2019 MART’TA HDP
HDP’ yi parlamentoya sokanlar acaba yerel seçimlerde bunun vebalini nasıl ödeyecekler?
Her rengi, düşünceyi, zihniyeti meclise soktuk diye sevinç naraları atanlar gerçekten bu kadar yüzsüz olamazlar, inanasım gelmiyor.
Olan oldu bir kere, bundan sonrası için neler yapabiliriz nasıl önlemler alabiliriz buna bakacağız…
Zafer sarhoşluğunu ya da yenilgi bıkkınlığını bir kenara bırakın, 9 ay sonra belediye seçimleri var.
Belki kasım ayında seçime gidilebilir, bilemeyiz fakat 24 Haziran’da gördüğümüz tabloya bakaraktan, doğu ve güneydoğuda bir değişim göremiyoruz, her yer mor her yer HDP fakat oy oranlarında ciddi bir düşüş var.
1 Kasım 2015 seçimlerinde %71 alan Diyarbakır 24 Haziran 2018 seçimlerinde %65’e, Hakkari %81’den %70’e, Şırnak %83’ten %70’e, Mardin %67’den %59’a düşmüştür, genel ortalamaya vurursak %6’lık bir düşüş gözükmektedir.
Ne yazık ki neticede değişen bir şey yok.
HDPKK mecliste.
*
Bir sitemimi dile getirmek isterim; çakalların doluştuğu meclise Abdullah Ağar’ın girememesine çok üzüldüm.
Kendisi de bu üzgünlüğünü şu şekilde dile getirdi zaten “Benim için en ağırı şudur: Milletin Meclisi mücadele ettiğim çakalların siyasi uzantılarıyla doluşmuştur. Onlarla fikri ve siyasi mücadele ettiğim şu dönemde, o meclise giremeyerek terörist ve çok üzgünüm.”
Özel kuvvetlerde tim komutanlığı yapmış, Bestler, Gabar, Cudi, Kuzey Irak, Menteş, Azerbaycan, Deve Geçidi, Dicle, Ergani, Baykan, Siirt, Şırnak, Diyarbakır gibi kırsal, meskun mahal ve dağlarda geçen 6 yılın ardından, dağlardan inerken, komutanlığını yaptığı birliklerden 25 gazisi ve 11 şehidi olan birinin meclise girememesi hepimizin utancı olmalı…
*
Peki yerel seçimlerde ne olacak? Kayyumla yönetilen belediyelerin akıbeti HDP’ nin iradesine mi bırakılacak yoksa devlet kontrolünde belediye hizmetleri verilmeye devam mı edilecek?
“Dağ kadrosundan emir almıyoruz artık, biz demokratik iradede halkımıza hizmet edeceğiz.” Yalanlarına karnımız tok olmalı, bir kere daha inanırsak KETILLAR yeniden kaynamaya başlar.
Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütüyle ilişkili oldukları, lojistik, finans, araç gereç desteği sağladıkları iddiasıyla 93 belediye başkanı OHAL’ de KHK ile görevden alınmıştı. Kayyum atanan il ve ilçelere bakıldığında 24 Haziran’da HDP çuvallamış vaziyette fakat çoğunluk hala ellerinde…
*
HDP, belediyeleri aldığında çöpçüler hariç diğer belediye çalışanlarının maaşlarından %20’si kadar kesinti yaparak örgüte gönderdi, ilçelere hiçbir yatırım yapmadı, parkların isimlerini değiştirdi , Kürt edebiyatçılarının ve hava saldırılarında öldürülen teröristlerin isimlerini çay bahçelerine koydular, çocuk parklarında salıncakların kaydırakların renklerini sarı kırmızı yeşile boyadılar, cami avlusundaki çitlerin rengi, taziye çadırlarına gönderilen sandalyeleri bile hep paçavra rengine boyadılar.
Bölge halkına dolaylı yoldan “Biz buradayız.” Dediler.
