15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin üzerinden iki yıl geçti. 15 Temmuz üzerine binlerce yazı yazıldı çok şeyler söylendi. 15 Temmuza örtülü darbe girişimi diyen gafiller ve hainler bile çıktı. Peki, 15 Temmuz nedir veya ne değildir şimdi bu soruların cevaplarını bulmaya çalışalım.

Dünya üzerinde yaşayan milletleri ailesinin en şerefli üyelerinden ve tarihi ve kök milletlerinden birisi olan Türk milletinin ön plana çıkan bir takım özellikleri vardır. Askerlik, kahramanlık, Teşkilatçılık, misafirperverlik ve hürriyet ve istiklaline tutkun olmak gibi… Bu özelliklerin çoğu bir başka millette yoktur. Türk deyince akla gelen en önemli özelliklerden birisi; Türk’ün tarih boyunca hürriyet ve istiklaline düşkün bir millet oluşudur. Türk milleti tarihin hiçbir dönemimde devletsiz ve istiklalsiz kalmamış, 16’sı büyük olmak üzere irili ufaklı sayısında tarihçilerin bile ihtilaf ettiği çok sayıda devlet kurmuştur.

Türk milletinin en önemli özelliklerinden birisi de asker millet/ordu millet oluşudur. Ordu deyince Türk milleti, Türk milleti deyince de ordu akla gelir. Türk milleti, tarih sahnesine çıktığı andan itibaren “Dünya nizamını ve dünya barışını sağlamakla Yüce Allah tarafından görevlendirildiklerine inanmış” bir millettir. Türkler savaşı Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla yapmışlardır. Oğuznâme’de ki Oğuz Han’a ait "Oğullarım çok yaşlandım, Tanrının rızasını kazanmak için çok savaştım" sözleri bu düşüncenin en güzel örneklerindendir. Bu düşünce ile hareket eden Türk hakanları kendilerini “Dünya Hakanı” olarak, askerlerini de Allah’ın askerleri ve Allah’ın ordusu olarak görmüşlerdir. Bu düşünceden hareketle Divani Lügat-it-Türk’ün yazarı Kaşgarlı Mahmud Türk milletine “CUND-ALLAH-CUND-ULLAH” Allah’ın ordusu demiştir. İslâmi dönemlerle birlikte Türk ordusuna "ASÂKİR-İ İSLAM" İslam’ın askerleri ve "ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE /MUHAMMEDİN ORDUSU" Türk askerine de SEVİMLİ MEHMED-KÜÇÜK MEHMED adına gelen Peygamber Efendimizin adı verilmiş ve “MEHMEDCİK” denilmiştir.

Allah’ın ordusu, İslam’ın askeri olan bu millet dün olduğu gibi bu günde Türk ve İslam dünyasının kutup yıldızı ve son kalesidir. İşte 15 Temmuz’da kökü dışarıda olan hain FETÖ terör örgütü kullanılarak bu son kalenin düşmesi ve düşman eline geçmesi planlanmıştır. Allah’a şükür ki milletimizin feraseti, canı pahasına devletine ve istiklaline sahip çıkması, başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin darbeciler karşınında dik durması ve Cenâbı Allah’ın yardımları sayesinde hain darbe girişimi başarısızlığa uğratılmıştır.

Bu darbe girişimi başarısızlığa uğratılmamış olsaydı Türk ve İslam dünyasının son kalesi ve mazlum İslam milletlerinin tek ümidi ve son kalesi olan devletimiz çökmüş ve İslam dünyasının Batılılar tarafından tamamen tahakküm altına alınmasına bir yol açılmış olacaktı. Türkiye Suriye gibi, Irak gibi bölünme ve parçalanma sürecine girecek, Türkiye’nin Afganistan, Mısır ve Suudi Arabistan’dan hiçbir farkı kalmayacak başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin sömürgesi olacaktık. İşte 15 Temmuz’da bunlara yol vermedik ve engel olduk.

Hemen herkesin dikkatinden kaçan bir başka konu ise İslam’ın Kur’an ve Sünnet merkezli “Ehl-i Sünnet ve'l- Cemaat “ anlayışı yerine, bozuk ve sapık bir fırka olan, adına Ilımlı İslam denen diyalogcu ve batıya bağımlı bir din anlayışı ülkemize yerleşecekti. Onun için ısrarla söylüyorum ki 15 Temmuzda kurtulan sadece vatan, millet, demokrasi ve devlet değil aynı zamanda yüce dinimiz olmuştur.

15 Temmuz zaferi ülkemizde yeni bir yol ve ufuk açmış, vatan, millet, bayrak, ezan ve Kur’an diyen insanları asgari müştereklerde birleştirmiş ve adına "CUMHUR İTTİFAKI" denen milli ve yerli bir birliği meydana getirmiştir. Bu ittifak 24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde ilk meyvesini vermiştir. İnşa Allah bu ittifakın öncülüğünde ülkemiz kuruluşunun 100. Yılında bölgesinde lider ve dünyada sözü geçen bir devlet olacaktır.

Özetle 15 Temmuz, önce devlet, önce millet, önce Kur’an ve önce İslam diyenlerin bu ülkeyi karşılıksız sevenlerin zaferi, Türk ve İslam düşmanlarının hezimetidir.