6.Mayıs Pazartesi günü, Ramazan-ı Şerif,  başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olarak müjdelenen, müslümanların, inananların ibadete yoğunlaştıkları rahmet ve af dileyecekleri günlerdir.

Kur'an-ı Kerim'in Bakara Suresi' nin 183-184-185-187 olmak üzere dört ayetinde, oruçla ilgili, en ince detayına kadar tüm bilgiler verilmiştir.

“Ramazan” isminin Cenab-ı Hakk'ın güzel isimlerinden biri olduğuda rivayet edilmektedir.(Elmalılı, Hak Dini Kur'an Dili, c.1 s. 643-644)

Peygamber Efendimiz (S.AV.) bir hutbesinde;

“ Ey İnsanlar ! içinde bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi' nin bulunduğu bir ay, Cenab-ı Hak, onun orucunu farz, namazını da nafile kıldı....... Bu öyle bir aydır ki, onda müminin rızkı ziyadeleştirilir.......Bu ay sabır ay'ıdır. Sabrın sevabı cennettir. KARŞILIKLI HOŞGÖRÜ AY'IDIR.”

Peygamber Efendimiz (S.A.V.):” Kim Ramazan-ı Şerif ay'ının girmesiyle sevinirse, Cenab-Hak o kimsenin cesedini cehennem ateşine haram kılar.” Buyurmuştur.

RAMAZAN FIRSATÇILIĞI

11 ayın sultanı Ramazan, tüm güzelliklerin müjdelendiği ve bu kadar güzellikleri içinde barındırdığı bir aydan faydalanmak, feyz almak varken, ne yazık ki RAMAZAN FIRSATÇILARI pusuda beklemektedir. Bu, İslam'a ve dinimize vurulabilecek en büyük darbedir.

Ramazanda, iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezleri, hurma, peynir, zeytin gibi ürünlerin yanısıra, gıdanın her çeşidi ve içeceklere fahiş oranlarda GİZLİ ZAMLAR yapılmaya başlandı bile. Esnafa sorulduğunda ise, aracı, tefeci ve stokçuları göstermektedirler.

İslamiyetle, dinimizle, uzaktan yakından ilgisi olmayan bazı özel günlerde, % 70-80 leri bulan ÖZEL İNDİRİMLER yapan esnaf (nasıl oluyorsa ! aracı, tefeci, stokçular biranda yok oluyorlar) dinimizce de farz olan RAMAZANIN KIYMETİNİ unutup, bırakın indirimi, aksine BİNDİRİM yapmaktadırlar. Müslüman oranının % 99’5 olduğu bir ülke için bu bir çelişki ve altından kalkılamayacak bir günahtır.

ORUÇ, MÜSLÜMANIN İMAN AY'IDIR.

ORUÇ SABRIN YARISIDIR.

ORUÇ TUTMAK, RUHU TEMİZLER, İMANI GENİŞLETİR.

Ramazan ve Oruç için, bu kadar güzel Ayetlerimiz, Hadislerimiz, sözlerimiz, nasihatlarımız, müjdelerimiz varken; Ramazandan önce, FIRSATÇILAR YÖNÜNDEN; adeta, bir müslüman devletinde yaşayan insan vasfından çıkan bir toplum haline bürünüyoruz. Tabii ibadet ve taatlarını ziyadesiyle yapanları tenzih ediyorum.

Vurguncular, köşe dönücüler, stokçular, fırsatçılar dört gözle bu Mübarek Ramazanı seçip, özellikle insanlarımızın maneviyatıyla oynayarak piyasayı allak bullak ederek cehenneme çeviriyorlar.

BUNLARA FIRSAT VERİLMEMELİ, HÜKÜMET YEREL YÖNETİMLER, KESİNLİKLE BU DURUMA DUR ! DEMELERİ GEREKİYOR.

YENİ BİR EKONOMİK SİSTEME İHTİYAÇ VAR.

Serbest Ekonomi dedikleri “Ekonomik Liberalizm”; ekonominin bireyci hatlarla kurumsallaşmasını ve ekonomik kararların bireyler tarafından alınmasını ifade eder.

Dünyada olduğu gibi, Ülkemizde de “izm” lerin kıskacına girilmiş, insanlarımız, kapitalizm ve liberalizm denen acımasız illetlerle karşı karşıya bırakılmışlardır.

Buradan hareketle, artık Türk Devleti olarak, Türk'ün oluşturduğu, planladığı, Türk'e uygun, bir ekonomik model geliştirmeliyiz. Bu da bireysellikten kurtularak, etkin, çalışabilir, katılımcılığı teşvik edici kooperatiflerin, üretici birliklerinin geliştirilerek, aracı ve tefecilerin yok edildiği yeni bir SİSTEMLE mümkündür diye düşünüyorum.

Artık “taşıma su ile değirmenin dönmeyeceğini” görmemiz gerekiyor. Üretimi teşvik ederek kendimiz üretip kendimiz satmalıyız.

Toprak, su, hava, güneş neyimiz eksik? Belimizi kıran, halkımızı darboğazlara sokan, sadece ve sadece bize ait olmayan, bünyemizi zorlayan, ithal bir ekonomiyle yönetilmemiz.

Merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'in 9 Işık kitabına bakıldığında  “Ekonominin Millileştirilmesi” ile Milliyetçi-Toplumcu Ekonomik Model tamda anlatmak istediğim SİSTEMİ oluşturmaktadır.

“ Köycülük” maddesi de incelendiği zaman göreceksiniz ki köyler olmadan, köylüye ve üretimine önem vermeden bu sorunlar yumağından kurtulmamız imkansız gibi görünüyor.

Mustafa Kemal Atatürk onun için demiştir ki; “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR.”

Böyle bir SİSTEMİN getirilmesi kaçınılmaz bir hal almış, insanlarımızın geçim sıkıntısı ve pahalılıktan şikayetleri ayyuka çıkmıştır.

Tek çözüm MİLLİ EKONOMİ SİSTEMİDİR.

İnsanlarımızın daha rahat edebilecekleri, geçinebilecekleri, sıkıntı ve bunalımlarının geçtiği günler gelmesi umuduyla;

Gelecek olan Ramazanın ülkemize, milletimize, tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını diliyorum. Tutulacak olan oruç ve ibadetlerimizin Allah Katında kabul olmasını niyaz ediyorum.