Suriye’deki terör koridoru en başta Nusaybin belediyesi olmak üzere sınırdaki birçok belediye tarafından gönderilen yardımlarla büyüdü. Bölgede, belediyenin iş makinaları PKK’nın hendek kazmasında kullanıldı, kamyonlar ise patlayıcı sevkiyatı yaptı. Özellikle Sur operasyonunda görüldü ki, hendek terörü için belediye en az 2 yıl hazırlık yapmıştı, teröristler için tüm kanalizasyonlar, tüneller hazır hale getirilmişti.
Hendek barikat operasyonlarıyla boğuşan Türkiye, Suriye sınırındaki terör koridoruyla ne yazık ki ilgilenememişti…
Yeşilöz Faraşin yaylalarından şehirlere teröristleri belediye araçlarıyla taşıyanları, kendilerinden olmayan esnaf ailelere ruhsat vermeyenleri, zabıtaları dağdaki teröristlerden yapanları bu devlet unuttu mu sanıyorsunuz?
Asla!
*
Peki belediyelerin PKK ile iş birliği neticesinde şehirlerde meydana gelen zararların karşılanmasına ne demeliyiz?
Bu zararlar; kendi elleriyle hendek kazanların ailelerine, bütün kalleşlikleri yapan insanlara geri ödeniyor. Aile mesela Cizre merkezde yaşıyor, oğlu Silopi’de YDGH üyesi., oğlunu davulla zurnayla uğurlamış Silopi’ye. Meskun mahallerden dolayı aile başka bir yere sevk ediliyor, idarenin terör eylemleri sonucunda doğan zararlarda kusursuz sorumluluğundan dolayı da aileye yüklü bir meblağ ödemesi yapılıyor.
Sebep? Anayasada eşitlik, o insanların yaşam hakları zedelendi, evleri yıkıldı, göç etmek zorunda kaldılar. İyi de bana ne? Alo 140 Terör ihbar hattı kuruldu, teröristleri ihbar edene ödül var denildi kendi çocuklarını bile ihbar etmediler mi?
*
Bu kalleşler yüzünden kurunun yanında yaş da yanmadı mı? Bölgede teröre destek vermeyen, devletin yanında olan aileler zor durumda kalmadı mı? Hatırlar mısınız bilmem; Mardin’de, Şırnak’ta, Hakkari’de hep gördük bu tabloyu, 90 yaşındaki yaşlıları sırtında taşıyarak hendeklerden geçip güvenli yere taşıyan Mehmetçikleri…
17.7.2004 tarihinde kabul edilip, 27.7.2004 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadele’ den Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun genel gerekçesinde aynen ifade edilen bu prosedür öyle sabote ediliyor ki; temennim bu kanuna ve “TERÖRLE MÜCADELEDE AF OLUR MU?” yazımda bahsettiğim etkin pişmanlık yasasına yeni bir düzenleme gelmesi…
Şırnak şehir merkezi adeta yeniden yapıldı, Nusaybin’de yıkılmış evlerin yerine yapılan apartmanların lükslüğünü görmelisiniz Kamışlı’ ya kaçan 10 bin kişi geri gelir artık, pişkin pişkin otururlar o evlerde…
Yanlış anlaşılmak istenmem asla, bu hainlere yardım ve yataklık etmeyen insanlara lafım yok fakat kalleşlere “TERÖR MAĞDURU” denilmesi zoruma gidiyor…
*
Doğuda ve güneydoğuda yerel seçimlerde şahıslar biraz daha ön plana çıkacak.
Bölgeden görüştüğüm insanlar; alternatif diğer partinin de çıkardığı adayların zorba, mafyavari, kaçakçılıkta prim yapmış güven vermeyen insanların olduğunu bu yüzden kötünün iyisi deyip ve araya katılan Kürtçülük söylemlerinden etkilenen yöre halkının oyları HDP’ ye verdiklerini dile getiriyorlar. Bölgede aday çıkaracak diğer partilerin şahsi kriterlere oldukça dikkat etmesi gerek…
Bu konu hakkında konuşacak çok şey var zamanımız bol fakat erkenden dikkat çekmekte fayda var…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.