Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ortaklaşa düzenleyecekleri denetimler umarım bir sonuç verir ve düzensiz artan fahiş fiyatlar altında ezilen vatandaşımız az da olsa rahatlar.

***

Bilindiği gibi dünya COVID-19 belası ile kıyasıya bir mücadele veriyor. Ekonomi ve işsizlik konusunda zorda olmayan tek bir ülke dahi yok. Bütün dünya kaynıyor. ABD, Rusya ve tüm AB ülkelerinde ayaklanmalar bastırılamaz durumlara gelmiş, hepsi COVID-19 haricinde iç ayaklanmalarla, sağlık sorunlarıyla cebelleşiyorlar.

Maalesef bizde de iktidarın karşı cephesinde yer alan, aynı bu durumların olmasını bekleyen, bu durumdan nemalanmak isteyen bir güruh olduğunu aklı başında olan herkes görüyor. İnsanları sokağa çekmek için ellerindeki tüm imkanı kullanıyorlar.

Günlerdir televizyonlardın, ekonomiyle ilgisi olmayanın ekonomi, bilimle ilgisi olmayanın bilim, siyasetle ilgisi olmayanın siyaset, adaletle ilgisi olmayanın adalet, sağlıkla ilgisi olmayanın sağlık, eğitimle ilgisi olmayanın eğitim konularında ahkâm kestiklerini, her şeyi bilen pozisyonuna soyunduklarını görüyorum. Bunun bir algı operasyonu olduğunu, vatandaş üzerinde baskı oluşturarak insanları yanlış yönlendirdiklerini düşünüyorum.

Yalnız hepsinin ortak noktaları, “BİZ BU CUMHUR İTTİFAKINI NASIL ZOR DURUMA DÜŞÜRÜR ve ARALARINA NASIL NİFAK SOKARIZ” konuşmasından ileri gidemiyorlar.

Dışişleri, İçişleri, Sağlık, Milli Eğitim, Ticaret, Adalet, Çevre ve Şehircilik, Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Gençlik ve Spor, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarına muhalefet edecek, bu Bakanlıkları zor durumda bırakacak ne bir eksiklik bulabiliyorlar ne de öneri getirebiliyorlar. Bu bakanlıkların faaliyetlerini ve etkinliklerini tek tek yazmaya kalksam, her biri ayrı onlarca yazı konusu olur.

***

Zaten muhalefet kendi içinde tam bir cadı kazanı. İstifa edenler, birbirlerinin kuyusunu kazanlar, takınacakları tavırda ortak bir noktada birleşemeyenler, tacizler, tecavüzler, işe alımlarda torpil videoları gırla gidiyor. Ortak bir noktada buluşmaları da imkânsız. Muhafazakar bir kesimle, olmayan bir kesimi kerhen bir arada tutmaya çalışan “birileri” bunu ne kadar becerebilir, bekleyip göreceğiz.

Cumhur İttifakı gitsin de ülke ne olursa olsun düşüncesi içinde olan o “birileri,”

Muhalefet ne yaparsa, bu iktidarı yıkma konusunda başarılı olabiliri...

Düşünüyorlar.

Televizyonlarda, açık oturum ve tartışmalara katılanların birleştikleri ortak bir nokta var, ekonomi.

Bu COVID-19 döneminde tüm dünyada işsizlik ve ekonomik darboğaz tavan yapmışken ülkemizi bu konuda eleştirmek düşüncesizliğin dik âlâsıdır.

Geriye ne kalıyor?

Fırsatçıların yine fırsatçılıklarını ortaya koyarak piyasada kartel oluşturup fiyatları tavan yaptırmak. Hatta bazı MARKET ZİNCİRLERİ ARALARINDA WHATSAPP GRUBU KURUP PİYASA BELİRLEDİKLERİ gündemde konuşulur hale geldi. Hem de “YUMURTA KONUSUNDA ORTAK FİYAT BELİRLEDİKLERİ” sanal alemde paylaşılır oldu.

Vatandaş dün aldığı bir ürünü bugün %10, %20'lere varan zamlı fiyatlarla alır durumda.

Bu durum bilinçli yapılmaktadır. Geçmişte patates ve soğan stokçularının yaptığı girişimlere hepimiz şahit olduk.

Tek amaç vardı. İktidar ve Cumhur İttifakı nasıl zor durumlara düşürülür.

Oluşturulan Haksız Değerlendirme Fiyat Kurulu, hiç zaman kaybetmeden piyasayı denetim altına alması zorunlu bir hale gelmiştir.

Hem üretici hem de tüketici korunmalıdır.

Aksi halde ne mi olur?

Ben düşünmek de, yorum yapmak da istemiyorum.

Allah, DEVLETİMİZİ ve MİLLETİMİZİ korusun.