞAFAK Arşivi
SON YAZILAR