3) Fetö’nün Polis Koleji ve Polis Akademisi’ndeki Kadrolaşma Faaliyetleri:

Emniyet teşkilatını ele geçirmek isteyen FETÖ, öncelikle teşkilatın eğitim birimlerini kontrol altına almıştır.

a) Örgüt Mensuplarının Polis Koleji ve Polis Akademisinde Kadro Oluşturma Süreci:

Örgüte kazandırılmak istenen asıl hedef kitle, istismar edilen, dindar, muhafazakâr toplum kitlelerine mensup zeki ve çalışkan öğrencilerdir.

Örgütün ağına takılan bu öğrenciler öncelikle ders çalışmak bahanesiyle “Işık Evi” olarak adlandırılan evlere davet edilmektedir.

“Işık Evi”nin fonksiyonları; yeni elemanlar kazanmaktır.

Ham olarak gelen öğrenciyi örgüt elemanına dönüştürmek ve bu hedef şahıslara örgütün ideolojisi ile öğretilerini empoze etmektir.

Beyin yıkama yöntemleri ile kişisel bağımsızlığını kaybeden çocukların bir anlamda kişiliği silinmektedir.

Koşulsuz bağlılık ve sadakat beklenen ve bu doğrultuda yetiştirilen örgüt mensuplarının kendi gerçek kişiliğine sahip olması önlenmektedir.

Bu işlemler yapılırken beyni yıkanacak hedef şahsın telkinlerle daima söylenenlere riayet etmesini sağlamaktır.

Abilerin her dediğini yapması, onlarla daima istişare içinde en doğru kararı vereceği, emirleri asla sorgulamaması için yetiştirmektir.

Sorgulama yapıldığında sorgulayanın ikna edilememesi durumunda ezilmesi veya dışlanması için yaptırımlar uygulanır.

Yani; “bu kadar üniversite mezununa sahip cemaatten sen daha mı iyi bileceksin” gibi söylemlerle sorgulayan şahsın küçümsenmesi ve kişiliğine saldırılması ile o kimsenin kapalı kolektif bir topluluğun içinde eritilerek, örgüte uydurulması sağlanır.

“Kitle ruh halinden istifade ile kitlelerin iltihakını kolaylaştırıcı metot ve usullerin tatbiki de irşat ve tebliğ adına çok mühim usullerden biridir” diyen Fetullah Gülen ve örgütü, küçük yaşta aldığı ve tek kaynaktan besleyerek ‘Hizmet Eri’ denilen hayali bir kişilik kazandırmak istemektedir.

Bu şekilde suretiyle dünyasını inşa ettiği mensupları, bilimsel yaklaşımı temel alarak devşirmektedir.

Emniyet teşkilatının eğitim birimlerine giren öğrencilerin örgütsel görevi hedef üniteye girmekle sonlanmaz.

Öğrenci sınavı kazandıktan sonra, kendisini hazırlayan abisi ya da başka bir abi görevlendirilerek takibi yapılır.

Bir ifadede “Polis amiri olacak öğrencileri ortaokul 1-2-3 sınıflarından itibaren bulup polis kolejleri sınavında soru vererek polis kolejine girmelerini sağlamaktır.

Dört yıl boyunca polis kolejinde takibini yaptıktan sonra dört yıl da polis akademisinde takibine devam eden ve akademi öğrencisinin mezuniyeti ile vazifesini tamamlayan şahıslar olmalarıdır.” şeklinde önemi açıklanan bu abiler vasıtasıyla hedef ünitelere sokulan örgüt mensubu öğrencilerle sık sık görüşülür.

Teftiş Kurulu Başkanlığına sunulan 22.06.1999 günlü ve (126)-60 sayılı inceleme raporunda;

“Polis Akademisinde Fetullah Gülen cemaatine mensup yönetici ve öğretim üyelerinin mevcut olduğu ve faaliyetlerine devam ettikleri anlaşılmaktadır.

Aynı faaliyetlerin kolejde de mevcut olduğu, Fetullah Gülen cemaatine mensup elemanların polis akademisi ve kolejdeki yapılanmalarını polis okullarına da yansıttıkları ve eğitim kurumlarına yerleşmeye çalıştıkları görülmektedir” denilmektedir.