KANSER HÜCRELERİ
Tıbbi anlamda; kendiliğinden düzensiz olarak bölünüp çoğalarak bulundukları bölge dışına yayılabilen ve doğal gelişimi ölüme yol açan, genellikle kötücül olan bütün doku ve göze bozukluklarını kapsayan, ortak isme kanser denir.
Basit anlamda; aslında her bünyede bulunan fakat ortaya çıkmak için bünyenin en zayıf anını kollayan bir hastalık çeşididir diye de tanımlayabiliriz.
2013 yılından bu yana bu illeti yaşayan biri olarak o günden bugüne kadar yaşama mücadelesi veren ama hayat standartlarım, hareket yeteneğim, uyku ve yemek düzenim bozulmasına rağmen kanserle savaşmaya devam etmekteyim.
Çünkü kanser olduğumu ögrendiğim andan itibaren ilaç tedavisini reddettim. Kanserli hücrelerin vücudumdan kesilip atılmasını istedim. Daha sonra vücudumun başka yerlerinde tekrar belirdi. Yine, kanser hücrelerinin kemoterapi tedavisiyle değil, kesilip atılmasını istedim. Allahıma binlerce şükürler olsun, şimdilik yaşıyorum, yaşayacağım ve yaşamaya da azimliyim. Mücadeleye devam diyorum.
BUNU NEDEN ANLATTIM ?
Yüzyıllardan beri, bugüne kadar Türk Milleti üzerinde oynanan oyunlar adeta bir KANSER HÜCRESİ gibi ülkemizi sarıyor. Türk Milletinin genlerinden gelen LİDER YETİŞTİRME yeteneği ile hep Büyük Liderler yetiştirerek bu kanserli hücreleri kesip atıyoruz.
Yine, öyle bir dönemden geçen Ülkemiz, LİDER ÜLKE 2023 SLOGANI ile yoluna devam eden, Sn. Devlet Bahçeli ile Cumhur İttifakı sayesinde, bu badireleri de atlatacak, kanserli hücreleri içimizden söküp atacaktır.
Çok fazla eskilere gitmeden, daha çok yakın tarihimizden yaşanmışlıklarla, bu kanser hücrelerinin canlanması ve nasıl mücadele edildiğini satırbaşlarıyla geçmek istiyorum;
- 1980 öncesi olayları,
- Kominist, emperyalist ve kapitalist ülkelerin ülkemizi ele geçirme planları,
- Aynı dönemde Alevi-Sünni ayrımının körüklenmesi, yani mezhep çatışmaları,
- Adım adım 1980’ e gelinmesi ve darbenin gerçekleştirilmesi, bu tarihe gelene kadar vatan, bayrak, ezan, kur'an mücadelesi veren binlerce ÜLKÜCÜNÜN ŞEHİT verilmesi,
- Hemen akabinde, emperyalist ve ülkemizi bölmeye parçalamaya yönelik güçlerin kendi istedikleri parti ve liderinin iktidara getirilmesi,
- Bu iktidarın gelmesiyle, yeni adı FETO olan örgütün tohumlarının atılması, zamanımıza kadar büyütülüp beslenmesine önayak olunması,
- Yine aynı dönemde, pkk denilen cani ve katiller topluluğunun gelişmesi için bazı gelişmelere gözyumulması,
- 1980 öncesinden 2000 lere kadar ve sonrasında da, hep MHP ve ÜLKÜCÜLERİN hedef seçilmesi,
- 2002’ de uydurma bir senaryo ile iktidarda olan koalisyon hükümetinin düşürülerek, ta 1983 lerden itibaren cilalanıp parlatılan hükümetin başa getirilmesi,
- 2002’ den sonra kurulan hükümetlerin, akıl almaz hatalar zinciriyle dolu (bugün her platformda önlerine getirilen) icraatları,
- 2002’ den önce sıfıra indirilen terör olaylarının 2002’ den sonra hortlatılması ve tekrar canlanmasına önayak olunacak politikaların uygulanması,
- Her zamanki Bilge Kişiliğiyle, ülkenin tehlikeli sulara çekildiğini gören Sn. Devlet Bahçeli; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Cumhur İttifakı birleşmesini gündeme getirip uygulamayı başlatması ile şimdilik, tehlikenin bir kısmının bertaraf edilmesine fikir babalığı yapmıştır. Tehlike devam etmektedir. Ülkesini, milletini, bayrağını, ezanını seven herkesin bu yeni yapılanmaya yardımcı olması gerekmektedir. Çünkü başka Türkiye yoktur.
MHP ve ÜLKÜCÜLERİN SEÇİLMESİ
Yukarıda saydığım her madde tek tek incelendiğinde herbirisi bir kitap olacak konulardır.
Ama dikkatinizi çekmek istediğim konu; bütün bunlar olup biterken KANSER HÜCRELERİ tarafından, her seferinde MHP, Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş, sonrasında Sn. Devlet Bahçeli ile ÜLKÜCÜLERİN hedef seçilmesi dikkat edilmesi gereken bir konudur. Çünkü ülkesini düşünen, elini değil vücudunu taşın altına koyan, Önce Ülkem Sonra Partim Sonra Biz diyen, ülkesi için şehit olmaktan zerre kadar çekinmeyen tek parti ve düşünce MHP ve ÜLKÜCÜLERDİR. Kesilip atılması gereken KANSER HÜCRELERİDE bunu çok iyi bilmektedirler.
Cumhur ittifakı kurulup, bu ittifakın, girilen her iki seçimi de önde bitirmeleri, içimizde uyuyor görünen KANSER HÜCRELERİNİ harekete geçirmiş, sağlıklı devam eden bünyeyi bozma girişimleri başlamıştır. Ülkemizi tedavisi mümkün olmayacak gibi görünen mecralara çekmeye başlamışlardır.
ŞU ÇOK İYİ BİLİNMELİDİR Kİ;
*Kesinlikle KEMOTERAPİ uygulanmamalı,
*Ne pahasına olursa olsun ! KANSERLİ HÜCRELER KESİLİP ATILMALI,
*Mücadele bu çizgide verilmeli,
* ”Daldan dala atlayan,” bugün dediği yarını tutmayan, müttefik gibi görünen fakat bir yandan da başka yerlerle flört edenler hüsrana uğrayacaklarını bilmeliler.
KANSER HÜCRELERİ ile mücadele eden, ömrünü bu illetleri, zilletleri yok etmeye adayan bir ONKOLOJİ UZMANI, bu uzmanın emrinde birlikte mücadele vermiş, verecek olan ASİSTANLARI vardır.
ALLAH, TÜRKİYEMİZİ, TÜRK MİLLETİNİ HERTÜRLÜ KÖTÜLÜK VE BELALARDAN KORUSUN.
BEKÂ SORUNU OLMAYAN BİR ÜLKE İÇİN MÜCADELEYE DEVAM.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.